Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/784 E. 2022/706 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/784 Esas
KARAR NO : 2022/706

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

İstanbul Anadolu —–. Asliye Hukuk Mahkemesinin — karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzii edilen ve yukarıda bildirilen sırasına kaydedilen dosyanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——— ile birlikte —- tarihinde kendi adına kayıtlı ——- otoyolunda seyir halinde iken, müvekkilinin aracının arkasında seyir eden müvekkilin ablası —- sevk ve idaresindeki — duraksaması sonucu, müvekkilinin,—— arabasında arıza olduğu düşüncesi ile kontrollü bir şekilde emniyet şeridine yanaşarak kendi aracını durdurduğunu ve dörtlüleri yaktığını, müvekkili, aracını emniyet şeridine yanaştırması ile dikiz aynasından—- ettiği sırada olay sonrası öğrenilen — Plakalı aracın trafik güvenliğini tehdit edici derecede ve — geldiğini gördüğünü, ancak arada geçen sürenin —- olması nedeni ile manevra kabiliyetinin mümkün olmadığını, bunun sonucunda müvekkilinin aracına çarparak yaralamalı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, müvekkilin ablası — kaza sonrası davalının aracına yaklaştığında keskin bir —kokusu olduğunu, müvekkili ve müvekkilinin aracında bulunan annesi ve ablasının kaza sebebi ile yaralanarak hastaneye kaldırıldığını, müvekkilinin aracının — otoparka çekildiğini, kaza sonrasında davalı aleyhine ceza davası açıldığını ve ceza hazırlanan kusur raporunda kazanın oluşumuna sebebiyet veren tarafın tam ve asli kusurlu olarak davalı araç sürücüsü olduğunun belirtildiğini, davalı yan araçta oluşan maddi hasarın ve değer kaybı ödeyeceğini söylemesi ile müvekkili ile aralarında protokol düzenlendiğini, protokol gereği değer tespitine gerek olmadığından müvekkilin masrafları kendisinin üstlendiğini, davalı yanın ödeme yapmaktan imtina ettiğini, kaza sonrası sigorta şirketine başvuru yapılmış olup yapılan başvurunun olumsuz neticelendiğini, kaza sonrası müvekkillerinin hem fiziksel, hem de psikolojik olarak yıprandığını, müvekkilinin kaza sonrası 1 ay kadar çalışamaması nedeni ile kazanç kaybının ve bu olay yüzünden her iki müvekkilinde yaşamış oldukları elem ve üzüntü sonrası manevi tazminatın davalıdan tahsilinin gerektiğini, maddi zararların yanında müvekkilinin kaza sonucu acı, üzüntü ve hayat standartlarındaki değişim nedeni ile müvekkili—-için 20.000,00 TL manevi tazminat, müvekkili —- için 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin işlendiği günden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı araç maliki ve araç sürücüsünden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; — Poliçesinden doğan ihtilaf nedeniyle talep edilen maddi hasar bedeline ilişkin olduğunu, Türk Ticaret Kanununun 3. Maddesinde “bu konuda düzenlenen hususlarla, bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden” olduğunun düzenlendiğini, dava konusu olayın TTK.’nun 1401 ve devamı maddelerinden kaynaklanan bir sigorta sözleşmesi ilişkisi olduğunu, dolayısıyla sigorta sözleşmesinden doğan ihtilafların Ticaret Kanununa tabi olduğunu, bu nedenlerle uyuşmazlığın Ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini ve bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; Bu davada sigorta şirketinden araç poliçesinden kaynaklı tazminat istendiğinden görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, görevsizlik itirazında bulunduğunu, davacının talep ettiği alacaklara karşı zamanaşımı itirazında bulunduğunu, müvekkilinin —– olduğunu, davaya konu araç davalı tarafından — kiralandığını, dava konusu—- sözleşmesine aykırı olarak davalı ——- tarafından kullanılarak kazanın oluşumuna sebebiyet verildiğini, sözleşmeye aykırı olarak davalı —- rızası ve kabulü olmaksızın aracın kullanılması nedeniyle işbu davada davalı — kusurunun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı— davaya cevap vermemiştir.
SAFAHAT
İstanbul Anadolu — Asliye Hukuk Mahkemesinin — Karar sayılı kararı ile; “Davanın 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi delaletiyle 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, Mahkememizin görevsizliğine,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, trafik kazası sebebiyle tazminat davasıdır.
— tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A maddesine göre: “(1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, dava konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen 18/A maddesine göre: “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı,—- anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Tüm dosya kapsamından; dava arabuluculuğa el verişli olmakla beraber dava şartı ———- kapsamında kalabilmesi için uyuşmazlık konusunun para alacağının ödenmesine ilişkin olması ve talep sonucunun tazminat veya alacağa ilişkin olması ya da her ikisini birlikte içermesi gerekir. TTK nun 5/A maddesindeki düzenleme ile talep sonucuna değil dava konusuna açıkça vurgu yapılarak dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, tazminat davasının dava şartı arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekmiştir.
Bu hali ile davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı ve dava konusu alacak talebi bakımından davanın ilk açılış tarihi olan —- söz konusu olduğu, dava şartının gerçekleşmediği, bu hususun da hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken ve eksikliği giderilemeyecek bir konu olduğu, 6100 sayılı HMK 114/2 maddesi gereğince özel kanunlardaki dava şartlarının da incelenmesi gerekeceğinden HMK 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.(Aynı yönde—- sayılı ilamı).
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 138. Maddesi Gereğince: ”(1) Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. ”
Ayrıca her ne kadar iş bu dosyaya henüz ön inceleme günü tayin edilmemiş ise de, usulen dinlenmesi mümkün olmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, dava şartlarının hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve HMK 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 512,33 TL harcın mahsubuyla arta kalan 431,63 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı —. ile davalı — kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —– uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılar — verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.