Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/866 E. 2023/208 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/866
KARAR NO: 2023/208
DAVA: Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ: 14/11/2022
KARAR TARİHİ: 15/03/2023

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından tedbir talepli olarak ibraz edilen ve gerekli-yeterli kısımları:
AÇIKLAMALAR:
—-tek ——- ve şirketin tek ortağı olan — — tarihinde vefat etmiştir. — vefatıyla birlikte şirkete ait pay ve hisseler doğrudan mirasçılarına intikal etmiştir. Ancak mirasçılardan —-tarihinde —– yevmiye nolu feragatname ile —– ait mirasçılık hak ve hisselerinin tamamından mirasçı —- lehine feragat etmişlerdir.
Diğer mirasçılar —- açmış olduğu mirasın gerçek reddi davası—–Kararıyla kabul edilmiş, mirasçı — açtığı mirasın gerçek reddi davası ———– tarihli kararıyla kabul edilmiştir ve dolayısıyla mirası reddetmeyen tek mirasçı müvekkil —— kalmıştır.
Şirketin davaları, borçlarının ifası, vadesi gelmiş alacaklarının tahsili, malvarlıklarının sigortalanması gibi acele ve süreli işlerinin olması sebebiyle şirket tarafından yeni bir temsilci atanamadığından şirket işleri yürütülememekte, şirket adına devam eden davalar takip edilememektedir. Bu nedenle TMK 427/4 şirkete yönetim kayyımı atanmasını, dava süresince şirketin asıl ortağı konumundaki müvekkil ——— dava sonuna dek müdür sıfatıyla yetkilendirilmesine karar verilmesi şayet bu yetkilendirme mahkemenizce uygun görülmez ise, en azından davacı müvekkilin yine müdür olarak atanıp, yanında bir denetim kayyımı görevlendirilmesine ya da müvekkil ile birlikte ——– görev yapmak üzere yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Aksi halde şirketin hak kaybına uğrayacağı ve telafisi mümkün olmayan zararların doğacağı muhtemeldir.

SONUÇ VE İSTEM:Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle;
Öncelikle davanın KABULÜ ile şirkete yönetim kayyımı atanmasına,
Tedbiren şirketin asıl ortağı konumundaki müvekkil ——– dava sonuna dek müdür sıfatıyla yetkilendirilmesine karar verilmesi şayet bu yetkilendirme mahkemenizce uygun görülmez ise, en azından davacı müvekkilin yine müdür olarak atanıp, yanında bir denetim kayyımı görevlendirilmesine ya da müvekkil ile birlikte ——- görev yapmak üzere yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesini talep ederiz.
——-
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılan dava dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiş olup, dava ile birlikte ihtiyati tedbir niteliğinde olmak üzere davacı—— dava sonuna dek müdür sıfatıyla yetkilendirilmesine karar verilmesi şayet bu yetkilendirme talebi uygun görülmez ise davacının yine müdür olarak atanıp, yanında bir denetim kayyımı görevlendirilmesine ya da davacı ile birlikte çift imza usulüyle temsil ve ilzama yetkili şekilde görev yapmak üzere yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesi de talep edilmiştir.
Dava dilekçesinde ileri sürülen tedbir talebi yönünden ilgili ara kararlar yerine geldikten sonra davacı vekilinin 15/12/2022 tarihli yazılı başvurusuna bağlı olarak 30/12/2022 tarihinde oluşturulan ara karar ile:
——-
Celbedilen —- kayıtlarına göre davalı şirketin adresinin—— olduğu, şirketin sahibinin ve temsilcisinin —- olduğu, başka ortak bulunmadığı, tek ortağı ve sahibi olan söz konusu —- veraset belgesine göre — tarihinde vefat ettiği ve mirasçılardan birisinin davacı olduğu, —— yevmiye nolu feragatnamesine göre diğer mirasçıların davalı şirketten intikal eden mirasçılık hak ve hisselerinin tamamından davacı lehine bedelsiz olarak feragat etmiş oldukları belirlenmiştir.
—–kaydı, dava dilekçesi içeriği, veraset belgesi, feragatname, davanın esasının yönetim kayyımı atanmasına ilişkin olması, davanın niteliği, TMK. Madde 427/4 düzenlemesi, ihtiyati tedbire ilişkin yasal düzenlemeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı şirketin organsız kaldığı, dava hakkında herhangi bir karar verilinceye kadar ve dava süresince yönetim ihtiyacının belli sınırlar içinde karşılanmasının zorunlu olduğu, bu ihtiyaç yönünden dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar, şirketin hak ve menfaatlerinin korunması için belli sınırlarda yönetici atanması konusunda HMK.389. maddesinde tanımlanan yasal ve maddi koşulların oluştuğu değerlendirildiğinden söz konusu veriler ve dosya kapsamı gözetilerek dava süresince ve davalı şirketin olağan işlerinin görülmesi yönünden ihtiyati tedbir niteliğinde davacıya yönetim yetkisi verilmesi gerektiği sonucuna varılmış olup davacıya bu şekilde yetki verilmesi ile birlikte tedbir talepleri ile amaçlanan hukuki yararlar da korunmuş olacağından sair talepler yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine gerek olmadığı, sair talepler yönünden gerekli ve çok istisnai yasal ve maddi şartların gerçekleşmediği anlaşılmakla sonuçta davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulü ile dava süresince ve davalı şirketin olağan işlerinin görülmesi yönünden ihtiyati tedbir niteliğinde davacıya yönetim yetkisi verilmesine ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde karar verilmiş olup, dosya kapsamına nazaran teminata gerek görülmemiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN TAKDİREN TEMİNATSIZ OLARAK KISMEN KABULÜ İLE;
———– —- numarasında kayıtlı ve —- ünvanlı davalı şirketin olağan işlerinin görülmesi yönünden ve aksine bir karar verilinceye kadar bu davanın süresince ihtiyati tedbir niteliğinde davacı —– yönetim yetkisi verilmesine,
2-Yukarıdaki karara konu tedbir dışındaki tedbir taleplerinin REDDİNE,
——
şeklindeki gerekçe ve tedbir kararı verilmiş olup, gerekli kısımları yukarıya aynen aktarılmıştır.
