Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/653 E. 2022/886 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/653
KARAR NO : 2022/886

DAVA : İcra Dosyasındaki e-imzanın Sahteliğinin Tespiti ve Buna Bağlı İşlemlerin İptali ile Tazmin
DAVA TARİHİ : 14/09/2022
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından tedbir talepli olarak ibraz edilen ve gerekli-yeterli kısımları:

KONU:——Sayılı dosyalarında sahte olarak temin edilen e-imza sertifikası ile yapılan işlemlerin tespiti ile öncelikle tedbir kararı verilerek anılan icra takiplerinin durdurulmasına,yargılama sonunda da sahte e-imza ile yapılan taleplerin ve bu taleplere istinaden icra dosyalarında yapılan bütün işlemlerin geçersizliğine/iptaline, yargılama esnasında icra dosyasındaki paranın iade edilmesi halinde ise zararımızın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talebini havidir.
AÇIKLAMALAR
1. Müvekkil yukarıda numarası belirtilen icra dosyalarından aralarındaki ticari ilişki sebebiyle alacaklıdır..Anılan icra dosyalarına müvekkilim adına müvekkilimin bilgisi dışında temin edilen e-imza sertifikası vasıtası ile 05.09.2022 tarihinde “borçlu ile aramızdaki anlaşma neticesinde dosya borcunu haricen tahsil ettiğini, haricen tahsil nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasını, teminat ve senet aslının borçluya iadesine karar verilmesi” şeklinde talep gönderilmiştir.
2. Müvekkilim adına gönderilen bu talep üzerine de ilgili—– 06.09.2022 tarihli kararları ile dosyadaki paranın (teminatın) borçluya iadesine karar verilmiş ve yine nemalanan paranın da hazineye gönderilmesine karar verilmiştir.Bunun üzerine anılan icra dosyalarına tarafımızdan talep gönderilerek,e-imza sertifikasının müvekkilimin bilgisi dışında hileli bir şekilde temin edildiği,bu sebeple de taleplerin de müvekkilin bilgisi dışında yapıldığı bildirilmiştir.Bunun üzerine—— icra takibinin durdurulmasna ilişkin kararlar getirmek üzere tarafımza 7 gün süre vermiştir.Bu süre 16.09.2022 tarihinde dolmaktadır.
3. Müvekkil tarafından ilgili icra dosyalarına haricen tahsil talebi hiç gönderilmemiştir.Zira borçlu ile bir anlaşma olmamış ve herhangi bir para da tahsil edilmemiştir. Kısa zaman zarfında yaptığımız araştırmada müvekkili adına 02.09.2022 tarihinde e-imza sertifikası düzenlenmiştir.Bu sahte olarak temin edilen e-imza kullanılarak da müvekkil adına anılan haricen tahsil talebi gönderilmiştir—— soruşturma sayılı dosyadan şikayetçi olunmuştur) Bu sebeple müvekkil borçlu ile anlaşmamış ve haricen tahsil beyanı da göndermemiştir. Anılan sebeplerle müvekkilin iradesini yansıtmayan bu gerçek dışı haricen tahsil beyanı üzerine yapılan işlemlerin iptaline, durdurulmasına, dosyadaki paranın ve senetlerin dosyada tutulmasına, dosyadaki paranın hiç bir yere gönderilmemesine, iade edilmemesine,takibin tedbir kararı verilerek durdurulması için huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olmuştur.
4-Anılan dosyaların UYAP ortamında incelenmesinden dosyalardaki işlemlerin—– firmasından temin edilen elektronik sertifika ile yapıldığı,elektronik sertifikanın başlangıç tarihinin 02.09.2022 olarak belirtildiği,seri numarası olarak da —–olarak belirtildiği görülmüştür.Anılan firmanın internet sayfası incelendiğinde elektronik imza sertifikası için biri —— e-imza diğeri de standart başvuru olmak üzere 2 yöntemle başvuru yapıldığı görülmektedir.Buna göre—— e-imza yönteminde;
-Sertifika başvurularının web sayfası üzerinden online olarak veya ofisler vasıtası ile yapılacağı
-Başvuru sonrası müşteri temsilcisi tarafından telefonla aranarak başvurunun teyit edileceği ve sipariş bilgilerinin alınacağı,
-Görüşme sonrası,başvuruya ve ödemeye ait detay bilgilerin e-posta adresine gönderileceği.
-Ödemenin banka havalesi,kredi kartı veya telefon görüşmesi esnasında sesli yanıt sistemi ile yapılabilineceği
-E-imza paketinin ofislerden alınabileceği
Standart başvuruda ise;
-Sertifika başvurularının web sayfası üzerinden online olarak yapılacağı,
-Başvuru sonrası müşteri temsilcisi tarafından telefonla aranarak başvurunun teyit edileceği ve sipariş bilgilerinin alınacağı,
-Görüşme sonrası,başvuruya ve ödemeye ait detay bilgilerin e-posta adresine gönderileceği.
-Ödemenin banka havalesi,kredi kartı veya telefon görüşmesi esnasında sesli yanıt sistemi ile yapılabilineceği
—- Nitelikli Elektronik Sertifika Sahibi Taaahütnamesini doldurduktan sonra noter huzurunda kimlik beyanında bulunularak imzalanacağı,
-İstenen belgelerin şirketin posta adresine gönderileceği
-E-imzanın adrese kurye ile gönderileceği
Bilgileri mevcuttur.
Şüpheli veya şüphelilerin hangi yöntemle ve neleri kullanarak müvekkil adına hangi tür elektronik sertifikayı aldıkları tarafımızca bilinmemektedir.Ancak hangi tür elektronik sertifikayı alırlarsa alsınlar sertifika şartlarını yerine getirirken yukarıda belirtilen eylemlerde bulunmaları gerekmektedir.Bu sebeple anılan şirketten;
-Hangi tür Sertifikayı —-standart mı) aldıklarının
-Başvuru ve teslim anına ilişkin kamera görüntülerinin,kurye ile teslim halinde kime teslim edildiğinin,ıslak imzalı teslim formunun celbini
-Başvurunun hangi yöntemle yapıldığı (online mı ofisler vasıtası ile mi)
-Başvuranlarla hangi telefon numaraları vasıtası ile görüşüldüğü ve ses kayıtlarının
-Bilgilendirmelerin hangi e-posta adresine yapıldığı (e-posta adresi geldiğinde bu adresin hangi —– telefonu veya—— adreslerinden giriş yapıldığının araştırılması)
-Ödemenin kime ait hesaptan havale,kredi kartı veya banka kartı ile yapıldığının
-Sertifika başvuru esnasında kullanılan kimlik suretinin celbi halinde anılan sahtecilik işlemleri ortaya çıkacaktır.Böylelikle anılan sahtecilik işlemlerini kim veya kimlerin yaptığı anlaşılacaktır.Başka bir ifade ile de anılan e-imza sertifikasınınmüvekkilin bilgisi dışında temin edildiği ıspatlanacaktır.
4.Telafisi güç ve imkansız zararların doğmaması,sahtecilik işlemlerini yapanların ödüllendirilmemesi ve adaletin tecellisi için anılan icra takiplerinin durdurulması ve icra dosyalarındaki para ve evrak asıllarının hiçbir tarafa verilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep ediyoruz.Zira tedbir kararı verilmediği takdirde evrak asılları ve icra dosyalarındaki paralar borçluya iade edilecek,müvekkil de sahtecilik işleminin mağduru olacaktır.İcra takibinin durdurulması için —–sayılı dosyalarında dava açılmış ancak anılan Mahkeme dar yetkili Mahkeme olduğu için sertifikanın sahteliği hususunda inceleme yapmamış,iddialarımızın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle taleplerimizi reddetmiştir.Ancak anılan davalara cevap veren davalı müvekkilim ile anlaştığı,borcu ödediği şeklinde tek bir beyanda bulunmamıştır.Sadece bu bile haklılığımızı göstermektedir.
