Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/76 E. 2023/734 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/76 Esas
KARAR NO: 2023/734
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/02/2022
KARAR TARİHİ: 31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin, servis aracını yenilemek amacı ile davalı şirket ile ——– model ——- marka ——– model aracın satışı ve teslimi için anlaştıklarını ve 21/06/2021 tarihinde sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşme uyarınca müvekkilinin sahip olduğu mevcut aracın takası ile üzerine 132.500,00 TL bedelin ödenmesi koşulu ile anlaşma sağlandığını, sözleşme tarihinden itibaren 15-30 gün içerisinde aracın tesliminin öngörüldüğünü, imzadan sonra 500,00 TL elden 132.000,00 TL banka aracılığıyla davalı şirkete ödendiğini, sözleşmede öngörülen süre geçmesine rağmen davalı şirketin müvekkile aracı satmaktan tamamen keyfi olarak vazgeçtiğini söylediğini ve ödediği 132.000,00 TL’yi geri almak isteniyorsa ibraname imzalaması gerektiğinin belirterek müvekkile bir ibraname gönderildiğini, bunun üzerine davalı şirketin, müvekkiline 02/09/2021 tarihinde 50.000,00 TL gönderdiğini, kalan 82.500,00 TL’yi dava tarihi itibariyle hala ödemediğini, müvekkilinin kendisine gönderilen ibraname içeriğini kabul etmediğini belirterek ibranameyi imzalamadığını, aracın teslimini talep ettiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirdiğini, sözleşmeyle belirlenen miktarı davalı şirketin hesabına yatırdığını ancak aracın müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkilinin yaklaşık 6 aydır aracı alamamaktan dolayı yapamadığı taşımacılık faaliyetinden zarar ettiğini, eğer araç teslim edilmeyecek ise sözleşmeden dönme hükümlerinin uygulanmasını talep ettiklerini, müvekkilinin ödediği ancak iade edilmeyen 82.500,00 TL’nin 21/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin ikinci zararı ise şu an aynı marka aynı model aracı alabilmek için gereken bedel ile sözleşme tarihindeki bedel arasındaki fark olduğunu, bütün bu nedenlerle dava konusu aracın müvekkile teslimi ile yapılacak inceleme sonucunda artırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL gecikme tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, aynen ifa hükümlerinin uygulanması mümkün değilse müvekkilinin ödediği 82.500,00 TL’nin 21/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesini, dava konusu aracın dava tarihindeki değeri ile sözleşme tarihindeki değer farkının inceleme sonucunda artırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, müvekkilinin yaptığı 1.400,00 TL bandrol ödemesi ile 203,53 TL noter masrafının ödeme yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, davalı şirketin mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacının iddialarının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, yapılan sözleşmenin işin ve aracın bedelini açıklayan 6. maddeye göre sözleşmede belirtilen bedelin sadece araç bedeli olduğunu, alıcının ihtiyaçlarına göre talep edilen iş ve düzenlemelerin ayrıca faturalandırılacağının açıkça belirtildiğini, yine iç dizayn sözleşmesinde bedelleri ile birlikte araçta yapılması gereken değişiklerinin belirtildiğini, dava konusu araçların müvekkil şirkette büyük araç bayileri ve distribütör firmalar adına konsinye olarak ve ——— halinde bulunduğunu, bu araçların müşterilerce satın alınmak istendiğinde müşteri taleplerine göre iç dizayn yapılarak ve talebe göre hazırlanarak satışın gerçekleştirildiğini, araç bedeli olarak sadece ——— bedelinden ibaret olmadığını, iç dizayn işinin ayrıca ücretlendirilip faturalandırılacağını, aracın 132.000,00 TL’ye alındığının tamamen gerçek dışı