Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/729 E. 2023/605 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/729
KARAR NO: 2023/605
DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ: 02/10/2022
KARAR TARİHİ: 27/09/2023

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından ibraz edilen ve gerekli-yeterli kısımları:’…DAVA KONUSU: Şirketlerin Türk Ticaret Kanunu’nun 636. maddesi uyarınca haklı nedenle feshi talebimizden ibarettir.AÇIKLAMALAR:1.Müvekkilin tek yetkilisi bulunduğu ——— ŞİRKET ve ——– ŞİRKETİ 2021 yılında tek ortaklı olarak kurulmuş ve kuruluşa ilişkin ana sözleşme, ——— 20.04.2021 tarih, ———- sayı ve 761 ile 969 Sayfalarında yayımlanmış (Ek-1) olup, ——— Sicil Numarası ile ———ŞİRKETİ ve ——— Sicil Numarası ile ——– ŞİRKETİ ——— Ticaret Sicil Müdürlüğünde şirketler kayıtlı görünmektedir (Ek-2). 2.İş bu şirketler uzun zaman önce faaliyetine son vermiştir. Öyle ki müvekkilin tek yetkilisi olduğu şirketlerin hiçbir bankada hesabı, üzerine kayıtlı taşınır-taşınmaz malı bulunmamaktadır. Şirketin yalnızca ———- Ticaret Sicilinde kaydı bulunmaktadır. Bu nedenle de şirketin haklı nedenle feshini talep etme zorunluluğu doğmuştur. 3.6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Sona Erme Sebepleri ve Sona Ermenin Sonuçları” başlıklı 636/3. Maddesi; “…HAKLI SEBEPLERİN VARLIĞINDA, HER ORTAK MAHKEMEDEN ŞİRKETİN FESHİNİ İSTEYEBİLİR….” şeklindedir. Görüleceği üzere madde, haklı sebebin varlığı halinde şirketin feshinin talep edilebileceğini hüküm altına almıştır. Kanun maddesi açıkça hangi sebeplerin haklı sebep olduğuna ilişkin açıkça bir düzenlemeye yer vermemiştir. Lakin gerek doktrinde gerekse de Yargıtay Kararlarında Limited Şirket faaliyetinin tamamen durmuş olması (Vergi Levhası Dahi Yoktur) durumunda haklı nedenin var olduğu belirtilerek şirketin haklı nedenle feshedilebileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle ŞİRKETLERİN FAALİYETLERİNİN TAMAMEN DURMUŞ OLMASI VE UZUN BİR ZAMAN ÖNCE FİİLEN SON VERİLMİŞ OLMASI ile şirketlerin haklı nedenle feshi talebi ile işbu davayı açma zorunluluğumuz doğmuştur. ŞİRKETLERİN DEVAMI VE AMACININ GERÇEKLEŞTİRİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR. MÜVEKKİL ŞİRKETLERİN TEK YETKİLİSİ OLARAK ŞİRKETİN HAKLI NEDENLE FESHİNE KARAR VERİLMESİNİ TALEP ETMEKTEDİR.Yukarıda detaylı bir şekilde açıklamış olduğumuz üzere; şirketimizin tasfiyesiz olarak haklı nedenle feshine karar verilmesini talep ederiz. ……………………………………….NETİCE-İ TALEP: Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenler ve Sayın Mahkeme’ce re’sen nazara alınacak sebeplerle, FAZLAYA DAİR HER TÜRLÜ TALEP VE DAVA HAKKIMIZ SAKLI KALMAK KAYDIYLA, Haklı davamızın KABULÜNE, Şirketimizin Türk Ticaret Kanunu’nun 636/3. maddesi uyarınca HAKLI NEDENLE TASFİYESİZ OLARAK FESHİNE,…”şeklinde olup yukarıya aynen aktarılan dava dilekçesinde ileri sürülen sebeplere bağlı olarak davalı şirketlerin TTK. Madde 636 gereğince haklı sebeple feshine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davacı vekili duruşmalardaki beyanlarında dava dilekçesini tekrar ederek tasfiye memuru olarak ——– Bilirkişilik Bölge Kurulu listesinde yer alan mali müşavir ———- atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.Her bir davalı yönünden ayrı bir dava söz konusu olduğundan dosya kapsamına nazaran tefrik yoluna gidilmemiş ise de harç ikmali yapılmıştır.Tensiben yapılan incelemede her iki davalı yönünden de davacının tek ortak ve tek temsilci olması nedeni ile her iki davalı şirket yönünden de temsil kayyımı atanması ve buna göre taraf teşkilinin sağlanması gerektiği belirlenerek gerekli ara karar oluşturulup bu konuda davacı vekiline süre verilmiş olup, sonuçta ———- Esas sayılı dosyası üzerinden 22/12/2022 tarihinde verilen ve 23/02/2023 tarihinde kesinleşen ——- Karar sayılı kararla Mahkememizin bu ———- Esas sayılı