Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/822 E. 2023/787 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/822
KARAR NO : 2023/787

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 31/10/2022

KARAR TARİHİ : 14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
01.12.2021 tarihinde, müvekkiline ait—– plakalı araç ile—- plakalı araç arasında, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait aracın kazada %0 ve —– plakalı aracın ise %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında huzurdaki davaya konu kaza sebebiyle reel değer kaybı oluştuğunu, kaza tarihinde poliçe limitinin 43.000,00 TL olduğundan,—– sayılı Hakem heyeti kararı neticesinde trafik sigortası limiti dolduğunu ve bu nedenle karşı kasko şirketi olan —– Şirketi’ne karşı iş bu davanın açılmasının hasıl olduğunu, sigorta şirketine reel değer kaybı talebi için başvuru yapıldığını, herhangi bir dönüş olmadığını beyan ederek talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkiline ait araçta meydana gelen 100,00 TL reel değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan bankaların uyguladığı en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davaya konu edilen ve asli/tam kusurlu olduğu iddia edilen —- plakalı numaralı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili —– nezdinde düzenlenmiş ihtiyari mali mesuliyet teminatı içeren herhangi bir poliçesi bulunmadığını, müvekkili şirket nezdinde yalnızca—– plakalı aracın trafik poliçesi bulunmadığını, davacı tarafından ikrar edildiği üzere iş bu poliçenin teminat limiti tükendiğini beyan ederek aleyhteki tüm hususları reddetmek suretiyle, fazlaya ve başkaya ilişkin hakları, ihbar, dava, talep ve şikayet hakları saklı tutarak, müvekkili şirket hakkında açılan davanın dava şartlığı yokluğundan reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere ile istenen hususlar cevap dilekçesi ekinde dosyaya sunulmuştur.
—— Noterler Birliğine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Trafik kusuru konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyet raporu ve dosyaya sunulmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, 01.12.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan —–plakalı araç ile davacının malik olduğu —- plakalı aracın çarpışması sonucu, kusurun irdelenmesi, —– plakalı araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, değer kaybı alacağı varsa miktarının ne olduğu hususlarında HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açılmış 100,00 TL maddi tazminat davasıdır.

Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilmiştir.
Dosya, trafik kusuru konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 08/04/2023 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve ibraz edilen deliller ışığında, ——plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57/b-7 maddesini ihlal etmesi sebebiyle %100 kusurlu olduğu, —– plakalı araç sürücüsü davacının kusurunun bulunmadığı, 01.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar Yönetmeliği kapsamında formülsel yöntemle yapılan değerlendirmeye göre —-plaka sayılı araçta ki total değer kaybının 2.266,80 TL olarak hesaplandığı, ancak—– plaka sayılı aracın 01.12.2021 tarihi öncesinde biri ağır hasarlı olmak üzere 4 adet trafik kazasına karıştığı tespit edildiği, mevcut durum itibarıyla —–plaka sayılı araçta davaya konu trafik kazası nedeniyle değer kaybı oluşmayacağı, davalı sigorta şirketi tarafından, sigortalı —— plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olması nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen hasar yönünden 43.000,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı ve yapılan bu ödeme ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi limitlerinin tüketildiği, davalı sigorta şirketi nezdinde—— plakalı araç yönünden İhtiyari Mali Mesuliyet teminatı içerir poliçeye rastlanmadığı, davacıya ait aracın ağır hasar kaydı bulunduğundan araçta değer kaybı oluşmadığı, davalının değer kaybı yönünden sorumluluğu bulunmadığı, rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunması sebebiyle ek/yeni rapor alınması cihetine gidilmemiştir. 13.06.2023 tarihli celsede, davacı vekilinin talebi üzerine, davasını ıslah etmek, ıslah harcını yatırmak ve usulüne uygun ıslah dilekçesini sunmak üzere HMK 180 ve devamı maddeleri uyarınca bir hafta kesin süre verildiği, aksi takdirde ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam olunacağına ilişkin kesin süre sonuçlarının huzuren ihtar edildiği, davacı tarafça aşamalarda davanın ıslah edilmediği ve yargılamaya bu hali ile devam edildiği görülmüştür.Dava konusu araçta kaza tarihinden önce herhangi bir hasar yok ise; aracın kazasız piyasa rayici belirlenip buna göre hasarlı hali arasındaki fark değer kaybı kabul edilmelidir.Davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için mahkemece yapılacak iş, aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa değeri ve hasarlı haldeki piyasa değeri arasındaki farkı belirlemek için konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı denetime açık ve gerekçeli rapor alınarak, davalı sürücünün kusur oranı nispetinde tazminata hükmedilmesi olmalıdır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyet raporunun hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunması sebebiyle yeni bir rapor alınması cihetine gidilmeyerek, her ne kadar davacı tarafça değer kaybı alacağı yönünden dava açılmış ise de, davacı tarafın davalı taraftan herhangi bir alacağı bulunmadığı tesptine bağlı olarak, davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 189,15 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—– Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.