olduğunu, araçların sadece ——– olarak satış fiyatı bile iddia edilen tutarın iki katından fazla olduğunu, davalı müvekkilinin, satışını yaptığı araçların panelvan halinde ve mülkiyeti evvela daha büyük araç bayilerini distribütörlere ait olarak müşterilere sergilendiğini, müşterilerin almak istediği araçlar için bazen kredi çekmek istediğinde bir proforma fatura düzenlendiğini, bu proforma faturalarda dahi bu faturanın bir satış teklifi niteliğinde olduğunu, proforma faturanın geçerlilik süresinin proforma fatura üzerinde yazılı olduğunu, aracın talebe göre satılacağı hususu davalı şahsa bildirilmiş olabileceğini, ancak bu aracın önce 132.000,00 TL’ye iade edilen 50.000,00 TL’den sonra 82.000,00 TL’ye bir araç satışı manasına gelmediğini, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili 27.04.2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; TBK 125/1 hükümlerinin uygulanarak,——- model,——– marka, ——– model, özellikleri sözleşme ve eklerinde yazılı aracın müvekkile teslimi ile, 19.307 TL gecikme tazminatının davalı şirketten alınarak müvekkile verilmesine, TBK 125/1 aynen ifa hükümlerinin uygulanması mümkün değil ise, TBK 125/3 sözleşmeden dönme hükümlerinin uygulanarak müvekkilinin ödediği 82.5000 TL’nin 3.112,40 TL yasal faizi, sözleşme konusu aracın dava tarihindeki değeri ile sözleşme değeri arasındaki fark olan 178.850 TL rayiç bedel farkı, müvekkilinin sözleşmenin yerine getirileceğine güvenerek yaptığı 1.400 TL bandrol ödemesi ile 203,53 TL noter masrafının toplam 266.065,93 TL olarak davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına, davanın terditli dava olduğu göz önüne alınarak taleplerin tümü reddedilmedikçe karşı taraf lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili ıslaha karşı beyan dilekçesinde özetle; Islahı kabul etmediklerini, davacının taleplerinin reddedilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır
.——— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
———Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır. Otomotiv alanında uzman makine mühendisi ile sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.

DELLLERİN DĞERLENDİRİLMESİ VE GERE

Taraflar akedilen sözleşme uyarınca tarafların edimlerini eksiksiz yerine getirip getirmediği, bunun sonucuna bağlı olarak davaya konu araç yönünden aynen ifa şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının gecikme tazminatı alacağı doğup doğmadığı, varsa HMK 107 uyarınca miktarının ne olduğu, aynen ifanın mümkün olmaması halinde davacı tarafça ödenen 82.500,00 TL’nin iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı ve aracın dava tarihindeki değeri ile sözleşme değeri arasındaki farkın, yine bandrol ödemesi ve noter masraflarının ödenmesine dair şartların oluşup oluşmadığına yönelik terditli davadır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevabı, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir.Dosyada, davacı vekilinin tedbir talebi ara kararla değerlndirilmiştir.Dosya, yerinde inceleme yetkisi verilerek, otomotiv alanında uzman makine mühendisi ile sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 30.09.2022 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belgeler ışığında, taraflar arasında yapılan alım satım sözleşmesi ve iç dizayn sözleşmesi ile dava konusu ——– model ——- marka ——- cinsi aracın 265.000,00 TL bedelle, 500,00 TL’si kapora kalanı nakit-takas yolu ile ödenecek şekilde satışının yapıldığı ve bu aracın bütün iç dizaynı için de 27.500,00 TL ödeme yapılacağı ve bu bedel için de ayrıca fatura düzenleneceği ve dava konusu aracın bütün bu işlemler yapıldıktan sonra davalının iş yerinde tesliminin yapılacağının anlaşıldığı, dosyada