davada davalı şirketleri temsil etmek üzere ———- temsil kayyımı olarak atanmasına karar verilmiş olup, buna göre tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.Temsil kayyımı tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde şirketlerin faal olmadığı, hiç bir ticari defter, mali belge, kayıt vb. evraka ulaşılamadığı, davalı şirketlerin mevcut halinin devam etmesinin ticari piyasa güvenliği bakımından risk teşkil ettiği, fesih ve tasfiye edilmelerinde kamu yararı bulunduğu belirtilerek şirketlerin fesih ve tasfiyesine karar verilerek mali müşavir statüsünde bir tasfiye memuru atanmasına da karar verilmesi istenmiştir.Davalı şirketlerin adresleri yukarıda karar başlığında belirtilen şekilde olup, Mahkememizin yargı alanı içindedir.Ticaret Sicil kaydı celp edilerek deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiş olup temin edilen 23/07/2023 tarihli raporun gerekli-yeterli kısımları:
”…3. İNCELEME, DEĞERLENDİRME VE TESPİTLER3.1. ——— – ——— V.D. Başkanlığı – ———- Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından, dava dosyasına sunulan müzekkere cevap yazısında, davalı şirketlerin 20.04.2021 tarihinde işe başladığı, davalı ———-Şti.’ nin 30.04.2021 tarihinde, davalı ———Şti.’ nin ise 15.09.2021 tarihinde mükellefiyetini sonlandırdığı, ayrıca davalı şirketlerin sorumlusunun davacı ———- olduğu görülmüştür. ……………………………………..3.2. ——— Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından, dava dosyasına sunulan müzekkere cevap yazısında, davalı şirketlerin 20.04.2021 tarihinde kuruluş tescilinin yapıldığı, feshi istenen davalı şirketlerin tek yetkilisinin davacı ———–olduğu görülmüştür………………………………………3.3.——— gerekçeli kararında, davalı ———Şti. ile davalı ——–Şti.’ ne ———- temsil kayyımı olarak atanmış olduğu hükmünün verilmiş olduğu görülmüştür.3.4. Temsil Kayyımı ———– tarafından 07.04.2023 tarihinde dava dosyasına sunulan Kayyım Raporunda özetle “Davacı taraf vekili ———- aracığıyla yapmış olduğum araştırma neticesinde şirketlerin faal olmadığı görülmüş ve hiçbir ticari defter, mali belge, kayıt vb. evrakına ulaşılamamıştır. Davalı şirketlerin mevcut hali ile devam etmesi ticari piyasa güvenliği bakımından risk teşkil etmektedir. Bu sebeple fesih ve tasfiye edilmesinde kamu yararı da bulunmaktadır. SONUÇ VE KANAAT: Yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen sebeplerle; davalı şirketler hakkında TASFİYE kararı verilmesi gerektiği, şahsımı tayin eden Mahkeme kararında Kayyım olarak görevim dava süreci ile sınırlı olduğundan, tasfiye sürecini takip etmek üzere şirkete Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir statüsünde birisinin TASFİYE MEMURU olarak atanması hususunun yüce mahkemenin takdirinde olduğu hususunu saygı ile arz ve beyan ederim ” şeklinde görüş vermiş olduğu görülmüştür.4. SONUÇ:Davalı ———-Şti. ile davalı ———Şti.’ ne temsil kayyımı olarak atanmış bulunan ——— Sayın Mahkemeye sunmuş olduğu Kayyım Raporu’nda belirtmiş olduğu “Davacı taraf vekili ———- aracığıyla yapmış olduğum araştırma neticesinde şirketlerin faal olmadığı görülmüş ve hiçbir ticari defter, mali belge, kayıt vb. evrakına ulaşılamamıştır” sonucundan hareketle, davalı şirketlerin ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı,——— – ——– V.D. Başkanlığı – ——– Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından, dava dosyasına sunulan müzekkere cevap yazısında, davalı şirketlerin 20.04.2021 tarihinde işe başladığı, davalı ———Şti.’ nin 30.04.2021 tarihinde, davalı ———Şti.’ nin ise 15.09.2021 tarihinde mükellefiyetini sonlandırdığı,——–Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından, dava dosyasına sunulan müzekkere cevap yazısında, davalı şirketlerin 20.04.2021 tarihinde kuruluş tescilinin yapıldığı, feshi istenen davalı şirketlerin tek yetkilisinin davacı ———- olduğu,Temsil Kayyımı ——— tarafından 07.04.2023 