Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/564 E. 2023/643 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/564 Esas
KARAR NO: 2023/643
DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/08/2022
KARAR TARİHİ: 10/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin sahada kullanılmak üzere kullanmış olduğu araca arazi şartları için gerekli ve ihtiyaç olan aydınlatmaları davalı şirketten sağlamış olduğunu, davacı şirketin davalı şirketten “———/———–” ve “———–” olmak üzere iki adet bağlantı ekipmanları dahil olmak üzere 6.000,00 TL bedelli aydınlatma ürünü almış olduğunu, aydınlatma ürünlerinin teslim alındığında yapılan incelemelerde açık ayıp olmadığı ancak ürünlerin taşıta montajı sonrasındaki kullanımı sırasında ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, arazi araçlarında kullanılan ve zorlu iklim ve yol koşullarına uygun olması gereken aydınlatma ürünlerinin cam kısımlarında buhar ve su birikiminin oluştuğu ve ayıplı ürün olduklarını, bu durumun ilk kullanım sonrasında ortaya çıktığını ve bunun olağan kullanım sırasında anlaşıldığını, bu buharlaşma sonrasında davalı tarafa derhal bildirim yapıldığını, bunun gizli ayıp usulüne uygun ve zamanında yapılmış olduğu, yapılan ihbar sonrasında davalı tarafın satmış oldukları ürünün ——— tarafından imal edildiği ve garanti kapsamı dışında olduğu bilgisinin verildiğini, davacı şirketin ürünlerin değiştirilmesi veya ücret iadesi talebinin reddedildiğini, davalı şirketin satmış olduğu ürüne ilişkin bir bilgilendirme yapmadığını ve kalitesinin yetersiz olduğunu bildirmediğini, davacı şirkete satışı yapılmış olan ve bir ———- ekipmanı olan ———- satıldığı tarihten çok kısa bir süre sonra ve arazi ve hava koşullarını deneyimlemeden, şehir içi kullanımda içerisinde su birikmesi ve aydınlatma kısmında buharlaşma oluşmasını ürünün ayıplı ve bu ayıbın gizli ayıp olduğunu gösterdiğini, Garanti Belgesi Yönetmeliği uyarınca dava konusu ürünlerin garanti belgesi ile satılması gerektiği, ürünlerin garanti belgesinin bulunmamasının davalının hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını beyan ederek, müvekkili şirketin satın aldığı ancak gizli ayıp nedeni ile kullanımında beklenen amacı sağlamayan ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesine, misli ile değiştirilmesi talebi kabul edilmediği takdirde ve müvekkil şirket ayıplı ürünleri iade etmeye hazır olmakla, ayıplı olan ürünler sebebiyle sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı kabul edilerek ayıplı ürün için ödenmiş olan 6.000,00 TL satış bedelinin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı şirketten tahsil edilerek müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davalıdan 26.02.2022 tarihinde dava dosyasına sunulmuş olan faturada belirtilmiş olan ürünleri satın aldığını, daha sonra vekili aracıyla ürünlerin değiştirilmesi veya ürünlerin iadesi ve ücretinin bedelinin iadesinin talep edildiğini, davalının ürünlerin muayenesi için kendisine teslimini talep ettiğini, ancak davacının ürünlerin muayenesinden kaçınmış olduğu, arabuluculuk aşamasında da ürünlerin tesliminin talep edildiği ancak bu aşamada ürünlerin davacı tarafından gösterilmemiş olduğunu, huzurdaki davada ürünlerin değiştirilmesi veya 6.000,00 TL bedelin iadesinin talep edildiği, ancak dava dosyasında bulunan faturadan dava konusu iki ürünün fiyatının talep edilen bedelin çok altında olduğunu, kanunen yerine getirilmesi gerekli olan muayene ve ihbar yükümlülüğünü süresi içerisinde yerine getirmeyen ve sözleşmeden dönme talebini TTK 18/3’te belirtilen ispat şekillerinden birisi ile yerine getirmeyen davacının ayıba karşı tefekkül hükümlerinden yararlanamayacağını, Türk Ticaret Kanunu uyarınca açık ayıplar için iki, gizli ayıplar için sekiz günlük olan yasal süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunulması gerektiğini, bu hak düşürücü sürelere tabi olan muayene külfetini yerine getirmeyen alıcının ayıba bağlı haklarının ortadan kalktığını, davacının ayıp ihbar süresi içerisinde uygun bildirim araçları ile davalıya ayıp ve sözleşmeden dönme ihbarında bulunmadığını, davalının dava konusu ürünlerin imalattan kaynaklı bir hata mı, kullanıcı hatasından mı kaynaklı hususunda bilgi sahibi olmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet vermediğini beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ve kanuni vekalet ücreti yanında, davacı tarafın açık kötü niyeti nedeniyle ———– tarifesi üzerinden akdi vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 10.10.2023 tarihli celsedeki beyanında; “…Biz her ne kadar ürünün değiştirilmesini başlangıçta talep etmiş isek de karşı taraf bize bu hakkı kullandırmadığı için biz de diğer seçimlik haklarımıza yönelmek durumunda kaldık.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Deliller:Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.——– Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.——— Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.Elektrik elektronik mühendisi bilirkişi ile sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava, davaya konu aydınlatma sistemleri ve bu sistemlerin bağlantı ekipmanlarının ayıplı olup olmadığı, ayıp var ise gizli ayıp olup olmadığı, ürünlerin kullanılmasına engel teşkil edecek boyutta olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun olup olmadığı, bunun sonucunda varsa davacının ayıpsız misli ile değişim hakkı olup olmadığı, ayıpsız misli ile değişimin mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönülerek 6.000,00 TL’nin temerrüt faizi ile tahsil edilmesinin mümkün olup olmadığına dair davadır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Dosya, yerinde inceleme yetkisi verilerek, elektrik elektronik mühendisi bilirkişi ile sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 08.03.2023 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belgeler ışığında, dava konusu ——— aydınlatma ürünlerinin camlarında buğulanma olduğu ve bu buğulanmanın dışarıdan bir müdahale sonucu veya çarpma sonucunda oluştuğuna yönelik bir tespit yapılamadığı, ürünlerdeki durumun kullanıcı hatası sebebiyle oluşmadığı, dış ortamda kullanılmak üzere üretilmiş olan ürünlerin üzerinde koruma sınıfını belirtir bir ibare bulunmaması sebebiyle ürünlerin dış ortamda kullanıma uygunluğu konusunda bir tespit yapılamadığı, oluşan bu buğulanma ve içerideki nemlenmenin artması ve devam etmesi durumunda cihaz içindeki elektronik devrelere zarar vereceğinin değerlendirildiği, ürünlerin elektriksel bağlantı ve montajlarında bir eksiklik tespit edilmediği, dava konusu ürünlerin ayıplı olduğu ve bu ayıbın gizli ayıp olduğu, muayene ve ihbar yükümlülüğü bakımından, ayıbın süresi içerisinde davacı alıcı tarafından davalı satıcıya bildirildiği, seçimlik haklar bakımından, yenilik doğuran haklardan olduğundan, satım sözleşmesindeki ayıba karşı tekefffül hükümlerine kullanılabilecek seçimlik hakların terditli olarak ileri sürülemeyeceği, davacının misli ile değişim hakkını kullanılması halinde, niza konusu malların benzeri ile değiştirilebileceği, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, davacının ödemiş olduğu 4.299,96 TL’ye satılan malları davalı alıcıya iade ettiği tarihten itibaren ticari faiz işleyeceği rapor edilmiş olup, davalı tarafça sunulan rapora karşı itirazların değerlendirilerek ek rapor sunulması amacıyla dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 17.06.2023 tarihli itirazlar irdelenerek sunulan ek rapora göre, davacıya birden fazla mal satıldığı, bu mallar arasında ——– bar ve ——– ışıklar arasında işlevsel bir bağ olduğu, bu sebeple alıcının bu mallar için seçimlik haklarını kullanabileceği, bilirkişilerin ek rapordaki görüş ve kanaatleri ile kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin aynı olduğu rapor edilmiş olup, sunulan raporların, hükme esas alınmaya uygun, denetime elverişli ve gerekçeli olması sebebiyle yeniden rapor alınması cihetine gidilmeyerek, dosya kapsamından, satın alınan dava konusu “——–/———” ve “——–” aydınlatma sistemlerine bağlı ekipmanlarda ayıp bulunduğu, bahse konu ayıbın ise ilk bakışta/muayenede anlaşılabilecek bir ayıp olmaması nedeniyle gizli ayıplı olduğu, yasal mevzuata göre ayıbı gidermekle yükümlü olan davalının, bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, sunulan delillere göre davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, davacının ayıplı mal nedeniyle seçimlik hakkını kullanabileceği, seçimlik hak olarak, her ne kadar başlangıçta misli ile değişim de talep edilmiş ise de, aşamalarda davacının iradesinin, sözleşmeden dönme ve 6.000,00 TL’nin temerrüt faizi ile tazmini hakkının kullanılmasına yönelik olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar davacı tarafça 6.000,00 TL talep edilmiş ise de, davacının tespit edilen alacağının 4.299,96 TL olduğu, ayrıca, davacı tarafından davalıya gönderilen maile, davalının 05.04.2022 tarihinde yanıt verdiği, bu yanıt tarihi olan 05.04.2022 tarihi itibariyle temerrüdün oluştuğu, taraflar arasındaki işin ticari iş olmasına bağlı olarak ticari temerrüt faizinin istenebileceği, tespitiyle beraber, davanın kısmen kabulüne, davaya konu “——–/——–” ve “———-” aydınlatma sistemlerine bağlı ekipmanların ayıplı olmasına ve davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasına bağlı olarak, davaya konu ürünlerin, davacı tarafından davalıya İADESİNE, toplam 4.299,96 TL’nin temerrüt tarihi olan 05.04.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davaya konu “———/——-” ve “——–” aydınlatma sistemlerine bağlı ekipmanların ayıplı olmasına ve davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasına bağlı olarak, davaya konu ürünlerin, davacı tarafından davalıya İADESİNE, toplam 4.299,96 TL’nin temerrüt tarihi olan 05.04.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 293,73 TL harçtan peşin alınan 102,47 TL harcın mahsubuyla bakiye 191,26 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 102,47 TL peşin alınan harç, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 97,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.199,47 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 2.303,62 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.123,20 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 436,80 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.299,96 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendilerini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.700,04 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
E-duruşmaya son verildi. 10/10/2023