NETİCE ve TALEP:Yukarıda arz edilen ve re’sen özetilecek nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla—– Sayılı dosyalarında sahte olarak temin edilen e-imza sertifikası ile yapılan işlemlerin tespiti ile öncelikle tedbir kararı verilerek anılan icra takiplerinin durdurulmasına,yargılama sonunda da anılan e-imzanın sahte olduğunun tespit edilmesi ile sahte e-imza ile yapılan taleplerin ve bu taleplere istinaden icra dosyalarında yapılan bütün işlemlerin geçersizliğine/iptaline, yargılama esnasında icra dosyasındaki paranın iade edilmesi halinde ise zararımızın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıltahmine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.——şeklinde olup yukarıya aynen aktarılan dava dilekçesi ile —— Esas sayılı dosyalarında alacaklı olan davacının bilgisi dışında sahte olarak e-İmza sertifikası kullanılarak 05/09/2022 tarihinde dosya borcunun haricen tahsil edildiği bildirilerek dosyanın işlemden kaldırılması ile teminat ve senet aslının borçluya iadesine karar verilmesi talep edilmiş olduğu ileri sürülerek söz konusu icra dosyalarında sahte olarak temin edilen e-İmza sertifikası ile yapılan işlemlerin tespiti ile öncelikle tedbir kararı verilerek söz konusu icra takiplerinin durdurulmasına, yargılama sonunda söz konusu e-İmzanın sahte olduğunun tespit edilmesi ile sahte e-İmza ile yapılan taleplerin ve bu taleplere istinaden icra dosyalarında yapılan bütün işlemlerin geçersizliğine/iptaline; yargılama esnasında icra dosyasındaki paranın iade edilmesi halinde ise zararın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Tensiple birlikte dava değerinin, davanın konusunun, ilişkinin kaynağının ve niteliğinin açıklanıp gerekli özgüleme yapılması ve dava değerine göre harç ikmali yapılması için davacı vekiline süre verilerek dilekçede belirtilen icra dosyalarının, icra hukuk mahkemelerine ait dosyaların ve ——Soruşturma sayılı dosyasının gerekli kısımlarının UYAP içerikleri ile davaya konu edilen icra dosyalarının celbine ve görev, davaya heyet olarak veya üye hakim tarafından bakılması hususları ile tedbir talebinin karara bağlanması hususlarının davacı vekiline verilen süre akibetine göre ele alınması doğrultusunda 20/09/2022 tarihinde tensip tutanağı hazırlanmıştır.
Davalı vekili tarafından ibraz edilen ve gerekli-yeterli kısımları:
”…
USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
A) DERDESTLİK İTİRAZIMIZ:
——- Sayılı dava 14.09.2022 günü, saat 16.22 tarihinde mahkemenizde ikame edilmişken aynı dava dilekçesi ile aynı davacı yan, 14.09.2022 tarihinde saat 13.16’te ——. sayılı davayı ikame etmiştir. Dolayısıyla mahkemenizde açılan——Sayılı davadan önce birebir aynı nitelikte açılan ve hala devam eden derdest bir dava mevcuttur. Dava Şartlarının sayıldığı HMK madde 114/1- ı bendinde “aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” dava şartı olarak kabul edilmiştir. —–1: —– Dosyanın Dava Dilekçesi) ( Ek.2: ——-Dosyanın Tevzi Formu)
Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında resen araştırır. Ayrıca taraflar da dava şartı yokluğunu her aşamada ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Mahkemenizde açılan davadan önce ——sayılı dava açılmış olup hatta işbu davanın tensip tutanağı ile birlikte tedbir kararına da hükmedilmiştir. Mahkemenizde ikame edilmiş —–davanın, derdestlik itirazımız doğrultusunda HMK 114 ve 115 maddeleri gereğince usulden reddi gerekmektedir.( Ek-3:——-Dosyanın Tensip Tutanağı)
B) HARCA ESAS DEĞERİN HATALI OLMASI:
Davacının Mahkemenizde işbu davayı açması ile davada talep ettiği husus; üç icra dosyasında yer alan toplam 6.691.292,47 TL’ nin (Altı Milyon Altı Yüz Doksan Bir Bin İki Yüz Doksan İki Lira Kırk Yedi Kuruş) müvekkile iade edilmemesidir. Davacı, Mahkemenizde işbu davayı açarken Harca Esas Değer Olarak 1 ( Bir ) TL göstermiştir. MAHKEMENİZDE 1 TL ÜZERİNDEN AÇILAN DAVA İLE İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİ HALİNDE 6.691.292,47 TL’NİN İADESİ ENGELLENMİŞ OLACAKTIR. Davacının ihtiyati tedbir talebi değerlendirilmeden evvel Mahkemece harcı tamamlaması için davacıya süre verilmesi gerekmektedir.
C) DAVANIN NİTELİĞİNİN BELİRSİZ OLMASI:
Mahkemeniz nezdinde açılan —– sayılı dosya, menfi tespit( Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davası olarak açılmıştır. Davanın niteliği davacı yan tarafında açıkça belirtilmediğinden davanın usulden reddedilmesi gerekmektedir.
