Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/581 E. 2022/674 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/581 Esas
KARAR NO : 2022/674

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/08/2022
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sigortalı konumunda —–davalı sigorta şirketi arasında — Sözleşmesi akdedildiğini, sigortalı — vefat ettiğini, müteveffanın vefatında kendi kusuru bulunmadığını, — görüleceği üzere müteveffa — ölümünde intiharın söz konusu olmadığını, dolayısıyla işbu sigorta sözleşmesinin rizikonun gerçekleştiği ve aynı zaman da sözleşmeye aykırı bir durum olmadığının açık olduğunu, sigorta sözleşmesinde lehtarların belirtilmediği durumlarda lehtarların sigortalının yasal varisleri olacağı düzenlendiğini, ———– kapsamındaki yasal mirasçıların tazminat hakkının müteveffanın ölüm tarihinden itibaren davalıdan defalarca kez talepte bulunulmasına rağmen her seferinde tazminat ödemesini yapmamak adına yersiz gerekçeler üretildiğini, bunun üzerine taraflarınca— taahhütlü mektup gönderildiğini, ne var ki bu ihtar üzerine de herhangi bir ödeme yapılmadığını, zorunlu dava şartı — başvurusu yapılmasına rağmen anlaşma sağlanamadığını, anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, müteveffa—— ile davalı sigorta şirketi arasında akdedilen —- sigortası sözleşmesinin gereği yasal mirasçılar adına huzurdaki işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu ileri sürerek fazlaya dair dava ve talep hakları saklı tutulmak üzere; davalarının kabulü ile dava konusu — sözleşmesinin gereği olarak sigorta teminatı kapsamında olan, mevduata uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte 1.000,00 TL maddi tazminatın tahsili ile yasal mirasçı olan davacı müvekkillerine müştereken verilmesine, Yargılama giderlerinin ve yasal vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkta görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, davanın, görevli mahkemede açılmadığını, dava konusu uyuşmazlığın davacılar murisinin tüketici işlemi olan banka kredisi ile birlikte imzalanan — sözleşmesinden kaynaklandığından, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğini, hiçbir şekilde davanın kabulü anlamına gelmeksizin işbu davada davacılar bahse konu —-sözleşmesinin teminat tutarını bildiği için işbu davayı kısmi dava /belirsiz alacak davası olarak açamayacaklarını, şirketleri — —- kapsamında sigortalı olan—- ile akdedilen —— kredi borcunun devamı süresince vefat riskine karşı güvence altına alan yıllık yenilemeli ve teminatın kredi borcuyla orantılı olarak belirlendiği bir sigorta olduğunu, sigorta teminatının ———-olmak üzere davayı açtığını, sigorta sözleşmelerinde şirketlerinin sorumluluğunun teminat bedeli ile sınırlı olduğundan ve davacı da teminat bedelini bildiği için işbu davada dava değeri eksik gösterildiğini ve dolayısıyla eksik harç yatırıldığını, bu kapsamda dava değerinin eksik gösterilmesi sebebiyle davanın reddini talep ettiklerini, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacılar ——— numaralı —— bulunduğunu, sigortalının —– numaralı tazminat dosyasına ilişkin müvekkili şirkete iletilen tüm evraklar incelendiğini ancak şirket tarafından poliçenin menfaattarlarına — ödenebilmesi için söz konusu olayla ilgili takipsizlik veya hazırlık raporlarının bir nüshasının şirketlerine gönderilmesinin istendiğini ancak mirasçılar tarafından şirkete belgeler iletilmediğini, — ölümünin şüpheli şekilde gerçekleştiğini, adli olay olan söz konusu ölümün intihar sonucu olması halinde müvekkili şirketin tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmayacağını, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, davacıların dava dilekçesinde ileri sürdükleri hususların haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak, şirketlerinin — kapsamında ödeme yükümlülüğü bulunmadığından işbu davanın reddi ile, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi,——– Poliçesi, Dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Sigorta Sözleşmesine dayalı Tazminat (—-Kaynaklı) istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılmıştır. Ancak davalı vekilinin vaki itirazı da gözetilerek duruşmada resen yapılan incelemede dava şartı niteliğindeki görev dava şartı engeliyle karşılaşıldığından ön inceleme duruşması yapılmadan göreve ilişkin verilen aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. Bu minvalde görev dava şartına ilişkin açıklamalar ve gerekçe aşağıdaki gibidir.
Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu değildir. Bu kapsamda öncelikle dosyanın görev yönünden incelenmesi ve sonuçlandırılması gerekmiştir.
6102 Sayılı TTK’nin 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde özel düzenleme olmalıdır. Yine Türk Ticaret Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari dava haline getirmemektedir. Bu ——- davanın açıldığı 15/01/2019 tarihinde yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında görev hususu değerlendirilip belirlenmelidir.
6102 Sayılı TTK’nin 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde özel düzenleme olmalıdır. Yine Türk Ticaret Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari dava haline getirmemektedir. Bu —— davanın açıldığı —tarihinde yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında görev hususu değerlendirilip belirlenmelidir. —- tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve — tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanun’un amacı; — uygun olarak tüketicinin ——— çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici,—– tüketiciyi —önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Hükmü, (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde tüketici ,’ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade edeceği , (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan,—– dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nin 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Ayrıca bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmemektedir. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekmektedir.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler, yapılan açıklamalar ve yargılama ışığında somut olaya bakıldığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın ; davacıların murisi ile davalı arasında düzenlendiği anlaşılan—- sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bilindiği üzere —- sözleşmelerinin niteliği itibariyle sigortalısı bir gerçek kişi olup işbu tarafın mesleği ne olursa olsun her halükarda tüketici konumunda olmaktadır. Dolayısıyla somut olayda muris tüketici konumunda olup, davacılar da mirasçı sıfatıyla tüketici işlemi niteliğindeki sigorta sözleşmesine dayanarak işbu davayı açtıklarından halefiyet ilkesi gereği aynı hukuka ve konuma tabidirler. Buna göre uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin tüketici mahkemesine ait olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.(6502-2,3/k,l,73/1,83/2) Binaenaley; 6100 sayılı HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nin 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın, 6100 sayılı HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle;6100 sayılı HMK’nin 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nin 114/1-c ve 6502 sayılı TKHK’nin 3/k,l 73/1,83/2 maddeleri uyarınca görevli mahkemenin —TÜKETİCİ MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nin 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının — TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nin 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nin 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nin 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda ;6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.