Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/800 E. 2023/525 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/800 Esas
KARAR NO: 2023/525
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/10/2022
KARAR TARİHİ: 17/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında —— konulu iş ile ilgili yapılan e-mail ve telefon görüşmeleri neticesinde, 28.02.2022 tarihli teklif mektubu üzerine tarafların teklif mektubunda ücret ve miktarı listeli ürünlerin satın alımı konusunda anlaştıkları satın alınan ürün bedelleri karşılığında davacı alıcı tarafından —– Bankası 62.500,-TL EFT ile nakit olarak ödendiğini ve kalan kısma ilişkin ise 30.10.2022 vade tarihli —– Şubesi —– seri numaralı 62.500,- TL bedelli çekin elden teslim edildiğini, müvekkili şirket arasında yapılan anlaşma gereğince müvekkilinin yükümlülükleri yerine getirdiğini davalı satıcının alıcının telefonlarına çıkmadığını ortadan kaybolduğunu, davalı şirketin üçüncü kişilere de olan borçları sebebiyle hakkında onlarca icra takibinin başlatıldığını ve şirketin faaliyetini durdurduğunun öğrenildiğini, müvekkili edimin yerine getirilmesi için şirketle iletişim kurulmaya çalışıldığını ancak çabalarının sonuçsuz kaldığını, —– Noterliği’nden 27.09.2022 tarihinde —– Yevmiye numarası ve 11.10.2022 tarihinde —– Yevmiye numarası ile 2 adet ihtarname çekildiğini, edimin yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmeye aykırı hareket edildiğinden bahisle sözleşmenin müvekkilince haklı sebeple feshedildiğini ve ödenen nakit tutar ile hala davalı elinde olan çekin iadesinin talep edildiğini, 28.09.2022 tarihinde —– E. sayılı dosyası ile de davalıya karşı ödenmiş olan 62.500,- TL nakit tutarın iadesi için ilamsız icra takibinin başlatıldığını, artık bedelsiz hale gelmiş çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitinin (menfi tespite) gerektiğini, faaliyetini durdurduğu bilinen ve sözleşmesel edimi olan ürün teslimini gerçekleştirmeyen davalının işbu davaya konu 30.10.2022 tarihli çeki tahsil etmesi halinde müvekkili açısından telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkacağını, bu durumun önüne geçilmesi için çek bedelinin ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilerek bankalara bildirilmesini ve dava konusu senedin iadesine veya iadesinin sağlanamaması halinde iptaline karar verilmesini tedbiren talep ettiklerini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, davalı aleyhine açtıkları Menfi Tespit davasının kabulü ile davalı şirket ile yapılan 28.02.2022 tarihli sözleşme dolayısıyla belirlenen yükümlülüklerinin davalı şirket tarafından kasten ve hiçbir surette yerine getirilmemiş olması sebebiyle müvekkilinin davalı lehine keşide ettiği senetler karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, dava konusu senedin iadesine, iadesinin mümkün olmaması halinde iptaline, dava konusu senedin tahsili halinde müvekkilinin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senedin teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar davaya konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı davaya cevap vermemiştir.

