Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/703 E. 2023/38 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/703
KARAR NO: 2023/38
DAVA: Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ: 05/04/2022
TEVZİ TARİHİ : 27/09/2022
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
Tarafları yukarıda belirtilen dava hakkında ——– Karar sayılı yetkisizlik kararının kesinleşmesi ve süresinde yapılan başvuruya bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından ibraz edilen dilekçe ile davacıların da paydaş olduğu davalı şirketin çoğunluk hissesinin sahibi ve aynı zamanda yönetim kurulunun tek üyesi olan —-tarihinde vefat etmesi nedeniyle tek kişiden oluşan yönetim kurulunun boş kaldığı, ——hisselerinin de miras yolu ile davacılara intikal ettiği, organ eksikliği nedeniyle şirketin genel kurulunun yapılamadığı ve TTK madde 530 gereği şirketin feshine karar verilmesi tehlikesinin doğduğu ileri sürülerek——-yapılması ve şirketin yeniden yönetim kurulunun oluşumunun sağlanması için TTK madde 410/2 düzenlemesi doğrultusunda davacılara olağanüstü genel kurul çağrısı yapmak üzere yetki verilmesi talep ve dava edilmiş olup —– tarihinde verilen ve — tarihinde kesinleşen—– sayılı yetkisizlik kararına bağlı olarak dosya Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilmiş olduğundan dava Mahkememizin bu ——-üzerinden sonuçlandırılmıştır.
Konuya ilişkin düzenlemelere bağlı olarak taraf teşkili sağlanıp talebin aydınlatılmasına yeter araştırmalar yapılmak suretiyle dosya üzerinden karar verilmesi yoluna gidilmiş olup;
Dava dilekçesinde bildirilen ve —kaydında belirtilen —– adrese çıkarılan davetiyenin bila tebliğ iadesi ve 35. Maddeye göre çıkarılan davetiyelerin ise adres yetersizliği nedeniyle iadesi üzerine yetkisizlik kararının da tebliğ edildiği ve davacı vekili tarafından ——— tarihli dilekçede bildirilen ve başlıkta gösterilen ”…” adresine davetiye çıkarıldığı halde bila tebliğ iadesi üzerine bu kez 35. Maddeye göre tebligat yapılmış olup, sair ayrıntısı dosya kapsamına yansıyan tebligat sorunu ve nihayetinde 35. Maddeye göre yapılan tebligat gözetilerek yukarıda karar başlığında 35. Maddeye göre tebligatın mümkün olduğu bu ”…” adresi gösterilmiş olup sonuçta tebligata rağmen davalı tarafça herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Dava tarihine göre——–kaydındaki adresin Mahkememizin yargı alanı kapsamında olması nedeniyle sonrasında olabilecek muhtemel adres değişikliklerinin dava tarihine göre değerlendirilecek yetki kuralını etkilemeyeceği düşüncesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmesi yoluna gidilmemiştir.
Dosya kapsamından davalı şirkete —— tarihli ara karar ile ——- tedbiren yönetim kayyımı atanarak münferit imza ile yetkilendirilmiş olduğunun anlaşılması üzerine bu yönden gerekli araştırma yapılarak —– da tebligat yapıldığı halde bu kayyım tarafından da herhangi bir beyanda bulunulmamış olup yapılan yazışma sonucu—– üzerinden işlem gören şirkete kayyım atanmasına ilişkin dava hakkında——yetkisizlik kararı verildiği ancak henüz kesinleşmediği, kayyım atanmasına ilişkin söz konusu ara kararın geçerliliğini koruduğu belirlenmiş olduğundan eldeki davanın niteliği gözetilerek söz konusu ——–sayılı kararın kesinleşmesi ve devamında söz konusu olabilecek yeni esas üzerinden akıbetinin takibine gerek görülmemiştir.
Celbedilen — göre davalı şirketin tek yöneticisinin—- olduğu ve ibraz edilen veraset belgesine göre de —- tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçı olarak davacılardan başka bir de —- bıraktığı, başka bir ifade ile bütün davacıların ——— mirasçısı olduğu anlaşılmıştır.
