Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/751 E. 2023/59 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/751
KARAR NO : 2023/59

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 07/10/2022
KARAR TARİHİ : 25/01/2023

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle davacı tarafından açılan tazminata ilişkin—– sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın davalıları arasında ‘—- ünvanlı şirketin de bulunduğu; söz konusu—- sayılı dosyası üzerinden işlem gören dava sırasında söz konusu şirketinin terkin edilmiş olması nedeni ile ihyası için süre verildiği için eldeki bu davanın açıldığı ileri sürülerek sonuçta söz konusu şirketin söz konusu ——— sayılı dava yönünden ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı —-tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde yasal düzenleme hatırlatılarak ve davalının yasal hasım olması nedeni ile yargılama giderinden sorumlu olmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Davalı—– vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde ——- yüklenilmediği halde tasfiyesi gerçekleşmiş olan şirketin ihyasında hukuki yarar bulunmadığı, davalının hem sorumluluğu olmadığından ve hem de davacının uğradığı iddia edilen zararlara yönelik bir ihmali yada icrai bir işlemi olmadığından şirketin ihyasını gerektirecek somut bir durum mevcut olmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Dava ticaret sicilinden tasfiyeye bağlı olarak terkin edilmiş olan ”——- sayılı dosyası üzerinden işlem gören dava nedeniyle ihya edilmesinin gerekip gerekmediği hususunun aydınlatılmasına yöneliktir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi:
“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, —– üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son ——yeni bir veya ——— atayarak tescil ve ilan ettirir.”
hükmünü içermektedir.
———–cevabına göre söz konusu şirketin —– bağlı olarak —- tarihinde terkin edildiği, şirketin adresinin “—- Mahkememizin yargı alanı içinde kaldığı, temsilcisinin—— davalı —— olduğu belirlenmiştir.
Gerekli kısımlarının örneği celp edilen ———- dosyası üzerinden işlem gören davanın davacı tarafından açılan tazminata ilişkin olduğu ve davalılar arasında söz konusu şirketin de yer aldığı ve —- tarihli duruşmada ihya davası açılması için süre verilmiş olduğu, yargılamasının devam ettiği anlaşılmıştır.
Bilindiği —- kişiliği ———– ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu—– —– sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında bir dava olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak—- yansıdığı; yargılaması devam eden söz konusu —–davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden —- tescilinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği, davalı —- vekilinin savunmalarının——– sayılı davanın savunmasına yönelik olduğundan eldeki dava yönünden bir etkisinin söz konusu olmadığı ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olup ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi yönünden söz konusu davalı—- —— olarak atanmasının ve ek tasfiye işlemlerinin ———tarafından yapılması uygun görülmüş olup, yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı ———– yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın TTK’nin 547. Maddesi uyarınca KABULÜ ile;
a)—– numarasında kayıtlı iken —kapatılmış olan ‘———– şirketin —— dava dosyası yönünden ve Mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere ——– yeniden tesciline,
b)Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki ————– tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar ————– görevinin devam etmesine,
c)Kararın—– tescil ve ilanına,
2-Gerekçede açıklanan nedenlerle davalı —— yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına,
3-Davacının harçtan muaf olması nedeni ile başlangıçta harç alınmamış olması da gözetilerek sonuçta 80,70 TL başvurma harcı ile 179,90 TL maktu karar harcının toplamı olan 260,60 TL harcın davalı——— Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan toplam 79 TL yargılama giderinin davalı—- alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için tarife gereğince belirlenen 9.200 TL maktu avukatlık ücretinin davalı—— alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı