Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/659 E. 2023/58 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/659
KARAR NO : 2023/58

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil Veya Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/01/2022
KARAR TARİHİ : 25/01/2023

Tarafları yukarıda belirtilen dava hakkında —– verilen ——Karar sayılı yetkisizlik kararının kesinleşmesi ve süresinde yapılan başvuruya bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı tarafından ibraz edilen ve gerekli-yeterli kısımları:
”…
AÇIKLAMALAR
Ortağı olduğum —- —– kullanmıştır. Bu kredilere teminat olarak—- —– bulunan ———– verilmiştir
Daha sonra ———— —– kullanılan nakit krediler kapatılmış, kullanmış olduğumuz teminat ——– karşılık olarak —— olarak verilmiştir
———–kullandığı teminat ——- almıştır.
Daha sonra —– borcu ödendiği —— kalmamış ve de ——— nakde çevrilen teminat mektubu da yoktur.
—— olan ——-ihale ile aldığı —— doğmuş ve doğacak alacakları —— yevmiye ——- sözleşmeye istinaden hakedişlerimin karşılığı olan faturalı alacaklarımı temlik almışlardlr.
Bu temliklerin ——- yetkili birımlerinden teyidini de almışlardır. Bu sözleşme kapsamıoda bir adet boş teminat senedi imzalatılmış ve —- —- —- edilmiştir
——alacağım olan bu hakedişler benim alacağım olmaktan çıkmış ,bankaya devir olmuştur.
Bu temlik sözleşmesi ——olarak düzenlenip ——- tarafindan onaylanan hakedişler için ——adına düzenlenmiş alacak bedellerimin karşılığı olan faturalı alacaklarım bankaya devir ve temlik edilmiştir.
Banka bu faturalarımı kendisine alacak olarak kaydetmiştir—– hakedişler benim alacağım olmaktan çıkmıştır.
2013 yılına kadar bu işlemler —- şekilde devam etmiştir.—- sonra ——- ödemeler —— yılında daha önce tarafına imzalattırdığı bu teminat senedini —– tanzim etmiş ve teminat olarak aldığı senedi işleme koyup —– —- yatırarak—————- borç üzerinden ihtiyati haciz talep etmiş ve akabinde ———- İhtiyati haciz işlemi başlatmıştır
Bu icraya konu borç ——– ———-hisselerine ihtiyati haciz uygulanıası yaptırmıştır.
Bu dava dosyası açık iken bu defa ———- ıpoteğın nakde çevrilmesi yolu ile takipe geçerek, ————–dosya ——- satışını gerçekleştirmiştır.
Tarafımızdan bir muvaffakat alınmadıgı halde muvaffakat alınmış gibi gösterilip ihtiyatı haciz için ———–dosya nolu davaya yatırdıkları teminatı iade almışlardır
—- takibe konu ettiğı borç,—–tutarındaki borçtur.
——- temlik alacağından doğan borcun karşılığında bir ipotek olmadığı için ihtiyati haciz yaptırmıştır————– adına yaptırılmıştır.
Söz konusu borcun karşılığı bir ipotek rehni olmadığından dolayı banka ihtiyati haciz yoluna gitmiştir.
Banka HİLELİ VE HUKUKSUZ işlemler yapmıştır.
Bankaya olan ———- alacağı olan —– doğan hahedişlerinin temlik edilmesinden doğan bir borçtur.
Yani bir alacağın devir ve temlik edilmesi sözleşmesidir.
Bu devir işlemi ile devredilen ———çıkmıştır.—– bu alacağını ——- tahsil etmek yerine alacak ile bir tasarruf hakkı kalmayan ——— tahsiline gitmiştir.
Banka bu alacağının tahsilini ——– —– talep etmeliydi
Bu işlemi yapmak içinde —– ortağı olduğu —– sözleşmesinin teminatı olarak ———- temlih alacağının teminatı olarak alınmış gibi gostermiş ve ——- ipoteğin nakde çevrilmesi yolu ile satışını gerçekleştirmiştir.
Bankanın bu icra takibinde müteselsil kefil olarak ——-bu takibe konu olan —— verilmiş bir kefaleti yoktur.
Bu yapılan icra takip işlemi ve akabinde yapılan —- adına tapuda kaydı ————– cebri icra yolu ile satışı işlemi HUKUKSUZ OLUP YOK HÜKMÜNDEDİR.
——–. sayılı kararında da aynen benimsenmiştir.
Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.
