Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/604 E. 2023/281 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/604 Esas
KARAR NO: 2023/281
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 26/08/2022
KARAR TARİHİ: 25/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ şirkete ——- poliçe numarası ile sigortalı olan —–plakalı araç ile davalı —- sevk ve idaresindeki —-fatura numaralı iş makinesi arasında 16.08.2021 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, zarara uğrayan sigortalı araç için ——- ödeme yapıldığını, davalı tarafın kazada kusurlu olduğunu, ödeme yapılması için ——- sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı itirazı nedeniyle takibin durduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ——-tarafından sigortalısının aracına çarpılmış kabul edilerek hasar oluştuğu iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkilinin tam kusurlu olmasının anlaşılamadığını, kazaya sebebiyet verenin davacı tarafın sigortalısı olduğunu, hasar tazminatında borç likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İhbar olunan vekili beyan dilekçesinde özetle; Davalı .—— müvekkili şirkette forklift kullanıcısı olduğunu, davacı tarafından, her ne kadar dava dilekçelerinde davalı diğer müvekkili ——– kusur atfında bulunulmuş ise de, dosyaya daha önce sunulmuş olan olay yeri görüntü kayıtlarında da görüleceği üzere davalının, 16.08.2021 tarihinde, çalışmış olduğu iş yerinin depo alanında kontrollü bir şekilde ——- ile çıkış yaptığını ve yola kontrollü olarak giriş yaparken davacının sigortalısına ait aracı kullanan ——— çarpmadan hemen önceki geçtiği kasisten bile hızlı geçmiş olduğunu ve kullandığı aracın kasis üstünde hoplamasına sebebiyet vermiş olduğunu ve yine videoda şöför ——– hızla da yola çıkmış olan forklifte çarparak kendisinin kazaya sebebiyet vermiş olduğunun açıkça görüldüğünü, bu nedenlerle haksız ve kötüniyetli açılmış olan davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Deliller
Tarafların—— dosya arasına alınmıştır.
—— sayılı dosyasının —- kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Davacı —–yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.Trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur.Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava,—- tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacı — nezdinde sigortalı bulunan —- plakalı araç ile davalının sevk ve idaresindeki——- fatura numaralı iş makinesinin çarpışması sonucu, kusurun irdelenmesi, —– plakalı araçta hasar oluşup oluşmadığı, hasar onarım alacağı varsa miktarının ne olduğu, davacının TTK 1472.maddesi uyarınca halefiyetten kaynaklı alacağı bulunup bulunmadığı hususlarında davacı tarafça başlatılan takibe, davalı tarafından ——— sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap ve beyan dilekçeleri, ——sayılı dosyası değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında, trafik kazasından kaynaklı alacağa ilişkin—— dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, davalı vekili tarafından ihbar talebinde bulunulmuş olup, HMK 61 ve devamı maddeleri uyarınca gerekli tebligat yapılmıştır.Dosya, trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; —— tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve ibraz edilen deliller ışığında, iş makinesi sürücüsü olan davalının plaka sayılı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57/b-7 ve 84/h maddelerini ihlal etmesi sebebiyle %100 asli kusurlu olduğu, —– plaka sayılı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, kaza dolayısıyla düzenlenen ekspertiz raporunda tanımı yapılan işçilik hizmet ve bedellerinin, 20.203,62 TL olduğu, davacı tarafça dava dilekçesinde, 12.10.2021 tarihinde 19.885,02 TL ve 11.10.2021 tarihinde 318,60 TL ödeme yapıldığının belirtildiği, bununla birlikte sunulan ödeme dekontları ve hesap ekstrelerine göre, 11.10.2021 tarihinde—— yapılan toplu 2.230,20 TL ödemeden 318,60 TL’sinin sigortalı araca ilişkin olduğu, 12.10.2021 tarihli dekonta göre ise 17.761,70 TL ödeme yapıldığı, toplam ödemenin 18.080,30 TL olduğu, ödeme miktarının 20.203,62 TL olduğunun kabulü halinde, 1.200,59 TL işlemiş faizle beraber davacının alacağının 21.404,21 TL olduğu, ödeme miktarının 18.080,30 TL olduğunun kabulü halinde, 1.074,42 TL işlemiş faizle beraber davacının alacağının 19.154,72 TL olduğu, olayda tüm kusur davalı sürücüde olduğundan, davacının %100 oranında rücu hakkı bulunduğu rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunması sebebiyle yeni bir rapor/ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, itibar edilen kusur oranlarına ve hesaplamalara göre davacı yönünden TTK 1472.maddesindeki halefiyet şartlarının gerçekleştiği, her ne kadar davacı tarafça asıl alacak fer’ileri ile birlikte toplam 22.340,92 TL üzerinden takip yapılmış ve dava açılmış ise de, dosyaya sunulan ödeme dekontları ve hesap ekstreleri ile ödendiği belirtilen miktar arasında çelişki bulunmasına bağlı olarak, bilirkişi raporundaki “sunulan ödeme dekontları ve hesap ekstrelerine göre, 11.10.2021 tarihinde——–yapılan toplu 2.230,20 TL ödemeden 318,60 TL’sinin sigortalı araca ilişkin olduğu, 12.10.2021 tarihli dekonta göre ise 17.761,70 TL ödeme yapıldığı, toplam ödemenin 18.080,30 TL olduğu” seçeneğine itibar etmek gerekmiş ve davacının tespit edilen alacağının toplam 19.154,72 TL (18.080,30 TL asıl alacak, 1.074,42 TL işlemiş faiz olmak üzere) olduğu anlaşılmış, 3095 sayılı kanun gereğince taleple bağlı kalınarak davacının yasal faiz talep edilebilecği tespitiyle beraber, davanın kısmen kabulü ile davalının ——– takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, toplam 19.154,72 TL (18.080,30 TL asıl alacak, 1.074,42 TL işlemiş faiz olmak üzere) üzerinden takibin devamına, 18.080,30 TL alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,00 oranındave değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına (icra takibindeki taleple bağlı kalınarak) karar vermek gerekmiştir.Öte yandan davacı tarafça davalılardan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup 18.080,30 TL asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının ———– esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 19.154,72 TL (18.080,30 TL asıl alacak, 1.074,42 TL işlemiş faiz olmak üzere) üzerinden takibin devamına, 18.080,30 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,00 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 18.080,30 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 3.616,06 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.308,46 TL harçtan peşin alınan 269,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.038,63 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 269,83 TL peşin alınan harç, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 226,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.496,33 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 3.006,84 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.135,20 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 184,80 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendilerini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.186,20 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davalı ve ihbar olunan tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———– Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/04/2023