Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/846 E. 2023/858 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/846
KARAR NO : 2023/858

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2022
KARAR TARİHİ : 05/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.04.2022 tarihinde, müvekkiline ait —- plakalı araç ile—–plakalı araç arasında, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait aracın kazada %0,—- plakalı aracın ise %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında huzurdaki davaya konu kaza sebebiyle reel değer kaybı oluştuğunu, sigorta şirketine reel değer kaybı talebi için 09.05.2022 tarihinde başvuru yapıldığını, herhangi bir dönüş olmadığını beyan ederek HMK 107. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; müvekkiline ait araçta meydana gelen 100,00 TL reel değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 25/04/2022 tarihli kazaya karıştığı belirtilen —–plakalı aracın, müvekkili şirket —— nezdinde —- numaralı —- vadeli Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) ile sigortalı bulunduğunu, ilgili kazaya ilişkin daha önce 2.031,00 TL davacıya ait aracın hasardan onarım bedeli için ödendiğini, ardından değer kaybı talebine istinaden açılmış olan dosyadan da davacı yana yapılan hesaplama sonrası 145,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusur sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminat limitinden kalan ile sınırlı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 24.07.2023 tarihli bedel arttırım dilekçesinde özetle; Bedel artırım taleplerinin kabulü ile 100 TL taleple açılan davanın ıslahı sonucu 6.981 TL’nin davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine, 6.981 TL bedelle kaza tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep ederek davasını ıslah etmiştir.

Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– Noterler Birliğine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Trafik kusuru konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 25.04.2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan—–plakalı araç ile davacının malik olduğu —–plakalı aracın çarpışması sonucu, kusurun irdelenmesi, —– plakalı araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, değer kaybı alacağı varsa miktarının ne olduğu hususlarında HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açılmış 100,00 TL maddi tazminat davasıdır.Davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için mahkemece yapılacak iş, aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa değeri ve hasarlı haldeki piyasa değeri arasındaki farkı belirlemek için konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı denetime açık ve gerekçeli rapor alınarak, davalı sürücünün kusur oranı nispetinde tazminata hükmedilmesi olmalıdır.
Dosya, trafik kusuru konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 16/04/2023 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve ibraz edilen deliller ışığında, —-plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde trafik poliçesi ile sigortalandığı—–plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca %100 oranında kusurlu olduğu, poliçe tarihi itibarıyla, 01.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına dair Genel Şartlar yönetmeliği kapsamında formülsel yöntemle yapılan değerlendirmeye ve AYM’nin 09.10.2020 tarihli kararına göre —— plaka sayılı araçtaki değer kaybının 7.126,00 TL olduğu kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı taraf raporu kabul etmediğini beyan etmiştir.
Davacı vekili, 24.07.2023 tarihli talep artırım dilekçesi ile değer kaybına ilişkin taleplerini 6.981,00 TL’ye çıkarmıştır.
Mahkememizce aldırılan, AYM’nin 09.10.2020 tarihli —- yayımlanan —–esas —- karar sayılı kararına göre hesaplama yapılan bilirkişi heyet raporunun bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunduğu, davalı tarafça ıslah dilekçesine karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmadığı, değer kaybına yönelik yapılan hesaplamanın hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yargıtay —–. Hukuk Dairesinin 28/05/2013 tarih —–esas —– karar sayılı ilamında:”Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının 65.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, 6762 sayılı TTK.’nin 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nin 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacı tarafça temerrüt faizi olarak avans faiz istenilmiştir. Davalının işleteni olduğu araç minibüs olup ticari araçtır. O halde, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Yukarıda anılan içtihat uyarınca her ne kadar davacı tarafça avans faizi talebinde bulunulmuş ise de, kazaya neden olan araç ticari araç olmayıp hususi araç olduğundan yasal faize hükmetmek gerekmiş, yine her ne kadar davacı tarafça, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, sigorta şirketinin ödeme ile temerrüde düşmesine bağlı olarak, 14.06.2022 ödeme tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiş ve davacının davasının kabulüne, toplam 6.981,00 TL değer kaybı tazminatının 14.06.2022 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, toplam 6.981,00 TL değer kaybı tazminatının 14.06.2022 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 476,87 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL ve tamamlama harcı olarak alınan 117,51 TL harcın toplamı olan 198,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 278,66 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan peşin alınan 80,70 TL ve tamamlama harcı olarak alınan 117,51 TL harcın toplamı olan 198,21 TL harç gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 184,00 TL posta masrafı olmak üzere toplamı olan 3.382,21 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.981,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.