Böyle bir tescil yüzünden aynî hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyi niyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir” hükmünü içermektedir. Bu madde ile de yolsuz tescil tanımlanarak, yolsuz tescili bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişinin bu tescille aynî hak kazanamayacağına vurgu yapılmıştır.
Bilindiği üzere; —— tutulması —– üçüncüsü ———– tutulması nedeniyle hazinenin kusursuz sorumluluğu ve sonuncusu ise sicilin, bir başka ifade ile tescilin, geçerli bir işleme dayalı olması ——- ———–olmamasıdır.
Türk hukuk sisteminde ———— alınmış olup, bu prensip uyarınca tescilin geçerli ve haklı bir sebebe dayanması zorunluluğu bulunmaktadır. Hukuki sebebe dayanmayan işlemler geçerli değildir. TMK’nın 1024. maddesi bu tescili yolsuz tescil olarak ifade eder..
Bu nedenle davalı —- işleminin ve tapu kaydının iptali ile taşınmazın —-adına tesciline, olmadığı takdirde ise taşınmazın——rayiçlerle eşdeğer karşılığının —- ödenmesine karar verilmesini talep ediyorum.

SONUÇ VE TALEP :
1-Hukuksuz ve hileli bir yöntemle aldatmaca ipotek belgesine dayanarak cebri icra yoluyla yaptırılan satış ile davalı banka adına yapılan tapu kaydının iptali ile taşınmazın —– adına tesciline, olmadığı takdirde ise taşınmazın bugünki rayiçlerle eşdeğer karşılığının ——— ödenmesine karar verilmesini arz ve talep ediyorum.
Saygılarımla….”şeklinde olup yukarıya aynen aktarılan dava dilekçesi ile borç kapandığı halde davalı bankanın —– olacak şekilde icra prosedürüne uygun olarak ipoteği paraya —- sebep olduğu ileri sürülerek yolsuz tescil nedeni ile davalı banka adına yapılan ipotek işlerinin ve tapu kaydının iptali ile —- davacı adına —– tesciline ve bunun mümkün olmaması halinde taşınmazın rayiç değerinin ödenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiş olup, ——- Esas sayılı dosyası üzerinden kesin yetki kuralına bağlı —– dosya ———
Davalı vekili tarafından —— sayılı dosyasına sunulmuş olan cevap dilekçesinin gerekli-yeterli kısımları:’… 2-) Dava dilekçesinde harca esas değer belirtilmemiştir.Dava dilekçesinin içeriği
MADDE 119- (1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur: …..
d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.
…..
(2) Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.
hükmünü amirdir.
Davacının dilekçesine bakıldığında, dava konusu işleme ilişkin değerin başka bir deyişle harca esas değerin / dava değerinin gösterilmediği; hatta buna ilişkin hiçbir açıklama yapılmadığı görülmektedir. Davacının dilekçesinin konu kısmında bahsettiği, dava konusunun tapu iptal ve tescil davası olduğu beyanından hareketle, bu türden davaların da belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağı ve mutlaka bir değer gösterilmesi gerektiği hususu dikkate alınarak bu konuda kendisine ihtaratlı davetiye gönderilmesini, verilen süreye rağmen eksikliğin tamamlanmaması halinde ise huzurdaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ediyoruz.
……………………
4-) Aynı konuda davacı ile eşi tarafından açılmış, karara çıkan / hükme bağlanan / derdest olan başka davalar bulunmaktadır.
Huzurdaki davada davacının talebinin,—- —- —- numaralı taşınmazın” —- haksız, hukuksuz olarak yolsuz bir şekilde cebri icra yoluyla satın alındığı,—– kullanılan taşınmaza ilişkin işlemlerin iptali gerektiği iddia edilmiştir.