DELİLLER:—— E. sayılı dosyası, —–Bankası yazı cevabı, Taraf şirketlere ait BA/BS formları, SMMM —— eliyle düzenlenerek mahkememize ibraz edilen 23.03.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların incelemeye sunulmadığı, davacı —– Şti. tarafından 27.05.2022 tarihinde davalı —– Şti.’ne 30.10.2022 vadeli YKB çeki ile 62.500,- TL ve YKB havalesi ile 62.500,-TL ödendiği, davacı —– Şti.’nin davalı —– Şti.’den 27.07.2022 tarihinden itibaren ve 29.09.2022 takip tarihinde de 125.000,-TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, avans ödemesi olarak yapıldığı iddia edilen çekin konu edildiği —– E. sayılı dosyasına konu çekin avans ödemesi olarak verildiği iddiasıyla çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.Somut olayda; taraflar arasında —— konulu 28.02.2022 tarihli teklif uyarınca sözleşme olduğu ve buna istinaden davacı tarafça —– Bankası yoluyla 62.500-TL EFT ile gönderilmek suretiyle nakit olarak ve 30.10.2022 vade tarihli —– Şubesi —— Seri Numaralı 62.500-TL bedelli çek ile ödeme yapıldığı ancak buna karşılık ödemeye konu malların davalı tarafça teslim edilmediği iddiası ile davalı aleyhine huzurdaki davanın ikame edildiği görülmüştür.”Davalı —— ticari defter kayıtlarını sunmaktan imtina ettiği, sunulan belgeler üzerinde hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen 31.03.2021 tarihli ön raporda davalının muavin defter kayıtlarını sunduğu, 2017 yılı için belirtilen kayıtların delil olma niteliğine haiz olmadığı, davacı ve davalının bilanço usulüne göre defter tuttuğu, davalı tarafa ait delil niteliğine haiz yasal defter bulunmadığı, bu sebeple HMK’nun 222. maddesi uyarınca davalı lehine yasal delil olarak kullanılabilecek nitelikte olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir. Davalı —– Şirketinin ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 23/11/2021 tarihli raporda, şirkete ait ticari defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı ile davalı arasında alım-satım ilişkinin olduğu, davacının davalıdan mal satın aldığı, 31.01.2018 tarihine kadar davacı ve davalı arasındaki alım-satım ilişkisinde davacının davalıya borçlu olduğu, ancak bu tarihten sonra davacının yaptığı avans niteliğindeki ödemeler ile alacaklı duruma geçtiği, davacının davalıdan 118.423,44-TL alacaklı olduğu, bu tarihten sonra taraflar arasında mal yahut para alış verişinin bulunmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.TBK’nun 97. maddesinde: ‘Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.’ hükmü düzenlenmiştir. Ticari defterler ile akdi ilişkinin ve mal teslimi hususlarının ispat edilebilmesi mümkündür. Davalı taraf kendisine verilen ihtarat içerir kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmamış, davacı taraf delil niteliğine haiz yasal defterleri ile karşı tarafa avans ödemesi yaptığını, alacaklı olduğunu ve alacak miktarını belgelemiştir.Tüm bu sebeplerle, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, gerekçede hata edilmediği, davalının icra takibine itirazının haksız olması sebebi ile hükmedilen icra inkar tazminatında da isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesinde 22/7/2020 tarihinde 7251 sayılı kanunun 23. Maddesi ile yapılan değişiklik gereği ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, davacı tarafın dava konusu 62.500 TL’lik alacağının ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafça dava konusu ticari defter ve kayıtların yapılan ihtarata rağmen dosyaya ibraz edilmediği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları karşısında artık davalı tarafça yapılan ödemelere mukabil ödemeye konu malların teslim edildiğinin ispat edilmesi gerektiği, tarafların mal ve hizmet alım satımına ilişkin düzenlenen BA/BS formlarının incelenmesinde 2022 yılında tarafların birbirlerinden herhangi bir mal alım satımı gerçekleştirmediği anlaşılmakla davacı taraf defter ve kayıtları nazara alınarak davacının davasında haklı olduğu kanaati ile 30.10.2022 vade tarihli —– Şubesi —— Seri Numaralı 62.500-TL bedelli çekten dolayı İİK 72. Maddesi uyarınca davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile çekin davalı —– Şti’den alınarak davacıya iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının 30.10.2022 vade tarihli —– Şubesi —– Seri Numaralı 62.500-TL bedelli çekten dolayı İİK 72. Maddesi uyarınca davalı tarafa BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, çekin davalı —– Şti’den alınarak davacıya iadesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.269,37 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 80,70 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 4.188,67 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ve yargılama gideri olarak yapılan 2.311,25‬ TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 10.000,00 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —— Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/07/2023