Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/548 E. 2022/741 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/548 Esas
KARAR NO : 2022/741

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/08/2022
KARAR TARİHİ : 02/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sırasında davacı vekili tarafından verilen 02/11/2022 tarihli feragat dilekçesi üzerine dosya resen incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — meydana gelen trafik kazasında, — plakalı aracın sürücünün tam kusurlu olması sebebiyle — vefat ettiği, kazada davacıların — bütünlüğünün bozulduğunu ve müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarından bahisle yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı ——– tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili — tarihli dilekçe ile; davacı müvekkillerinin gelinen süreçte sigorta şirketi ile sulh olduklarını davacı müvekkili ile davalı — Esas sayılı dosyaya ilişkin mutabakata varılarak sulh sağlandığı, taraflar arasında sulh sağlanmış olduğunu ve açılan iş bu davadan feragat ettiklerini yapılan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ve talep edilmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiği, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirket söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğu, davacı tarafından, sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğu usulen ispat edilmesi gerektiği savunularak davanın reddine karar verilmesi savunulmuştur.
Davalı vekilinin —- tarihli dilekçesi ile; davacı tarafla yapılan uzlaşma neticesinde ekli ibraname gereğince, sulh olunduğunu bu kapsamda müvekkili şirkete yöneltilen talepler bakımından dava konusuz kaldığı, davanın reddine karar verilmesi ve lehlerine çıkabilecek yargılama giderleri ile vekalet ücretinden feragat ettikleri beyan ve talep edilmiştir.
DELİLLER : Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı ——– Hastane Kayıtları, —————– başlıklı belge, dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemine ilişkindir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılmış uyuşmazlık belirlenmiş ve tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikat işlemlerine geçilmiş ve sürdürülmüştür.
Ne var ki yargılama sırasında davacı vekili tarafından UYAP sistemi üzerinden verilen—– tarihli dilekçe ile eldeki davadan feragat edildiği beyan edilmiştir.
Davalı vekili tarafından da —- sistemi üzerinden gönderilen —tarihli dilekçe ile davanın sulh yoluyla çözüldüğü beyan edilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nin 74.maddesi kapsamında dosyaya mübrez vekaletnamesi üzerinde yapılan incelemede davacı vekilinin davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nin 309/1.maddesi gereğince; feragat dilekçe ile veya sözlü olarak yapılır. HMK’nin 310/1 maddesi gereğince; Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK’nin 309/2.maddesine göre ise; feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir. HMK’nin 309/4 maddesine göre de; Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
6100 Sayılı HMK’nin 311.maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmü bulunmaktadır.
6100 Sayılı HMK’nin 312/1.maddesine göre ise “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat veya kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerini mahkumiyet, ona göre belirlenir.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve anılan yasal düzenlemeler ışığında davanın usulüne uygun olarak yapılan bir davayı sona erdiren taraf işlemi olan vaki feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama giderleri ise taraf vekillerinin beyanlarına ve dosya kapsamına göre karşılıklı olarak üzerlerinde bırakılmıştır. Ancak davanın niteliği, ödeme için yasal başvuru süreci, taraf vekillerinin beyanları ve özellikle sunulan sulh protokolü gözetildiğinde davadan feragatin aslında sulh sözleşmesine bağlı olarak davalıca yapılan ödeme nedeniyle olduğu anlaşılmakla, davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği düşüncesiyle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13)maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gereğince—- ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı baştan tam ve peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Yargılama sırasında yapılan yargılama giderlerinin yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesine göre —bütçesinden ödenen —- ücretinin davalı—- şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
5-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansınin yatırana iadesine, (Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına )
Dair, dosya üzerinden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.