davacının, aracın bakiye bedelini ve aracın iç dizaynı için herhangi bir ödeme yaptığı ve dolayısıyla davacının sözleşmeyle belirlenen 265.000,00 TL tutarındaki araç satış bedelini nakit veya kısmen nakit kısmen (başka araç vermek suretiyle) takas şeklinde ödemiş olduğuna dair bir belge ya da bu konuda tarafların bir beyanı ya da kabulü bulunmadığı, davacı tarafın, sözleşmeye istinaden 21.06.2021 tarihinde 132.500,00 TL ödediği, ödediği bu rakamın 50.000,00 TL’si ise 02.09.2021 tarihinde kendisine geri ödendiği, KTK 20/d maddesine göre, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin şekle aykırılık sebebiyle geçersiz olduğu, taraflar arasındaki satış sözleşmesi geçersiz olduğundan, davacının ayna (aracın teslimine) ilişkin talebinin de ileri sürülemeyeceği, satış sözleşmesinin geçerli olduğunun kabulü halinde de, davacının, sözleşmeden doğan 265.000,00 TL satış bedelini (kendi edimini) tamamıyla ifa etmemiş olmaması ve ifayı önermiş olduğuna dair bir belgenin de dosyada mevcut bulunmaması nedeniyle, TBK m. 97 uyarınca davalıdan ediminin ifasını (aracın teslimini) istemek hakkına sahip olamayacağı, taraflar arasında satış sözleşmesi ile aynı tarihte imzalanmış olan iç dizayn sözleşmesi de, satış sözleşmesi geçersiz olduğundan ve ifasını talep mümkün bulunmadığından sonuçsuz kaldığı, esasen tarafların bu konuda birbirlerinden karşılıklı olarak herhangi bir talepleri de olmadığı, davacının, sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde 82.500,00 TL bedelin iadesini talep edebileceği, davacı, anaparaya ilaveten yasal faiz talebinde bulunduğundan, TBK 117/2 hükmü gereğince, davalının iyi niyetli ya da kötü niyetli olduğunun kabulüne göre belirlenecek tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi gerekeceği rapor edilmiş olup, davacı tarafça sunulan rapora karşı itirazların değerlendirilerek ek rapor sunulması amacıyla dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, itirazlar irdelenerek sunulan ek rapora göre, bilirkişilerin ek rapordaki görüş ve kanaatleri ile kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin aynı olduğu rapor edilmiştir. Dosyanın kapsamı, sunulan kök ve ek raporlar, raporlara karşı beyan dilekçelerinin içerikleri bir bütün olarak gözetildiğinde, dosyanın aydınlatılabilmesi amacıyla yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilerek dosya, otomotiv alanında uzman makine mühendisi ile sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 16.03.2023 tarihli ikinci rapora göre, aracın, taraflar arasındaki 21.06.2021 sözleşme tarihi itibarıyla trafiğe tescil edilmesi halinde, araç satım sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılması sebebiyle geçersiz olduğu, bu satım sözleşmesini takip eden araç modifikasyonu ile ilgili eser sözleşmesinin de bağlı olduğu satım sözleşmesinin geçersiz olması sebebiyle fiilen imkansız hale geleceği, aracın trafiğe tescil tarihi itibarıyla Mahkemece sözleşmenin geçersiz olduğunun tespit edilmesi halinde ise, taraflar arasında aracın davacıya teslim edilmediği ile ilgili bir ihtilaf olmadığından, davalının iyi niyetli olduğuna kanaat edilmesi halinde dava tarihinden itibaren davacıya ödenmeyen 82.500 TL’yi taleple bağlı olarak yasal faizi ile birlikte davacıdan isteyebileceği, davalının kötü niyetli olduğunun kabulü halinde ise 21.06.2021 ödeme tarihinden itibaren taleple bağlı olarak yasal faizi ile birlikte talep edebileceği, bu durumda davacının davalıdan BK 100 ve devamı hükümlerine binaen dava tarihi itibarıyla, 84.885,00 TL asıl alacak, 5.587,37 TL faiz olmak üzere toplam 90.472,37 TL alacaklı olacağı, Tramer kayıtlarında da——— Şasi numaralı aracın trafiğe çıkış tarihinin 