Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/540 E. 2023/574 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/540 Esas
KARAR NO: 2023/574
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/08/2022
KARAR TARİHİ: 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ——- şirketi tarafından ——– poliçe numarası ile sigortalanmış olan ——— ait ——– plakalı aracın 13.10.2019 tarihinde müvekkiline ait ———- plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, 13.047,80 TL.hasar oluştuğunu, hasar onarım ve değer kaybı bedeli alacağımız için şimdilik 110,00 TL’nin, kaza tarihinden işleyecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki menfaatin olmadığını, temlik sözleşmesi gereği başvuran tarafın hasar tazminatı yönünden dava açma hakkının olmadığını, hasar onarım ödemesinin yapıldığını, sigorta şirketinin zarardan sorumlu olmadığını, iddia edilen hasar onarım tutarının çok yüksek olduğunu, bilirkişi incelemesi yapılmasını, değer kaybı ödemesinin yapıldığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Deliller:Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.Davalı sigorta şirketi tarafından sunulan sigorta poliçesi ve hasar dosyası dosya arasına alınmıştır.——- Noterler Birliğine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.Trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi, otomotiv alanında uzman makine mühendisi bilirkişi ve sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava, 13.10.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan ——– plakalı aracın, davacıya ait ——– plakalı araç ile çarpışması çarpması sonucu, kusurun irdelenmesi, ——– plakalı araçta hasar onarım alacağı ve değer kaybı oluşup oluşmadığı, varsa miktarının ne olduğuna dair HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak 110,00 TL maddi tazminat davasıdır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Dosyada, davalı tarafın zaman aşımı itirazı ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, davanın süresinde açıldığı kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.Dosya, trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi, otomotiv alanında uzman makine mühendisi bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 12/03/2023 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve ibraz edilen deliller ışığında, ——— plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 56/c ve 84/d. maddelerini ihlal etmesi sebebiyle %100 kusurlu olduğu, ——– plakalı araç sürücüsü davacının kusurunun bulunmadığı, 09.10.2020 tarihinde ——— yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararının, devam etmekte olan tüm davalara uygulandığı, bu kapsamda Anayasa Mahkemesi kararının yayımlandığı tarihten önceki dönem olan “01.06.2015- 09.10.2020” tarihleri arasında düzenlenen poliçeler açısından, henüz dava açılmamış ya da açılsa bile henüz kesinleşmemiş davalarda Yargıtay içtihadının uygulanması gerekeceği, yani, değer kaybının belirlenmesi hususunda aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriterinin esas alınacağı, ———plaka sayılı aracın 13.10.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonrasında, bagaj kapağının eğik, sağ stopun kırık, arka tamponun ezik, arka panelin eğik, sağ arka çamurluğun eğik olduğu, aracın 20.12.2018 tarihli trafik kazasında bagaj kapağının değiştirildiği/onarıldığı anlaşıldığından, değer kaybı hesabına katılmayacağı, arka tampon ve benzeri parçaların plastik malzeme olduğu için değer kaybı yaratmayacağı (boya işlemsiz değişim gerektiren parçalar ile sökülüp takılabilir özellikteki parçalar, cam,ayna,far veelektronik,mekanik aksam,airbag,jant,lastik,motor,makine), boyanan tüm plastik aksamın, ön-arka tamponun değer kaybı değerlendirmesi dışında olduğu, ——– plakalı araç için kaza sonrası parça değişimi, tamir ve işçiliklere ilişkin düzenlenen ekspertiz raporunun meydana gelen kaza, hasar ve işlemler yönünden uygun olduğu, değişen parça bedelleri ile işçiliklerin kadri maruf olduğu, hasarın davalı sigorta şirketi tarafından giderilerek aracın davacıya teslim edildiği, davacının, davalıyı ibra ettiği, dolayısıyla hasar bedeli alacağının bulunmadığı, mübrez değer kaybı raporuna heyetçe de iştirak edildiği, belirlenen 1.971,00 TL değer kaybı bedelinin davacı vekiline 20.10.2021 tarihinde ödendiği, davacının değer kaybı alacağının da bulunmadığı rapor edilmiş olup, davacı tarafın rapora itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alındığı, itirazlar irdelenerek düzenlenen ek rapora göre, bilirkişilerin ek rapordaki görüş ve kanaatlerinin, kök rapordaki ile aynı olduğu görülmüştür.Dava konusu araçta kaza tarihinden önce herhangi bir hasar yok ise; aracın kazasız piyasa rayici belirlenip buna göre hasarlı hali arasındaki fark değer kaybı kabul edilmelidir. Davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için mahkemece yapılacak iş, aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa değeri ve hasarlı haldeki piyasa değeri arasındaki farkı belirlemek için konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı denetime açık ve gerekçeli rapor alınarak, davalı sürücünün kusur oranı nispetinde tazminata hükmedilmesi olmalıdır. Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarının bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunması sebebiyle yeni bir rapor alınması cihetine gidilmeyerek, her ne kadar davacı tarafça değer kaybı ve hasar alacağı yönünden dava açılmış ise de, davacı tarafın davalı taraftan herhangi bir alacağı bulunmadığı tesptine bağlı olarak, davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 189,15 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 110,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——– Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2023