tarihinde davadosyasına sunulan Kayyım Raporunda özetle ” şirketlerin faal olmadığı görülmüş vehiçbir ticari defter, mali belge, kayıt vb. evrakına ulaşılamamıştır. Davalı şirketlerin mevcut hali ile devam etmesi ticari piyasa güvenliği bakımından risk teşkil etmektedir. Bu sebeple fesih ve tasfiye edilmesinde kamu yararı da bulunmaktadır. Davalı şirketler hakkında TASFİYE kararı verilmesi gerektiği” şeklinde sonuç ve kanaate varılmış olduğu,…”şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.Tebliğ edilen rapora karşı yazılı herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.Davacı vekili duruşmadaki beyanında rapora bir diyeceğinin olmadığını belirterek, rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.Sonuç olarak ticaret sicil kayıtları, söz konusu ———- Esas sayılı dosyası üzerinden verilen temsil kayyımı atanmasına ilişkin karar, şirketlerin ana sözleşmeleri, davalılar temsilcisi kayyımın cevap dilekçesi, temin edilen dosya kapsamına uygun ve Mahkememizce de yeterli görülen rapor, TTK.M.636 düzenlemesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, her bir davalı şirket yönünden de haklı sebeple fesih şartlarının olayda gerçekleştiği, sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığından bu doğrultuda davanın kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş olup, duruşmada alınan beyan, davanın niteliği ve dosya kapsamı gözetilerek Mali Müşavir ———– tasfiye memuru olarak atanmasına yönelik hükümler de oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A)Davalı ——— ŞİRKETİ yönünden:
1-Davanın KABULÜ ile, 6102 s. TTK’nin 636/3. Maddesi uyarınca——— Ticaret Sicil Memurluğunun ———— sicil numarasında kayıtlı davalı ———- ŞİRKETİ ünvanlı şirketin FESİH VE TASFİYESİNE,
a) Tasfiye memuru olarak mali müşavir ———- atanmasına,
b) Tasfiye memuru ücreti olarak maktuen 20.000 TL taktirine ve nihai sorumluluk şirkete ait olmak üzere davacı tarafından Mahkeme veznesine yatırılmasına,
c) Tasfiye avansı olarak ise 20.000,00 TL’nin davacı tarafından Mahkeme veznesine yatırılmasına,
d) Tasfiye memuru ücreti ve tasfiye avansı yatırıldığında ve karar kesinleştiğinde tasfiye memuruna görevinin tebliğine,
2-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 189,15 TL harcın bu davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça peşin ödenen harçlar toplamı 172,90 TL’nin bu davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı vekili için tarife gereğince belirlenen 17.900 TL maktu avukatlık ücretinin bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
B) ———- ŞİRKETİ yönünden:
1-Davanın KABULÜ ile, 6102 s. TTK’nin 636/3. Maddesi uyarınca ——– Ticaret Sicil Memurluğunun ———– sicil numarasında kayıtlı davalı ——— ŞİRKETİ ünvanlı şirketin FESİH VE TASFİYESİNE,
a) Tasfiye memuru olarak mali müşavir ——— atanmasına,
b) Tasfiye memuru ücreti olarak maktuen 20.000 TL taktirine ve nihai sorumluluk şirkete ait olmak üzere davacı tarafından Mahkeme veznesine yatırılmasına,
c) Tasfiye avansı olarak ise 20.000,00 TL’nin davacı tarafından Mahkeme veznesine yatırılmasına,
d) Tasfiye memuru ücreti ve tasfiye avansı yatırıldığında ve karar kesinleştiğinde tasfiye memuruna görevinin tebliğine,
2-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 189,15 TL harcın bu davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça peşin ödenen harçlar toplamı 162,00 TL’nin bu davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı vekili için tarife gereğince belirlenen 17.900 TL maktu avukatlık ücretinin bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
C) HER İKİ DAVALI YÖNÜNDEN DAVACI TARAFÇA HARÇ DIŞINDA MÜŞTEREKEN YAPILAN 2.042 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
D)Davalılar tarafından yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———– Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2023