30.11.2020 olduğu, bu tarihin sözleşme tarihinden önce olduğu, aracın taraflar arasındaki 21.06.2021 sözleşme tarihi itibarıyla trafiğe tescil edilmediğinin tespit edilmesi halinde, sözleşmenin 2021 yılında ve ———- model bir araç için yapıldığı yine aracın sözleşmeye göre yetkili satıcı veya distribütörden alıcı adına satın alınacağı nazara alındığında taraflar arasındaki satışa konu aracın “sıfır kilometre” araç olduğu, trafiğe tescil edilmeyen bir motorlu araç söz konusu olduğundan da, bu aracın adi yazılı şekilde devrinin mümkün olduğu, bu bakımdan taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olacağı, taraflar arasındaki sözleşmede aynı anda ifa değil öncelikli ifa kuralı bulunduğu, buna göre davacı 265.000 TL araç bedeli ile KDV hariç 27.500 TL araç dizayn bedelini ödemedikçe, davalının aracı modifiye ederek teslim borcunun doğmayacağı, dosya içerisinde, davacının davalıya 132.500 TL ödediğinin tespit edildiği, aracın nihai teslim tarihi olarak tespit edilen 21.07.2021 tarihine kadar, kalan sözleşme bedelini ödediği veya davalıya takas olarak araç devettiğine dair bir araç satış sözleşmesine rastlanılmadığı, bu durumda, öncelikle ifa kuralına binaen davalı satıcı/yüklenicinin araç teslim borcunun doğmayacağı, bu bakımdan temerrüde düşmeyeceği, temerrüde düşmediğinden, davacının borçlu temerrüdüne ilişkin seçimlik haklarını kullanamayacağı, nihai teslim tarihine kadar araç ve dizayn bedelinin tamamı davacı alıcı/iş sahibi tarafından ödenmediğinden davalı satıcı/yüklenicinin bedeli iade ederek sözleşmeden zımnen dönebileceği, bu durumda davacının iade etmediği bedeli, dönme tarihinden itibaren iade borcu doğacağı, bu durumda davacının davalıdan taleple bağlı olarak, BK 100 ve devamı hükümlerine binaen dava tarihi itibarıyla, 82.500,00 TL asıl alacak, 3.112,40 TL faiz olmak üzere toplam 85.612,40 TL alacaklı olacağı, Mahkemenin sözleşmenin geçerli olduğu ve davalının temerrüde düştüğüne kanaat etmesi halinde ise, davacının fiili zarar kapsamında yapmış olduğunu beyan ettiği 1.400,00 TL bandrol ödemesi ile 203,53 TL noter masrafını davalıdan talep edebileceği, yine gecikme tazminatı olarak 19.307,00 TL aracı kullanamamaktan kaynaklanan zararlarına talep edebileceği, aynen ifa yerine müspet zararını talep etmesi durumunda, soyut yönteme göre 178.850 TL rayiç bedel farkını talep edebileceği rapor edilmiştir.

Davacı tarafça ıslah dilekçesi ile,
Aracın iadesine yönelik aynen ifa ile, 19.307,00 TL gecikme tazminatının davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesine, bunun mümkün olmaması halinde, TBK 125/3 sözleşmeden dönme hükümlerinin uygulanarak ödenen 82.5000 TL’nin 3.112,40 TL yasal faizi, sözleşme konusu aracın dava tarihindeki değeri ile sözleşme değeri arasındaki fark olan 178.850,00 TL rayiç bedel farkı, sözleşmenin yerine getirileceğine güvenerek yapılan 1.400,00 TL bandrol ödemesi ile 203,53 TL noter masrafından oluşan toplam 266.065,93 TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.Mahkememizce aldırılan bilirkişi kök ve ek raporlarının hesap ve diğer yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunduğu, ikinci alınan rapordan sonra, rapordaki alternatifli değerlendirmelere bağlı olarak, mahkememizce doğru bir değerlendirme yapabilmek amacı ile ——- müzekkere yazılarak ——– Motor nolu ——– model ——— minibüsün trafiğe hangi tarihte çıktığının sorulmuş ve ilk tescilden itibaren tüm kayıtlarının ayrıntılı gönderilmesi istenmiş olup, gelen müzekkere cevabına göre aracın tescil tarihinin 09.07.2021 olduğunun tespit edildiği, buna bağlı olarak raporda belirtilen ikinci alternatife itibar edildiği, sözleşmenin 2021 yılında ve ——— model bir araç