Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/998 E. 2023/685 K. 23.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/998 Esas
KARAR NO: 2023/685
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/12/2022
KARAR TARİHİ: 23/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı arasında ticari ilişki sonucunda birçok kez davacı şirketten mal/hizmet satın aldığını, ——– E.sayılı dosyası ile davalı borçluya karşı girişilen genel haciz yolu ile ilamsız takipte 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarındaki hesap bakiyesini gösterir ekstreler ve S adet fatura davalı borçlu yana ödeme emri ekinde gönderildiğini, davalı yan tarafından davacının icra takibine girişmesi sonrası tüm borca itiraz edildiğini, gerek davalı borçlu yanın gerekse davacı şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davalı yanın davacı şirkette borçlu olduğunun ortaya çıkacağını beyan ederek; borçlunun haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapmış olduğu itirazın iptaline, ——– E.sayılı dosyasında takibin devamına, davalının icra takibine kötüniyetli itiraz etmiş ve talep edilen alacak likit olduğundan, takipte talep edilen alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmistir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın dosyaya sunmuş olduğu faturalar borcun varlığına delil oluşturmadığını, davalı firmanın, taze meyve ve sebzelerin üretimi ve toptan ticareti faaliyetiyle iştigal eden bir firma olduğunu, davalı firma faaliyeti süresince davacı firmadan zaman zaman ambalaj satın almış ve satın aldığı ambalajların bedelini mal teslimi sırasında ödediğini, davacı tarafça, mal alımına / borcun varlığına delil teşkil etmek üzere dosyaya faturalar sunulmuş olup bu kesilen faturalara karşılık olarak davalı tarafından hiçbir mal alımı olmadığını, davacı tarafça da bu malların davalı tarafından teslim alındığına ilişkin hiçbir belge / makbuz / irsaliye de sunulmadığını, faturaların varlığı, borcun varlığına ve bu malların davalı tarafından alındığına ilişkin delil olmayacağını, davalı, aleyhine davaya konu icra takibini başlatmakta üniyetli olup davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini beyan ederek; davanın reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.

DELİLLER:——- Esas sayılı dosyası, BA BS formları.SMMM bilirkişisi tarafından dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacı tarafından davalı tarafa 23.12.2018 tarihinde 1 fatura ile 7.528,40 TL tutarlı satış yaptığı, bu süreçte davalıdan 2 farklı tarihte 22.000 TL ödeme aldığı ve buna göre 31.12.2018 tarihi itibariyle davalı tarafa 14.471,60 TL borçlu olduğu ve tutarın 2019 yılına devir ettiği,Davacı tarafından 2019 yılında davalı tarafa 2 fatura ile 8.496,00 TL tutarlı satış yaptığı, davacı defterlerinde 2019 yılı açılış ve kapanış fiş kayıtlarına davalının borç bakiyesi devir edilmediğinden, davacının davalından 8.496,00 TL alacaklı gözükmekle, 2018 yılından 2019 yılına devir eden 14.471,60 TL borç bakiyesinin davalı alacağına eklenmesiyle davacının 31.12.2019 tarihi itibariyle davalı tarafa 5.975,00 TL (14.471,60- 8.496,00) tutarında borçlu olduğu,
Davacı tarafından 2020 yılında davalı tarafa 2 fatura ile 25.222,50 TL tutarında satış yaptığı, bu süreçte davalından herhangi bir ödeme almadığı ve buna göre 31.12.2020 tarihi ve
16.11.2021 takip tarihi itibariyle davalından 19.246,90 TL alacaklı olduğu, Davalı tarafından davacı taraftan 2019 yılında 3 fatura ile 16.024,40 TL tutarlı alış yaptığı, 10.03.2019 tarihi itibariyle davacı tarafa 16.024,40 TL borçlu olduğu, işbu borcun 31.12.2019 tarihinde hesaplar arası virman ile davacı hesabına 16.024,40 TL’nin borç kayıt edilmek suretiyle hesabının kapatılmış olduğu,Davalı tarafından davacı taraftan 2020 yılında 1 fatura ile 19.912,50 TL tutarlı alış yaptığı, 06.03.2020 tarihi itibariyle davacı tarafa 19.912,50 TL borçlu olduğu, işbu borcun 31.12.2020 tarihinde hesaplar arası virman ile davacı hesabına borç kayıt edilerek kapatılmış olduğu,Alacağa dayanak faturaların;Şeklinde olduğu görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, ——– Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.——– Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 19.246,90 TL alacak yönünden 18.11.2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı olarak “hesap ektresi, mal bedeli, faturalar” ibaresinin gösterildiği, davalı tarafından 09.12.2021 tarihinde süresinde verilen itiraz dilekçesi ile borcun tamamına ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın bir yıllık yasal hak düşürücü sürede açıldığı görülmüştür. “Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre davacının usulüne uygun tutulmayan kendi defterine dayanamayacağı ve hatırlatılan yemin teklifi hakkını kullanmadığı gerekçesiyle ıspatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Usulüne uygun tutulsun veya tutulmasın ticari defterler sahibi aleyhine delil teşkil eder. Yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalı şirketin, davacı yanca düzenlenip gönderilen faturaları (meblağ tutmamakla birlikte) 1.6.2006 tarihinde defterine kaydettiği ve 31.12.2006 tarihinde 101.727,62 TL borçlu olduğu; bu kaydın ——– hesabına alacak kaydedilmek suretiyle kapatıldığı rapor edilmiştir. Davalının faturaları defterine kaydetmiş olması içeriğine itiraz etmediği ve fatura konusu malı da teslim aldığı anlamına gelir. Bu durumda davalı borcu ödediğini ispatlamalıdır. Mahkemece ispat yükünün aidiyeti konusunda yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir….Kural olarak malın teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Takibe dayanak 3 adet fatura, davacının usulüne uygun tutulmayan ticari defterlerinde kayıtlı olsa da, bu faturalar davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi fatura içeriği malların davalıya tesliminin de dosya kapsamında usulüne uygun delillerle davacı tarafından kanıtlamadığı anlaşılmakla…Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 23.12.2018 tarih 7.528,40 TL, 05.01.2019 tarih 3.186,00 TL, 09.02.2019 tarih 5.310,00 TL, 05.03.2020 tarih 19.912,50 TL’ lik (toplam 35.936,90 TL) faturaların her iki taraf defterlerinde de kayıtlı olduğu, bu haliyle en azından taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğunun ve taraf defterlerinde kayıtlı olan faturalara konu malların davalı tarafa teslim edilmiş olduğunun ortaya konmuş olacağı, her ne kadar davalı tarafça işbu faturalara ilişkin borç kaydı gözükmese de borcun dayanaksız bir kayıtla (virman yapılarak) kapatılmış olduğu, bu haliyle davacı tarafın alacağına konu edilen ve davalı defterlerinde kayıtlı olan ancak dayanak belge olmaksızın virman yapılarak kapatılan toplam 35.936,90 lik faturalara ilişkin bakiye 19.246,90 TL’lik alacak bakımından davacı vekilinin taleplerinin yerinde olduğu anlaşılmakla likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle davalı yan aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun ——– Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin aynen devamına,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan 19.246,90 TL’nin % 20 si olan 3.849,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.314,75 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 232,46 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 1.082,29‬‬ TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 232,46 TL peşin harç ile yargılama gideri olarak yapılan 2.671,00‬ TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; ——— Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/10/2023