2) ESASA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR:
Davacı asil olan —— e-imza ile usulüne uygun olarak yukarıda yer verilen icra dosyalarına 05.09.2022 tarihinde beyanda bulunmuştur. Bir gün sonra ise davacının vekili tarafından bu kez yine —–üzerinden kendi e-imzası ile—-tarafından e-imza ile yapılan feragat/tahsil beyanının usulsüz olduğunu, müvekkilinin rızası dışında gerçekleştiğini iddia etmiş olması ve bu gerekçeye dayanarak Mahkemenizde işbu davayı açmış olması, haksız ve hukuka aykırı olmakla yerinde olmayan talebe dayalı bir davadır. Davacı tarafından 05.09.2022 tarihli icra dosyalarına vermiş olduğu beyandan sonra icra müdürlüğü tarafından dosyaların tahsil harçlarının yatırılması halinde infazen kapatılacağı, dosyalarda yer alan fazla ödemelerin ve senedin borçluya iade edileceğine dair tensip kararı verilmiştir. Bunun üzerine tarafımızca tahsil harçları yatırılmış, tahsil harçları yatırıldıktan sonra davacı vekilince gönderilen beyanın rıza dışı olduğunu iddia edilmiştir.—– işlemin durdurulmasına, şayet davacı yan bu işlemle ilgili olarak bir hukuki yola başvuracaksa 7 gün içerisinde tedbir kararı sunması yönünde karar vermiştir. Davacı yan, her üç icra dosyasından kaynaklı olarak konularının ve taraflarının aynı, icra dosya numaralarının farklı olması sebebiyle ——Sayılı davaları açmıştır. —— İcra Hukuk Mahkemesi ise her üç başvuruyu da reddederek ;
”… Alacaklı tarafın iddialarının dayanağı bu belgenin sahtecilik yapılarak oluşturulduğu yönündeki iddiaya ilişkin ceza mahkemelerinde açılan davaları bekletici mesele yapamaz.——karar sayılı ilamı)
Davacı vekilinin iddialarının yargılama gerektirdiği, müdürlük tarafından e imzalı ve sertifikalı gönderilen feragat dilekçesi uyarınca işlem yapılması usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilmiş.. ” şeklinde karar tesis ederek icra müdürlüğünün işleminin yerinde olduğuna karar vermiştir. (Ek-4: ——-Tarihli Kararı)
Kararda da görüleceği üzere davacı asil tarafından yapılmış usulüne uygun bir beyan söz konusudur. Bu beyan doğrultusunda icra müdürlüğünce yapılması gereken iş ve işlem dosyada teminat olarak yatırılan paranı iadesi ve dosyanın infazen kapatılmasıdır. Davacı yan, sahtecilik iddiasına ilişkin olarak savcılığa yaptığı suç duyurusu dilekçesi ve dilekçesinin ekinde hiçbir sahtecilik tespitine ilişkin ek bir tespit ve belge sunamamıştır. Mahkemece gerek görüldüğünde savcılık dosyasının celbine karar verilmesini talep ederiz. (Ek-5: Davacının Savcılığa Sunduğu Şikayet Dilekçesi )Davacının talebi günümüz koşullarında en güvenilir yol ve yöntem olan e-imzanın sahteliği iddiası taşımaktadır. E-imza ile yapılan her işlem sonunda, sahibinin ”sahtedir veya başkaları tarafından kullanılmıştır” şeklide iddialarda bulunması, e-imza ile yapılan her işlemi yeniden dava konusu yapma yolunu açmaya yönelik bir durum yaratacaktır. 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu ve 7224 Sayılı Elektronik İmza Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik bu anlamda kötüniyetle yapılacak başvuruların önünü kapatmıştır. Bir diğer açıdan değerlendirmek gerekirse davacı taraf, yapılan işlemin kendi e-imzası yoluyla yapıldığını ikrar etmektedir. İddiası kendisine ait e-imzanın başkası tarafından kullanıldığı yönündedir. Mahkemenin böylesi hukuki mesnetten yoksun bir gerekçeyi kabul etmesi halinde her e-imza ile işlem yapan kişi tekrar işlemden vazgeçmek istediğinde ” bu e-imza benim tarafımdan kullanılmamıştır başkası tarafından kullanılmıştır” iddiasının yolunu açacaktır. Nitekim kanun ve yönetmelik böylesi haksız uygulamaların önünün kapatmak adına e-imza ile yapılan işlemin geçerliliğini ve güvenilirliğini kabul etmiştir.İzah ettiğimiz nedenler ve ekte sunduğumuz savcılık dosyasında herhangi bir tespitin olmadığına ilişkin belgeler—– tarafından verilen şikayetin reddi kararları talebin haksız ve yersiz olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Davacının açıklanan hususlarla da yetinmeyip işbu mahkemeniz nezdinde açılan ——sayılı davadan önce birebir aynı talepler ile açtığı —— sayılı dava halen derdesttir.Davacının tedbir talebinin, derdest olan——-sayılı dosyada daha önceden değerlendirilmiş olması ve işbu davada Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun geçici hukuki tedbir başlıklı dayanak maddesi açısından değerlendirilmesi halinde hiçbir koşulu taşımadığı, dolayısıyla tedbir talebinin reddedilmesi gerektiğinden reddine karar verilmesini talep ederiz.
