Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/956 E. 2023/557 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/956 Esas
KARAR NO: 2023/557
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 15/12/2022
KARAR TARİHİ: 12/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.05.2021 tarihinde müvekkili şirkete —— sayılı kasko sigorta poliçesi ile sigortalı ——- plakalı araca, ——- plakalı aracın sürücüsü ——–, polisin dur ikazına uymayarak hızlıca seyrettiği esnada aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek park halindeki müvekkili şirkete sigortalı araca ve park halindeki 5 farklı araca daha çarpmak suretiyle %100 kusurlu bir şekilde hasar verdiğini, müvekkili şirket sigortalısının uğradığı zararı tazmin edebilmek için, ağır hasara uğramış olan aracı tam hasar işlemi uygulandığını, bu nedenle piyasa rayiç araştırması yapılarak sigortalıya 22.06.2021 tarihinde 160.000,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, hasara uğrayan aracın 17.06.2021 tarihinde ——– yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile 64.000,00 TL bedelle satıldığını, 64.000,00 TL sovtaj bedeli düşüldükten sonra bakiye kalan 96.000,00 TL’nin davalılardan tahsili gerektiğini, kaza tespit tutanağında KTK m. 84/L’nin (kurallara uygun park etmiş araçlara çarpma) ve KTK m. 47/1-a’nın (trafik zabıtasının uyarı ve ikazlarına uymamak) ihlal edildiği ve asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, kusuru nedeniyle kazanın gerçekleşmesine neden olan davalı tarafın zarardan sorumlu olduğunu ve karşı aracın ZMMS sigorta poliçesinin bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin de zarardan poliçe limitleri kapsamında sorumlu olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile ödenen 96.000,00 TL tutarındaki maddi tazminatın davalılardan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ——– Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; İş bu davanın öncelikle davacı tarafça taraflar arasında imzalanan protokole uygun hareket edilmemesi sebebiyle usulen reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul edilmemesi halinde davacının öncelikle iddialarını protokole uygun olarak ispatlaması gerektiğini, aksi takdirde haksız taleplerinin reddi gerektiğini, usulüne uygun başvuru şartı yerine getirilmediğinden davacı tarafın taleplerinin reddi gerektiğini, arabuluculuğa başvurulmadığını, Karayolları Trafik Kanunu gereğince davacı usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğni, poliçe limiti tükenmiş olduğundan davanın reddi gerektiğini, kaza başına maddi 86,000.00 TL, 28/07/2021 tarihinde 37,505.85 TL ——- şirketi, 28/07/2021 tarihinde 37,505.85 TL ——– şirketi, 27/07/2021 tarihinde 12,597.95 TL ——- şirketine rücu ödemesi yapıldığını, araç için 05/07/2021 tarihinde, 5,646.89 TL ——- anlaşmalı servis ödemesi yapıldığını, 359.00 TL ——- şirketi mobil onarım ödemesi yapıldığını, 6,592.06 TL Tedarikçi ——— ödemesi yapıldığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar ——- ve ——– usulüne uygun tebligat yapılmış, davalılar davaya cevap vermemiştir.

Deliller:Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.——- Birliğine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.Sigorta poliçesi ve hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.Trafik kusuru konusunda uzman makine mühendisi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava, 13.05.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan, davalı ——- sevk ve idaresindeki, diğer davalı ——- ait olan ——– plakalı araç ile davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan ——- plakalı aracın çarpışması sonucu, kusurun irdelenmesi, TTK rücuen halefiyet şartlarının oluşup oluşmadığı, ——– plakalı araçta hasar alacağı oluşup oluşmadığı, hasar alacağı varsa miktarının ne olduğu hususlarında açılmış 96.000,00 TL maddi tazminat davasıdır.Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevapları ve taraflarca sunulan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir.Dosyada, davalı sigorta şirketinin arabuluculuk dava şartına yönelik itirazı, ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, dava açılmadan önce arabulculuğa gidildiği anlaşılmakla bu dava şartının da mevcut olduğu tespit edilerek yargılamaya devam olunmuştur.Dosya, trafik kusuru konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 12/05/2023 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve ibraz edilen deliller ışığında, ——- plakalı araç sürücüsü olan davalı ——- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/1-a ve 84/L maddelerini ihlal etmesi sebebiyle %100 asli kusurlu olduğu, ——– plaka sayılı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, kaza dolayısıyla düzenlenen ekspertiz raporunda tanımı yapılan işçilik hizmet ve bedellerinin, 132.543,76 TL olduğu, aracın piyasa değerinin 160.000,00 TL olduğu ve kadri maruf olduğu, araç için harcanacak tutarın, araç rayiç değerine yakın olması da dikkate alınarak aracın ——– olarak değerlendirilmesinin uygun olduğu, ——— Şirketi ile ——– plaka sayılı araç maliki ——– arasında imzalanan sözleşme ile, araç sovtajının sigorta şirketi üzerinde kalması şartıyla, ——– plaka sayılı araç rayiç değerinin 160.000,00 TL ve 64.000,00 TL sovtaj değerinin kadri maruf olduğu, araç sürücüsü davalı ——– ve araç maliki davalı ——– meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin teminat limiti dahilinde sorumlu olduğu, TTK 1472.maddesindeki halefiyet şartlarının gerçekleştiği rapor edilmiştir.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı ve davalı sigorta tarafından rapora karşı beyan dilekçeleri sunulmuş, diğer davalılar tarafından rapora karşı herhangi bir beyan ve itiraz dilekçesi sunulmamıştır.Bilirkişi raporunun bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunması sebebiyle yeni bir rapor/ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, hasar bedeline yönelik yapılan hesaplamanın ve diğer hesaplamaların hükme esas alınması gerektiği, itibar edilen kusur oranlarına ve hesaplamalara göre davacı yönünden TTK 1472.maddesindeki halefiyet şartlarının gerçekleştiği kanaatine varılmış, hesaplanan miktarın poliçe limitleri dahilinde kaldığı tespit edilmiştir.———- sayılı ilamında:”Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının 65.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, 6762 sayılı TTK.’nin 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nin 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.2-Davacı tarafça temerrüt faizi olarak avans faiz istenilmiştir. Davalının işleteni olduğu araç minibüs olup ticari araçtır. O halde, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.Yukarıda anılan içtihat uyarınca her ne kadar davacı tarafça avans faizi talebinde bulunulmuş ise de, kazaya neden olan araç ticari araç olmayıp hususi araç olduğundan yasal faize hükmetmek gerekmiş, davacının talebi de nazara alınarak, temerrüdün ödeme tarihi olan 22.06.2021 tarihi itibariyle gerçekleşmesi sebebiyle, bu tarih itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiş, davacının davalılardan 96.000,00 TL tazminat talep edebileceği tespitiyle beraber, davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, toplam 96.000,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 22.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçede yazılı limitle sınırlı olmak üzere),
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 6.557,76 TL harçtan peşin alınan 1.639,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.918,32 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.639,44 TL harç gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 407,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 5.046,44 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——– Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/09/2023