Aynı konuda, davacının ve eşinin ikame ettikleri ve karara çıkmış ve kesinleşmiş / derdest davaları aşağıda belirtilmektedir:
———- sayılı dosyadan yaptığı şikayette “—— olduğunu, üzerine haberi ve rızası olmadan, bilmediği bir krediye istinaden ipotek konduğunu belirterek satışın durdurulması ve iptali” talep edilmiş olup, mahkeme —- tarihinde şikayetin reddine karar verilmiş, temyiz yoluna taşınmadan karar kesinleşmiştir. (Kararlar ektedir)
– —– sayılı dosyadan yaptığı şikayette “…. alacaklı bankaya ihale edildiğini, ancak satışı yapılan taşınmazın şahsına ait —— nedenle satışın yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu….” iddiasıyla ihalenin feshi talep edilmiş, mahkeme tarafından ——- Karar sayılı ilamı ile REDDİNE karar verilmiştir. (Kararlar ektedir)
– —— Esas sayılı dosyasıyla “—–” nedenine dayalı dava ikame etmiş, mahkeme tarafından, cebri icra yolu ile satışın yapıldığı, satışın kesinleştiği, davalı banka adına tescil edildiği anlaşılmakla davacının TMK 194. Maddesindeki yasal korumadan istifade etmek imkanı kalmadığı anlaşıldığından davalı banka aleyhine açılan davanın REDDİNE karar vermiş, devamla “…davacının davaya konu taşınmaz üzerine —— konulması isteğine ilişkin davasının ise, celb edilen ——- göre davacı tarafından bizzat başvuru ile taşınmaz üzerine —– işlendiği anlaşılmakla, konusu bulunmayan talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına. Şeklinde hüküm kurulmuştur. İstinafa taşınan karar ESASTAN REDDEDİLMİŞ,————– tarihinde ONANMIŞTIR. (Kararlar ektedir)
– —- Esas sayılı dosyasıyla “…taşınmazın satışa çıkarıldığını,——dosyadan dolayı dava açıldığını ve satışın iptali ile ——– verilmesini talep ettiğini…——- tarihinde dava ikame etmiştir. Mahkeme tarafından —– REDDİNE karar verilmiştir. İstinafa—-ESASTAN REDDİNE karar verilmiş, ———— karar ile ONANMIŞTIR. (Kararlar ektedir)
– —– Esas sayılı dosyasıyla ———- taşınmazın —— iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açmış olup, dava derdesttir. Bu davada davacı —- Bankamızın yanı sıra eşi olan —— davalı olarak göstermiştir.
Görülmektedir ki, gerek huzurdaki davanın davacısı tarafından gerekse davacının eşi tarafından huzurdaki dava konusu taşınmaza ilişkin birçok dava ikame edilmiş, bunların çoğunluğu karara çıkmış ve kesinleşmiştir. HMK 303.madde hükmü babında kesin hüküm teşkil eden işbu davalar nedeniyle artık huzurdaki davanın esasına girilmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
KALDI Kİ, İDDİA EDİLDİĞİNİN AKSİNE; DAVACININ —– YASANIN BELİRLEDİĞİ ŞEKİLDE USULÜNE UYGUN ——- BEYANI DA ALINMIŞTIR, EVRAK ASLI, SAYIN MAHKEMENİZ TARAFINDAN EMREDİLİR İSE İBRAZ EDİLECEKTİR.
5-) {{Davacının HMK 119 madde hükmü gereğince ilgili hususları tam olarak açıklaması ve bu açıklamalara karşı da beyan ve itiraz haklarımız saklı kalmak kaydı ile}} Davacının diğer hususlardaki (hangi amaçla dilekçesinde belirttiğini tam olarak anlayamadığımız) beyan ve iddialarına karşı beyanlarımız da şu şekildedir:
——- tarihinde davacı, —- müvekkil banka arasında —-imzalanmış, aynı sözleşmeye davacı ——— oldukları —- imzalamışlardır. —- müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatı ile imzalamışlardır.
Kredi müşterisi, davacı——— kullanılmış ve kullanılacak olan kredilerin teminatını teşkil etmek üzere, dava konusu taşınmazı,——- tarihinde, müvekkil bankaya —- bedelle ipotek etmiştir. İş bu ipoteğin tesisi için de —–muvafakat alınmıştır. —- tesis zamanında taşınmaz kaydında —— yoktur.
Müvekkil banka, alacağının tahsili adına, ———–ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatmıştır. —— dava konusu —— mahsuben yapılmış ve—————- tarihinde kesinleşmiştir.
Müvekkil ——— alacaklarının ———– kadar doğacak olan tüm alacakların———- —– kullanacağı kredilerle———– rücu olarak —- denilmekle sözleşme imzalanmıştır.
Söz konusu temlik alınan alacakların bir kısmının ödenmemesi üzerine,——- keşide edilmiştir. —— yazısında, —— ödenmesi talep edilen temlik teyit yazılarının kendileri tarafından tanzim edilmediği, üzerindeki imzaların—- yetkilisine ait olmadığı ve —- tarafından temlike konu bütün yükümlülüklerin yerine getirilmiş olduğu itirazında bulunmuştur.