SONUÇ VE İSTEM:Yukarıda Arz ve İzah Edilen Nedenlerle;
Mahkemenizde Dava İkame Edilmeden Önce Birebir Aynı Davanın ——Sayısı İle Açılmış Ve Halen Derdest Olması, ——Sayılı Dosyasında Davacının Tedbir Kararının Değerlendirilip Kabul Edilmesi,
Davacının Talep Etmiş Olduğu Tedbir Talebinin Dilekçe Ekinde Sunduğumuz —— Nolu Dosyalardan Verilen RED Kararları,Davacı Asilin Feragat Beyanının Kesin Hüküm Sonucunu Doğurduğuna İlişkin HMK’ nın 311. Maddesi Kapsamında Değerlendirilerek;
Davacının TEDBİR TALEBİNİN REDDİNE,
Yargılama Sonunda İse DAVANIN REDDİ İle,
Yargılama Gideri ve Vekalet Ücretinin Karşı Taraf Üzerine Bırakılmasına Karar Verilmesini Vekaleten Arz ve Talep Ederiz. 19.09.2022
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılan cevap dilekçesinde ileri sürülen savunmalara bağlı olarak davadan önce bire bir aynı talepler ile açılan —–Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —— Esas sayılı davanın derdest olduğu belirtilerek derdestlik itirazında bulunulmak suretiyle harç ikmalinin sağlanması da talep edilerek tedbir talebinin ve davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Harca ve göreve ilişkin söz konusu hususlar ve cevap dilekçesinin içeriği gözetilerek bu hususların aydınlatılması yönünden 22/09/2022 tarihinde oluşturulan ara karar ile duruşma günü tensip edilmesi gerekli görüldüğünden 22/09/2022 tarihli ara kararın içeriği gözetilerek gerekli kısımlarının buraya aynen alınması uygun görüldüğünden sonuçta söz konusu 22/09/2022 tarihli ara kararın gerekli kısımları:

DAVA DEĞERİ VE BUNA BAĞLI
HUSUSLARIN
AYDINLATILMASINA YÖNELİK
DURUŞMA GÜNÜ VERİLMESİNE
İLİŞKİN

DAVA : İcra Dosyasındaki e-imzanın Sahteliğinin Tespiti ve Buna Bağlı İşlemlerin İptali ile Tazmin
DAVA TARİHİ : 14/09/2022
Her ne kadar dilekçe teatisi henüz başlamış ise de; 20/09/2022 tarihli tensip tutanağı içeriği, cevap dilekçesi ve davalı vekili tarafından dava değeri ve harç ikmaline yönelik ibraz edilen 22/09/2022 tarihli dilekçesi ile 492 Sayılı Kanunun 30. Maddesi ve HMK Madde 150 düzenlemeleri birlikte değerlendirildiğinde dava değerinin ve gerekirse harç ikmali ile değere bağlı sair hususlar aydınlatılarak tarafların bütün bu hususlardaki iradeleri anlaşıldıktan sonra gereğinin takdir edilmesi ihtiyacına bağlı olarak duruşma günü tayin edilip bu hususların bu yolla çözüme kavuşturulması gerektiğinden bu doğrultuda ele alınan dosya incelendi: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 1-Tensip tutanağındaki ara karar gereklerinin gözetilmesine,
2-Cevap dilekçesinde belirilen ve tensiple birlikte müzekkere yazılmayan davalar yönünden bu konudaki örnek müzekkerelere göre yazışmaların yapılmasına,
3-Taraf vekillerinin e-Tebligat adresleri ve dosya kapsamı gözetilerek aşağıdaki şekilde mümkün olan en yakın tarihe duruşma gününün tensip edilmiş olduğuna,
4-Bu ara kararın ve duruşma günü ve saatinin taraf vekillerine tebliğine; davacı vekili adına çıkarılacak davetiyeye davalı vekilinin 22/09/2022 tarihli dilekçe örneğinin de eklenmesine,
5-Duruşmaya katılanların da bu konuda beyanları alındıktan sonra ve katılmayanın yokluğunda olmak üzere sonuçta dava değerinin, gerekirse harç ikmalinin ve dosyanın Heyet tarafından veya Üye Hakim tarafından görülmesinin duruşmada ve ilgili ara kararlar yerine geldikten sonra karara bağlanmasına ve ihtimale göre 492 Sayılı Kanunun 30. Maddesi ve HMK Madde 150 düzenlemeleri gereğince harç ikmali yönünden kesin süre verilerek duruşma gününün tayin edilmesine,
6-Tebliğe bağlı olarak yukarıdaki —— nolu ara kararda belirtilen hususların taraf vekillerine ihtar edilmiş olacağına,
7-Ara kararların mahiyeti ve defter durumu gözetilerek duruşmanın 26/10/2022 günü saat 15:00 olarak tayin edilmiş olduğuna,
Oy birliği ile karar verildi. 22/09/2022
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Tensip olunan 26/10/2022 tarihli duruşmada alınan beyanlar ve oluşturulan ara kararlar ise:
İcra dosyaları ile ilgili yazılan müzekkere cevapları ve ekleri yeterli olmadığından takip talebi ve dayanak örneğinin gönderilmesi ve ayrıca takibe konu miktar ile tahsil harcına esas “tahsil edilen miktar”ın bildirilmesi yönünden icra dosyalarına müzekkerelerin yazıldığı ancak henüz cevap gelmediği anlaşıldı.
