Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/782 E. 2023/445 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/782 Esas
KARAR NO: 2023/445
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/10/2022
KARAR TARİHİ: 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının borcunu ödeyeceğini beyan etmesine rağmen kötü niyetli hareket ettiğini, taraflarını oyaladığını ödeme yapmaması üzerine kendisine ——– dosyası ile cari alacağa/faturaya ilişkin takip yatıklarını, davalının kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, sunulan mail yazışmalarından ve davalı tarafından gönderilen sipariş formundan da anlaşılacağı gibi davalı ile yapılan ticaretin USD üzerinden olduğunu, —— dosyasına sundukları itiraz dilekçesinde, borcunu kabul etmekle birlikte vadeli satış olduğunu ve borcun vadesinin gelmediğini beyan ettiklerini, taraflar arasında belirlenmiş bir vade olmadığını, ödemenin peşin yapılması hususunda tarafların anlaştıklarını beyan ederek, davalıdan alacaklı olduklarının tespiti ile —— dosyasına yapılan itirazın iptaline, 13.400 USD takibin yabancı paraya en yüksek faiz ile devamıma, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davacı ile alım satımdan kaynaklı ticari ilişkilerinin olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusu olmadığını, ancak davacı yanın dava dilekçesinde bahsettiği ve alacağının ispatı için gösterdiğini iddia ettiği mail yazışmalarının dilekçe ekinde yer almadığını, taraflar arasındaki bahsi geçen ticari ilişkide, davacı/alacaklı ile davalı borçlu şirket yaptıkları şifai anlaşmada, alınan mal karşılığında fatura kesilmesi sonrasında en geç 6 ay içinde fatura bedeli olan 542.496,02 TL’nin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu doğrultuda, davalının 05.07.2022 tarihinde toplam 300.000,00 TL ödeme yaptığını, bakiye kısmın şifai anlaşma gibi en geç 6 ay içinde ödeneceği davalının belirtilmesine rağmen, davacı şirket tarafından “yaşanan güncel ekonomik gelişmeler ve ticari hayatın belirsizliği iddiasıyla” anlaşmadan dönülerek, bakiye ödemenin en geç Eylül ayında yapılması ani bir kararla davalından istediğini, davalı şirketin bu hususun anlaşmaya aykırı olduğunu iletmesi sonrasında, davacı şirket tarafından aceleci bir tavırla iş bu takip yapıldığından, davalı şirket bakiye borcunu inkar etmemekle beraber takip tarihi itibariyle muaccel olmuş bir borcu bulunmadığı gibi davalının iddia edildiği kadar da borcu olmadığından, iş bu dava dayanağı icra takibine itiraz edildiğini, yabancı para cinsinden talebe konu olan iş bu alacakta faiz oranı fahiş olup taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, bunun yanında dava dilekçesi ile talep edilen reeskont en yüksek faiz talebi de hukuka uygun olmadığını beyan ederek davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle, %20’den az olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Deliller:Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.——- sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —— sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında cari hesap alacağına dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —— sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Dosyada, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebi ara kararla değerlendirilmiştir.Dosya, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter incelemesinde davacı yanın defterlerini hazır bulundurduğu, davalı yanın defterlerinin incelenemediği, 07.05.2023 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, fatura ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davacı tarafından davalı adına yürütülen ——- Kodlu Alıcılar hesap dökümüne göre davacı tarafından davalı tarafa 1 adet 542.496,02 TL tutarlı fatura düzenlediği, bu süreçte davalıdan 2 farklı tarihte 300.000 TL ödeme aldığı ve buna göre 29.08.2022 takip tarihi itibariyle davalıdan 242.496,02 TL alacaklı olduğu, ödeme tarihlerdeki —– yayımlanan —— döviz alış kuruna göre yapılan hesaplamada, davacının, takibe konu edilen 27.06.2022 tarihli —— no.lu 31.215,441 USD tutarlı faturasına, davalı tarafından 17.864,05 USD ödeme yapıldığı ve davacının takip konusu alacağının 13.351,36 USD olduğu rapor edilmiş olup, taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporuna karşı taraflarca esaslı bir itirazda bulunulmadığı, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça 13.400,00 USD asıl alacak üzerinden takip yapılmış ve dava açılmış ise de, davacının tespit edilen alacağının 13.351,36 USD asıl alacak olduğu, 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Kamu Bankalarının Usd mevduatlarına uyguladıkları yasal faizin talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kısmen kabulüne, davalının —— sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, 13.351,36 USD asıl alacak üzerinden takibin, fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının ödenmesi suretiyle devamına karar vermek gerekmiştir.Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup 13.351,36 USD asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan (takip tarihi olan 29.08.2022 tarihinde efektif satış kuru 1 USD=18,2248 TL nazara alınarak) talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Dava tarihi olan 17.10.2022 tarihi itibariyle efektif satış kuru 1 USD=18,6276 TL olup harç ve vekalet ücreti hesabında bu kur esas alınmıştır).

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının —— sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, 13.351,36 USD asıl alacak üzerinden takibin, fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının ödenmesi suretiyle devamına, asıl alacak 13.351,36 USD’ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun madde 4/a uyarınca Kamu Bankalarının Usd mevduatlarına uyguladıkları yasal faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 13.351,36 USD asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 48.665,17 TL (takip tarihindeki efektif satış kuru nazara alınarak) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 16.988,95 TL harçtan peşin alınan 2.912,26 TL harcın mahsubuyla bakiye 14.076,69 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 2.912,26 TL peşin alınan harç, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 167,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.579,26 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 4.533,47 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.306,80 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 13,20 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 37.818,53 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendilerini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 906,05 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —– Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2023