— tarafından USULE AYKIRI OLARAK —- düzenlenen düzeltme beyannamesi ——– değiştirildiğini ——— bildirmiştir. Söz konusu cevabi yazıdan, ——kapsamında ——-teyit edilmiş olan ——— tutarındaki alacak bakiyesinin, ———tarafından tek taraflı olarak ———— düzenlenmiş olan ve ————- tebliğ edilmeyen “düzeltme beyannamesi” ———- olarak usule aykırı olarak değiştirilmiştir.
—-tarafından USULE AYKIRI OLARAK tek taraflı olarak tanzim edilen ———- ——— konulduğu, —– tarihli —— düzeltme beyannameleri gereğince hak ediş ödemelerinin tamamlanmış olması sebebiyle kendileri yönünden temlike konu yükümlülüklerin sona erdiği belirtilmiştir. Dolayısıyla ————— olarak —— taraflı olarak keşide edilen düzeltme beyannamelerini dikkate aldığını ve işleme koyduğunu ifade etmişlerdir.——— bilirkişi raporlarında da geçtiği gibi, tek taraflı olarak temlik sözleşmesinde yapılan değişikliğin, müvekkil ————— bağlamayacağı belirtilmiştir. Dava derdesttir.
Müvekkil banka tarafından temlik sözleşmesine —- ———bedeli olan ———— üzerinden takip başlatılmış olup, takibe itiraz edildiğinden, itirazın iptali davası derdesttir.——-
Müvekkil bankaya verilmiş olan —- dolayı ———- Dosyadan borçlular ———- hakkında icrai işlemlere başlanmıştır. İcra Taahhüdünde bulunan borçlular ——– ödeme yapmış ve sonrasında taahhüdüne uymamıştır. Takip derdesttir.
Davacı yan ve borçlular tarafından verilen taahhüt evrakı içeriğinde teminatın iadesine muvafakat etmişlerdir. Bu yöne ilişkin beyanları da diğer beyanları gibi gerçeklerle alakası yoktur.
Sonuç olarak, müvekkil banka sorumluluğunu bilen yasalar ve kanunla hareket eden kurumdur. Davacı yanı zarara uğratmak kastı ile hareket ederek kredi tahsis etmemiş, kullandırmış olduğu kredinin teminatı olarak ipotek ve temlikler almıştır. İş bu ipoteği alırken de davacı yanın eşi —- muvafakat alınmıştır. Davacı yan kötü niyetlidir.
……………………

SONUÇ VE İSTEM
Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle;
1-) Öncelikle usuli itiraz ve beyanlarımızın dikkate alınarak davanın usulen reddine
2-) Usuli itirazlarımızın Sayın Mahkemenizce değerlendirilmesi neticesinde bunlar kabul görmez ise davanın esastan reddine,
3-) Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline
Karar verilmesini bilvekale arz ve talep ederiz.
…”şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
3. Şahıs — tarafından —–Esas sayılı dosyaya sunulan 16/06/2022 tarihli dilekçe ile dilekçede belirtilen sebeplere bağlı olarak davacı yanında müdahale talebinde bulunulmuş olup —– tarihli dilekçe ile de müdahale talebi tekrar edilmiştir.
Yetkisizlik sürecine bağlı olarak Mahkememize tevzi edilen davanın—- ön inceleme duruşması tensip tutanağının 6. Maddesi ile dava değerinin belirtilmesi ve gerekirse harç ikmali için davacıya süre verilmiş ve 7. Maddesi ile de müdahale talebinde bulunana harç yönünden süre verilmiş ise de —- tarihinde yapılan ön inceleme duruşması itibari ile harç yatırılmamış olup, —- tarihli tutanağın gerekli ve yeterli kısımları:
”…
Belirli gün ve saatte celse açıldı.
Davacı —- müdahale talebinde bulunan — davalı banka vekili —- duruşmaya katıldı. Başka gelen yok. Belli yerde açık yargılamaya başlandı.
Tebligatların yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı anlaşıldı.
— tarafından—- tarihli dilekçe ile davacı yanında müdahale talebinde bulunulduğu ve bu duruşma için yapılan tebliğe bağlı olarak da ibraz edilen —- tarihli dilekçe ile bu talebin tekrar edildiği ancak müdahale talebi yönünden harç yatırılmamış olduğu anlaşıldı.
Davacıdan soruldu: önceki beyanlarımı tekrar ederim, cevapları kabul etmiyorum, müdahale talebine bir diyeceğim yoktur dedi.