Duruşma günü tayin edilmesine sebep olan hususlara yönelik olarak herhangi bir beyanda bulunulmadığı ancak davacı vekili tarafından ibraz edilen 25/10/2022 tarihli dilekçe ile sahtelik iddiasına yer verilip sürücü belgeleri ve vekaletname fotokopileri eklenerek imza incelemesi talebinde bulunularak tedbir talebinin tekrar edildiği anlaşıldı.
Davacı vekilinden soruldu; yetki belgesini ibraz etmek için süre istiyoruz, dava değeri davalı vekilinin 18/10/2022 tarihli 2. cevap dilekçesinde belirtilen şekilde olup buna göre sonuçta:
—— Esas sayılı takip yönünden 2.610.573,28 TL,
——Esas sayılı takip yönünden 2.255.904,70 TL,
———–Esas sayılı takip yönünden 1.824.814,49 TL,
olmak üzere toplam 6.991.292,47 TL’ dir. Söz konusu takiplerde müvekkilim alacaklı olup, iddia ettiğimiz gibi e-imza sahteliğine bağlı haricen tahsil dilekçeleri nedeniyle icra dosyasındaki paraların davalıya iadesi söz konusu olabilir ve zapta geçen dilekçemizde de belirttiğimiz gibi tedbir kararı verilmesi gerekir, ancak bizim davamız tespite ilişkindir, tespit davasıdır, tespite ve tedbire ilişkin talepler nispi harca tabi değildir, peşin ödenen maktu karar harcı yeterlidir, dava dilekçesinde yer alan ve şimdi bana hatırlattığınız “iptaline” ibaresine bağlı talep ve şimdi zapta geçen beyanım yönünden yazılı beyanda bulunmak için süre istiyoruz, dedi. Beyanı okundu imzası alındı.
Davacı Vekili —–Davalı vekilinden soruldu; dilekçelerimizi ve özellikle 2. cevap dilekçemizi tekrar ediyoruz, bize göre harç ikmali gerekir, 2. cevap dilekçemizde belirttiğimiz ve davacı vekilinin de zapta geçen beyanında kabul ettiği miktarlar müvekkil tarafından icra veznesine ödenen toplam takip miktarları olup, bu dava ve verilecek tedbir kararından etkilenecek değer toplam 6.691.292,47 TL’ dir, dolayısıyla bu değer üzerinden nispi harç alınması gerekir, ihtimale göre tedbir kararı verilmesi durumunda da en az %50 oranında teminata bağlı olarak verilmesi gerekir, söz konusu bedeli —— Esas sayılı dosyası üzerinden verilen ve 80.000,00 TL’lik teminat şartı yerine getirilen tedbir kararı nedeniyle geri alamamaktayız, söz konusu tedbir kararına karşı İstinaf yoluna başvurduk, henüz dosya İstinafa gönderilmemiştir, İstinaf süreci devam ediyor, hem asliye hukuku mahkemesindeki söz konusu dava ve hem de huzurdaki bu dava aynı gün açılmış olup dilekçe ve talepler tamamen aynıdır, o davanın açılış saati 13:40 olduğu halde huzurdaki dava 16:22′ de açılmıştır, derdestlik itirazımızın da karara bağlanmasını istiyoruz, tedbirden etkilenen bedel günümüz koşularında çok yüksek bir bedel olup, söz konusu tedbirin teminatı söz konusu bedelin günlük nemasını bile karşılamada yetersizdir, tedbir kararı verilmesi halinde müvekkilin mağduriyeti büyük olacaktır, o nedenle tedbir talebinin reddine karar verilmesini istiyoruz, aksi halde en az %50 oranında teminata bağlanmasını istiyoruz, zapta geçen dilekçe ve ekleri yönünden de inceleyip gerekirse beyanda bulunmak için süre istiyoruz, dedi.