Dava, genel kurulun TTK 410 ve devamı maddelerine dayalı olarak olağanüstü genel kurul yapılması amacı ile toplantıya çağrılması talebine ilişkin olup, söz konusu yasal düzenlemelere bağlı olarak dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesi gerekli olmakla birlikte karşı tarafın davaya karşı olabilecek savunmalarının ve delillerinin sunulması ihtimali HMK Madde 27 çerçevesinde hukuki dinlenilme hakkı kapsamında değerlendirilerek davalıya tebligat yoluna gidilmiş olup yukarıda açıklanan tebligat sorunu da aşılmak suretiyle ve sonuçta usulüne uygun tebligata rağmen davalı adına herhangi bir beyanda bulunulmadığından süreler geçtikten sonra; delillerin toplanması, yukarıda özetlenen tebligat sorununun aşılması süreçlerine bağlı olarak usuli gereklerin tamamlanma sonucuna ve Mahkememizin öncelikli mesaisine bağlı olarak elde edilen ilk fırsatta dosya ele alınarak aşağıdaki şekilde dosya üzerinden karar verilmiştir.
Anonim şirketin zorunlu organlarından biri olan genel kurul, Türk Ticaret Kanunu’nun TTK 409’uncu maddesi uyarınca, olağan ve olağanüstü olarak toplanmaktadır.———–şirketin hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde en uygun zamanda ve yılda en az bir kere olmak üzere; olağanüstü genel kurul ise, şirket işlerinin gerektirdiği hallerde ve zamanlarda yapılır.
TTK’nın 410’uncu maddesi uyarınca genel kurul, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılır. Eğer gerekli olursa tasfiye memurları da görevleri ile ilgili konular için genel kurulu toplantıya çağırabilecektir. —— belirtilen şekillerde toplanamadığı durumlarda, ise mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir.
Somut olayda ise yönetim kurulunun tek kişiden oluştuğu ve bu tek kişinin vefat etmesi üzerine şirketin yönetim organından mahrum kaldığı için genel kurul yapılamadığı, paydaş olan davacıların TTK Madde 410/2 kapsamında bu davayı açabileceği sonucuna varılmıştır.
Sonuç olarak davalı şirketin yönetim organından mahrum kalması, genel kurulların yapılmamış olması, başka davada tedbiren de olsa kayyım atanmış olmasına rağmen dava tarihinden bu yana geçen sürede de genel kurulun henüz yapılamamış olması birlikte değerlendirildiğinde Mahkemece izin verilmesi için gerekli yasal ve maddi şartların olayda gerçekleştiği; açıklanan sebeplerle ve TTK Madde 410/2 düzenlemesi kapsamında olmak üzere kayyım atanmasına gerek olmadığı, talep gibi davacılardan birine bu konuda yetki verilmesinin uygun ve yeterli olacağı, herhangi bir sakıncanın söz konusu olmadığı, başka dava nedeniyle atanan kayyımın tedbiren atanmış olması ve görevinin devam edip etmeyeceği ve görev sınırları o davada belirlenebilir olması ile tebligata rağmen dosyaya kayyım adına herhangi bir beyanda bulunulmamış olması karşısında ve TTK Madde 410/2 düzenlemesindeki yetki verilecek şahsa ilişkin ifade de dikkate alınarak söz konusu kayyıma bu konuda yetki verilmesi yoluna gidilmeyerek davacılardan——– yetki verilmesi dosya kapsamına göre daha uygun görüldüğünden ve davanın sübuta erdiği kanaatine varıldığından davanın kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, TTK’nın 410/2 Maddesi uyarınca “…” ünvanlı davalı şirketin yönetim organından mahrum kalması ve genel kurulların yapılmamış olması nedeni ile —- çağrılması yönünden davacılardan ——– izin ve yetki verilmesine,
2-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 99,20 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından peşin ödenen harçlar dahil olmak üzere yapılan toplam 1.143,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara müştereken verilmesine,
4-Davacılar vekili için tarife gereğince belirlenen 9.200,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacılara müştereken verilmesine,
5-Gerekçeye yansıyan hususlar gözetilerek hem şirket yönünden ve hem de kayyım yönünden tebliğ işleminin yapılmasına,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda TTK Madde 410/2-son cümle düzenlemesi gereğince KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi.18/01/2023