Müdahale talebinde bulunandan soruldu: zapta geçen dilekçelerimi tekrar ediyorum, bilemediğim için harç yatırmadım, süre verildiğinde harç yatıracağım dedi.
Davalı vekilinden soruldu: önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, taraflar arasında daha önce aynı konuda görülen davalar karara çıkmış olup, müvekkil bankanın haklılığı ortaya çıkmıştır, davanın reddine karar verilmesini istiyoruz, müdahale talebine bir diyeceğimiz yoktur, dedi.
Tensip tutanağında da belirtildiği gibi davada HMK’nun 118 ila 186. Maddelerinde düzenlenen yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği anlaşıldı.
HMK-119-121 maddeleri uyarınca dava dilekçesi ve ekleri incelendi, Dava dilekçesi ve eklerinde herhangi bir eksikliğe rastlanmadı.
HMK-114-115 maddeleri uyarınca yapılan inceleme neticesinde dava şartları yönünden görev hususunun aydınlatılması gerektiği,—— tarihinde yürürlüğe girdiği ve eldeki davanın 04/01/2022 tarihli olması nedeni ile bu düzenleme kapsamında —- görevine girdiği anlaşılmakla görev yönünden soruldu:
Davacı : Görev kurallarının gereğinin takdirini Mahkemeye bırakıyorum dedi.
Müdahale talebinde bulunandan soruldu: Görev kurallarının gereğinin takdirini Mahkemeye bırakıyorum dedi.
Davalı vekili : Zapta geçen görev kurallarına ilişkin tespit doğrudur, bize göre de——– görevlidir, görevsizlik kararı verilsin dedi.
Dosya incelendi: Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla yargılamanın bittiği bildirildi.
…”şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Dava kredilerin teminatı olan ipoteğin paraya çevrilmesi ve buna bağlı tapu kaydının oluşumunun usulsüz olduğu, borç kapandığı halde —olarak ipoteğin paraya çevrildiği ve tapunun —- tescille oluştuğu iddiasına bağlı tapu iptali ile taşınmazın davacı adına tescili veya bedelinin tahsiline yönelik olup, tüm dosya kapsamına nazaran davanın 6102 sayılı TTK’nın 4/1-f maddesinden kaynaklandığı anlaşılmakla:
Davanın;—- asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde —-numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, …Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkur mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine,…” şeklindeki karar kapsamında ihtisas mahkemeleri olarak yetkilendirilen—– görevine girdiği sonucuna varılmıştır.
Sonuçta bu nitelemeye ve söz konusu —- karara nazaran davanın ihtisas mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
İhtisas mahkemeleri ile olan ilişkinin görev ilişkisi olduğuna dair—- uygulaması ışığında ve görev kurallarının dava şartı olduğuna ilişkin HMK 114/1-c maddesi,
HMK.nun 115. maddesine göre Mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorunda olması, hususları birlikte değerlendirildiğinde sonuçta:
—-karar numaralı, “…d)—- ticaret mahkemesi bulunan yerlerde—- numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
…Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkur mahkemelere gönderilmemesine, —- tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine,…” şeklindeki karar kapsamında ihtisas mahkemeleri olarak yetkilendirilen—-Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle Mahkememizin görevsizliğine ilişkin olmak üzere aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ve davanın görev yönünden dava şartı yokluğuna bağlı olarak USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine bağlı olarak ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20/1 maddesinde belirtilen 2 haftalık süre içinde, taraflardan birinin talebi halinde dosyanın görevli ——tevzi edilmek üzere gönderilmesine,
3-Müdahale talebinde bulunana harç ikmali yönünden süre verilmesine, gereğinin görevli mahkemece gözetilmesine,
4-Süresinde başvuruda bulunulması halinde harç ve yargılama giderleri ile avansa ilişkin hususların 6100 sayılı HMK.’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Süresinde başvuruda bulunulmaması halinde HMK. Madde 20 düzenlemesine bağlı olarak davanın açılmamış sayılmasına yönelik gerekli usuli kararın resen verilmesi gereğinin gözetilmesine,
6-Yukarıdaki hüküm fıkralarında belirtilen ihtimallerde gözetilerek yargılama sonucunda ve resen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse resen yapılacak giderde mahsup edilmek ve HMK. Madde 333 düzenlemesi gözetilmek sureti ile avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
İlişkin olmak üzere davacının, müdahale talebinde bulunanın ve davalı vekilinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.