Davalı yönünden şartları gerçekleştiği için TK. Madde 35.’e göre tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacı vekili 22/02/2023 tarihli duruşmada dava dilekçesini tekrar etmekle birlikte talebin açıklığa kavuşturulması yönünden süre talep etmiş olup, davanın aydınlatılması ihtiyacı kapsamında tanılan sürede ibraz edilen ve müteakip 15/03/2023 tarihli duruşmada tekrar edilen 24/02/2023 tarihli dilekçede davalı şirketin tek ortağı olan ve davacının da babası olan —— vefat etmiş olması nedeni ile şirketin organsız kaldığı ve —— yapılamadığı ileri sürülerek şirketin tek ortağının mirasçısı olan davacıya TTK. Madde 410 ve devamı maddeleri uyarınca genel kurulu toplantıya çağırmak ve yönetim kurulunun oluşmasını sağlamak için izin verilmesi talep edilerek davanın niteliğinin bu şekilde olduğu açıklanarak davanın buna göre sonuçlanması istenmiştir.
Davanın niteliği, tarafları, dava dilekçesinin bütünlüğü, dava dilekçesindeki talebin esasen TTK. Madde 410 düzenlemesi kapsamında çözüm arayışına yönelik olması ve nihayetinde duruşmadaki imzalı beyanla da tekrarlanan 24/02/2023 tarihli dilekçede bu hususun belirginleştirilmesi karşısında davanın ——– çağrılması yönünden davacıya izin ve yetki verilmesine yönelik niteliğine bağlı olarak ön inceleme duruşması yapılarak engel bir dava şartı olmadığı da belirlendikten sonra davanın davalı şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılması için TTK. Madde 410 ve devamı maddelerinde ön görülen yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun aydınlatılmasına yönelik olduğu tespit edilerek yargılama buna göre yapılıp bitirilmiştir.
Celbedilip incelenen—— kayıtlarına göre şirketin durumunun yukarıda özetlenen dava dilekçesinde belirtilen şekilde olduğu, en son işlemin 26/06/2020 tarihli ———ve tesciline ilişkin olduğu, — şirketin tek sahibi ve temsilcisi olduğu ve 07/09/2021 tarihinde vefat etmiş olduğu; mirasçılardan birisinin davacı olduğu,———yevmiye nolu feragatname ile diğer mirasçıların davalı şirketten intikal eden mirasçılık hak ve hisselerinin tamamından davacı lehine bedelsiz olarak feragat etmiş oldukları, organ eksikliğinin söz konusu olduğu anlaşılmıştır.
Dava, genel kurulun TTK 410 ve devamı maddelerine dayalı olarak ———- amacı ile toplantıya çağrılması talebine ilişkin olup, söz konusu yasal düzenlemelere ve talebin bu niteliğinin duruşmada aydınlanması gereğine bağlı olarak yapılan yargılama sonunda aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Anonim şirketin zorunlu organlarından biri olan genel kurul, Türk Ticaret Kanunu’nun TTK 409’uncu maddesi uyarınca, olağan ve olağanüstü olarak toplanmaktadır.—– şirketin hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde en uygun zamanda ve yılda en az bir kere olmak üzere; olağanüstü genel kurul ise, şirket işlerinin gerektirdiği hallerde ve zamanlarda yapılır.
TTK’nın 410’uncu maddesi uyarınca genel kurul, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılır. Eğer gerekli olursa tasfiye memurları da görevleri ile ilgili konular için genel kurulu toplantıya çağırabilecektir. —— Kanun’da belirtilen şekillerde toplanamadığı durumlarda, ise mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir.
Somut olayda ise şirketin tek ortağı ve sahibi olan ——- vefat etmiş olması nedeni ile şirketin organsız kaldığı ve yönetim kurulu adına yapılması gereken işlerin yapılamadığı, şirketin —— ortağı olan davacının böyle bir dava açmakta hukuki yararının olduğu belirlenmiştir.
Sonuç olarak davalı şirketin tek ortağı ve sahibinin vefat etmiş olması nedeni ile organsız kalan davalı şirketin yönetim kurulunun oluşturulması için ——- yapılması zorunluluğuna bağlı olarak bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu ve Mahkemece izin verilmesi için gerekli yasal ve maddi şartların olayda gerçekleştiği; açıklanan sebeplerle ve TTK Madde 410/2 düzenlemesine nazaran kayyım atanmasına gerek olmadığı, talep gibi davacıya bu konuda yetki verilmesinin uygun ve yeterli olacağı, herhangi bir sakıncanın söz konusu olmadığı ve davanın genel kurulu toplantıya çağırma yönünden sübuta erdiği kanaatine varıldığından davanın kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, TTK’nın 410/2 Maddesi uyarınca——- ünvanlı davalı şirketin organsız kalması nedeni ile ——-toplantıya çağrılması yönünden davacı —— izin ve yetki verilmesine,
2-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 99,20 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin ödenen harçlar dahil olmak üzere yapılan toplam 380 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için tarife gereğince belirlenen 9.200 TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda TTK. Madde 410/2-son cümle düzenlemesi gereğince KESİN olarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2023