Dosya incelendi. GGD: 1-Davacı vekiline zapta geçen talebi gibi yetki belgesini ibraz etmesi ve yazılı beyanda bulunması için 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi halde bu duruşma günü tayinine sebep olup 22/09/2022 tarihli ara karar da belirtilen hususlar yönünden dosya kapsamıyla yetinilerek değerlendirme yapılacağına ilişkin kesin süre sonuçlarının huzuren ihtar edilmiş olduğuna,
2-Davalı vekiline zapta geçen talebi gibi 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi halde bu konuda dosya kapsamıyla yetinilerek değerlendirme yapılacağına ilişkin kesin süre sonuçlarının huzuren ihtar edilmiş olduğuna,
3-İcra dosyalarına yazılan 24/10/2022 tarihli müzekkere cevaplarının beklenmesine,
4-Henüz davanın değeri ve harç hususlarının aydınlatılmasına çalışılması, dilekçe teatisi kapsamında bir aşamada olunması nedenleriyle zapta geçen 25/10/2022 tarihli dilekçede ileri sürülen ve ön inceleme-tahkikat aşamalarına yönelik hususlar yönünden şimdilik bir işlem yapılmasına gerek olmadığına; söz konusu dilekçede ileri sürülen tedbir talebinin yukarıdaki kararların akıbetine ve gerekirse harç ikmaline de bağlı olarak gelecek duruşmada ele alınmasına,
5——- Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak tevzi formu örneğinin gönderilmesinin ve ayrıca tedbir kararına karşı İstinaf yoluna başvuru akıbeti hakkında bilgi verilmesinin istenmesine,
6-Bu duruşmaya esas 22/09/2022 tarihli ara kararda belirtilen hususların yukarıdaki kararların akıbetine bağlı olarak gelecek duruşmada ele alınmasına,…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Taraf vekillerinin müteakip duruşmadaki beyanlarının yer aldığı 23/11/2022 tarihli duruşma tutanağı içeriği:
”..—— İcra Dairesine yazılan müzekkerelerimize yanıt verilmiş olduğu, icra dosyalarının UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olduğu görüldü. Okundu dosyasına konuldu.
——. Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan müzekkerelerimize yanıt verilmiş olduğu, istenilen dosyanın UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olduğu görüldü. Okundu dosyasına konuldu.
Davacı vekilinden soruldu: dava dilekçemizi ve aşamalardaki tüm beyanlarımızı tekrar ederiz, bu kapsamda öncelikle dava e-imza ile yapılan işlemlerin sahteliğinin tespitine ilişkin bir tespit davası olup maktu harca tabidir, dolayısıyla icra dosyalarındaki değer üzerinden nispi harç alınması hukuken mümkün değildir, öte yandan——. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın tarafları da farklıdır, o davanın davacısı müvekkil olmakla birlikte davalıları bu dosyanın davalısı ve——- isimli e-imza üreten şirkettir, dolayısıyla derdestlik itirazı da yersizdir, tedbir taleplerimizi yeniliyoruz, dedi.
Davalı vekilinden soruldu: önceki yazılı ve sözlü beyanlarımızı aynen tekrar ediyorum,——. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava ile iş bu dava birebir aynıdır, anılan dosyada da müvekkil davalı olup davanın konusu ve talepleri bu dosyayla tamamen aynıdır, dolayısıyla bu dosya asliye hukuk dosyasından sonra açıldığından derdestlik itirazımız değerlendirilerek karar verilmelidir ayrıca derdestlik itirazımız yerinde görülmez ise davanın nispi harca tabi olduğu gözetilerek harcın toplam icra dosyaları üzerindeki miktarlar üzerinden (6.691.292 TL) tamamlatılması ve ona göre davaya devam edilmesi gerekmektedir zira davacı iş bu dosyalardan haricen tahsil beyanında bulunduğu halde bizim daha önce bu dosyalara yatırmış olduğumuz teminat miktarlarını iade alamıyoruz, dedi.
Dosya incelendi:
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Davalı vekili 21/12/2022 tarihli son duruşmada davanın ——Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören dava nedeni ile mükerrer olduğunu belirtip, derdestlik itirazını tekrar ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili ise söz konusu son duruşmadaki beyanında her iki dava yönünden taraf birliğinin söz konusu olmadığını belirterek derdestlik itirazının reddine karar verilmesini istemiştir.Belirtmek gerekir ki bu arada dilekçe teatisi süreci de tamamlanmıştır.