için yapıldığı yine aracın sözleşmeye göre yetkili satıcı veya distribütörden alıcı adına satın alınacağı nazara alındığında taraflar arasındaki satışa konu aracın “sıfır kilometre” araç olduğu, trafiğe tescil edilmeyen bir motorlu araç söz konusu olduğundan da, bu aracın adi yazılı şekilde devrinin mümkün olduğu, bu bakımdan taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olacağı, taraflar arasındaki sözleşmede aynı anda ifa değil öncelikli ifa kuralı bulunduğu, buna göre davacı 265.000 TL araç bedeli ile KDV hariç 27.500 TL araç dizayn bedelini ödemedikçe, davalının aracı modifiye ederek teslim borcunun doğmayacağı, davacının davalıya 132.500 TL ödediği, aracın nihai teslim tarihi olan 21.07.2021 tarihine kadar, kalan sözleşme bedelini ödediği veya davalıya takas olarak araç devettiğine dair bir araç satış sözleşmesine rastlanılmadığı, bu durumda, öncelikle ifa kuralına göre davalının araç teslim borcunun doğmayacağı, bu bakımdan temerrüde düşmeyeceği, temerrüde düşmediğinden, davacının borçlu temerrüdüne ilişkin seçimlik haklarını kullanamayacağı kanaati mahkememizde hasıl olmuş olup, davacının, aracın iadesine yönelik aynen ifa talebi ile, 19.307,00 TL gecikme tazminatına yönelik talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Davacının terditli sözleşmeden dönmeye yönelik talebine gelince; asıl nihai teslim tarihine kadar araç ve dizayn bedelinin tamamı davacı tarafından ödenmediğinden davalının bedeli iade ederek sözleşmeden zımnen dönebileceği, bu durumda davacının iade etmediği bedeli, dönme tarihinden itibaren iade borcu doğacağı, bu durumda davacının davalıdan taleple bağlı olarak, BK 100 ve devamı hükümlerine binaen dava tarihi itibarıyla, 82.500,00 TL asıl alacak, 3.112,40 TL faiz olmak üzere toplam 85.612,40 TL alacaklı olacağı, davacının fiili zarar kapsamında yapmış olduğunu beyan ettiği 1.400,00 TL bandrol ödemesi, 203,53 TL noter masrafı, 178.850 TL rayiç bedeli istemesinin, sözleşmenin geçerliliği ve davalının temerrüde düştüğü şartlarına bağlı olduğu,bu iki şartın bir arada bulunmamasına bağlı olarak, bu kalemlerin talep edilemeyeceği, sonuç olarak, davacının terditli talebinin kısmen kabul edilmesi gerektiğinin somut olay adaletine uygun olduğu hukuki ve vicdani kanaatiyle, davacının terditli talebinin kısmen kabulüne, toplam 85.612,40 TL’nin (82.500,00 TL asıl alacak, 3.112,40 TL faiz alacağı olmak üzere) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davacının, aracın iadesine yönelik aynen ifa ve gecikme tazminatı davasının REDDİNE,
2-Davacının terditli sözleşmeden dönme davasının KISMEN KABULÜNE, toplam 85.612,40 TL’nin (82.500,00 TL asıl alacak, 3.112,40 TL faiz alacağı olmak üzere) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 5.848,18 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL nispi harç ile 4.978,09 TL ıslah harcının toplamı olan 5.058,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 789,39 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL nispi harç ile 4.978,09TL ıslah harcının toplamı olan 5.058,79 TL harç gideri, 5.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 114,85 TL posta masrafı olmak üzere toplam 10.573,64 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 3.383,56 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 499,20 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 1.060,80 TL’sinin alan davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile temlik alan davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 28.872,56 TL vekalet ücretinin temlik alan davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———- Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/10/2023