UYAP içeriği celbedilen —— Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın eldeki bu davanın açıldığı güm ile aynı günde ve 14/09/2022 tarihinde açılmış olduğu ve fakat eldeki davanın açıldığı saat 16:22’den önce saat 13:16 itibari ile açılmış olduğu; davacısının—-ve davalıların ise:——olduğu; dava dilekçesinin ve ileri sürülen taleplerin eldeki davanın dava dilekçesi ile birebir aynı mahiyette olduğu, konu icra takiplerinin aynı olduğu, iki dava arasındaki tek farkın diğer davada eldeki davanın davalısı dışında da söz konusu davalıların yer almasının olduğu; tensiple birlikte teminata bağlı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğu, ihtiyati tedbir kararının itiraz üzerine itiraz duruşması yapılarak teminat miktarının 30.000 TL’den 80.000 TL’ye çıkartılarak itirazın reddine karar verilip, harç ve görev hususunun ön inceleme duruşmasında değerlendirilmesine karar verildiği ve yargılamanın devam ettiği belirlenmiştir.Gerekli UYAP içerikleri celbedilen ve davaya konu olan:
—— Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takibin dayanağının 01/12/2018 vadeli ve 300.000 USD bedelli bono,—— Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takibin dayanağının 01/06/2019 vadeli ve 300.000 USD bedelli bono,
——- Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takibin dayanağının 01/06/2018 vadeli ve 300.000 USD bedelli bono,olduğu; her üç takip yönünden de davacının takip alacaklısı ve davalının takip borçlusu olduğu belirlenmiştir.Takiplerin dayanağının bono olması, iddia edilen sahteliğe bağlı işlemin ”ödeme” itirazına yönelik olması ile iddianın ileri sürülüş biçimine göre kambiyo hukuku ve ticaret hukuku ile ilgili olmayan bir sahteliğin aydınlatılması gereği düşünüldüğünde görev kurallarının farklı yorumlanmasına bağlı olarak asliye hukuk mahkemesinin görevli olabileceği de ön görülmüş ise de ki davacı tarafta öncelikle aynı davayı asliye hukuk mahkemesinde açmış ve asliye hukuk mahkemesi de henüz görev konusunda bir karar vermemiş ise de tedbir kararı vermek suretiyle davayı görmektedir, takiplerin bonoya dayalı olması ve iddianın nihayetinde borcun itfasına etkisi gözetilerek mahkememizin görevli olduğu sonucuna varıldığı gibi doğrudan derdestlik itirazının karara bağlanmasının da her iki davanın mecrasının aydınlanması yönünde bütün tarafların menfaatine olabilecek usuli pratiğe de daha uygun olacağı değerlendirilmiştir. Burada belirtmek gerekir ki diğer davada muhtemel görevsizlik kararı bu sonuca etkili olmayacaktır zira saat olarak daha önce açılan dava esas alınarak sair bütün hususlar buna göre aydınlanıp, şekillenecek ve önceki zamanlı dava dosyası üzerinden yargılama yapılıp tamamlanacaktır.Sonuç olarak her iki davanın dilekçesinin, konusunun, talebinin, sebebinin aynı olduğu ve tek farkın diğer davada, davalı dışında başka davalıların da yer almış olması olduğu ve diğer davanın eldeki davayı taraf yönünden kapsadığı, eldeki davanın davalısının diğer davada da davalı tarafta yer alması nedeni ile taraf birliğinin de gerçekleşmiş olduğu, bu konuda davacı vekillerinin taraf birliği olmadığına ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı; taraflar arasında daha önce açılan ve ——- Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören ve hâlen görülmekte olan davaya rağmen ve sonrasında eldeki bu davanın açılmış olduğu anlaşıldığından; HMK. Madde 114/1-ı düzenlemesinde yer alan ”Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” şeklindeki dava şartının her aşamada resen de gözetilmesi gereği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yerinde görülen derdestlik itirazının kabulü ile davanın usulden reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde karar verilmiş olup, usuli kararın mahiyetine bağlı olarak maktu karar harcının peşin yatırılmış olması yeterli olduğundan nispi harca ilişkin dava değerinin belirlenmesi ve harç ikmali ile ilgili hususların irdelenip aydınlatılmasına gerek kalmamıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Derdestlik itirazının kabulü ile davanın usulden reddine,
2-Harç peşin alındığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan harç ve giderin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
5-Davalı vekili için tarife gereğince belirlenen —— davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.