Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/53 E. 2022/723 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/53 Esas
KARAR NO: 2022/723
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/01/2022
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, —– dava konusu olaya ilişkin nakliye rizikolarına karşı sigortalandığını, —- tarafından —-numaralı fatura kapsamında —- sattığını, —-kadar olan —, müvekkil ———– plakalı araç ile gerçekleştirildiğini, söz konusu aracın alıcı firmaya varışı sonrasında yapılan kontrollerde emtianın —– içerisinde ambalajının dağılmış ve kırık hasarlı olduğunun görülmesi üzerine —- şerh düşüldüğünü, araç sürücüsü tarafından iletilen ekli sürücü beyanına istinaden; boşaltma adresine geldiğinde aracın açıldığı —– —- olduğunun görüldüğü anlaşıldığını, —– şeklinde şerh düşüldüğü görüldüğünü, gönderici firma yetkilileri ile yapılan görüşmelerde emtianın tamamının ambalajlarının açılarak kontrol edilmesi akabinde —- emtiasının —- öğrenildiğini, dava konusu hasar sonrası —- tespit edildiğini ve müvekkili şirketin sigortalısından talep edildiğini, yükleme ve —- tarafından yapıldığını, ——– tarafından yapılsa bile yükün yola elverişli şekilde yüklenmesi ve taşınması için nezaret yükümlülüğünden müterafik kusur verilmektedir. Bu nedenle, müvekkil —— adına — bedelinin müterafik kusur oranına —- ödeme yapıldığını, yapılan iş bu ödeme ise, alt nakliyeci Davalı —- sigortacısı Davalı —- taşımayı yapan araçların—- talep edildiğini, davalıların alt —- taşıyıcının sorumluluk —- olarak sorumlulukları söz konusu olduğunu, dava konusu hasar sonrası yapılan —- göre hasar miktarı; —- olarak tespit edildiğini, ancak ödeme müterafik kusur oranına — olarak yapıldığını, söz konusu hasarı sebebi ile; müvekkili şirket sigortalısına, —- tazminat ödemesi yapıldığını, davalılar ile dava öncesi yapılan taleplerine olumlu cevap verilmemesinin akabinde;—– numaralı dosyasına yansıyan takibe, borçlular tarafından herhangi bir borcunun bulunmadığı belirtilerek, elle tutulur bir sebep gösterilmeksizin, borca, faizine ve tüm fer’ilerine itiraz edildiğini, icra takibatına devam ederek haklı alacağına kavuşabilmek adına müvekkili şirket tarafından arabuluculuğa başvurulduğunu, davalılar ile anlaşma sağlanamadığından arabuluculuk sürecinin son bulduğuna ilişkin tutanak tutulduğunu beyan etmiş, borçluların —- gönderilen ödeme emrine karşı yaptığı haksız itirazların iptaline, asıl alacağa faiz işletilmesine ve takibin devamına, haksız itiraz eden borçlular aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP:
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; Dava uluslararası bir taşımayı ihtiva ettiğinden iş bu ihtilafın çözümünde—- itibaren de —– taraf olduğu—— gerektiğini, davacı sigorta şirketi, üst taşıyıcının halefi olarak işbu davayı açtığını, dolayısıyla ihtilafta —- taşıyıcılar arasındaki rücu ilişkisine yönelik maddelere bakarak bir çözüm bulunması gerektiğini, davacının —– müvekkili şirket arasında yapılan taşıma anlaşmasında ihtilaf halinde—– Mahkemelerinin yetkili olduğu yazılı olduğunu, davacı halefiyet gereğince işbu davayı açtığını iddia ettiğinden işbu poliçedeki yetki klozu ile bağlı olduğunu beyan etmiş, yetki itirazının kabulüne, bu talebinin kabul edilmediği takdirde davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesine ve yargılama giderleri ile karşı vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——– maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı şirket temsilcisi duruşmalara katılmamış; işbu şirketler kendilerini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLLER: Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk ——-dosyası, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, 2004 Sayılı İİK’nin 67.maddesi kapsamında açılmış İtirazın İptali, takibin devamı ve tazminat (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) isteğinden oluşmaktadır.
6102 sayılı TTK’nin 4/2 maddesi gereğince dava değerine göre 6100 Sayılı HMK’nin 316 ilâ 322. maddeleri gereğince basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda ön inceleme duruşması açılmış ve uyuşmazlık belirlenerek ,sulh teşviki yapılmış ve ön inceleme tamamlanmış, ikinci duruşmada öncelikle dava şartları incelenmiş ve akabinde davalı—- tarafından ilk itiraz kapsamında ileri sürülen yetki itirazı değerlendirilerek karar duruşmasına katılan davacı vekilinin ve davalılardan—-konuya ilişkin beyanları da zapta geçilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas —– —- getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk son tutanağına göre de dava şartı zorunlu arabuluculuk sürecinin yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 116. maddesi gereğince; ” (1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir:
a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı.
b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.
c) İş bölümü itirazı.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 117. maddesi gereğince; ”(1) İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.
(2) İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir.
(3) İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır.”
6100 sayılı HMK’nin 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı yasanın 7. maddesinde ise, davalının birden fazla olması halinde, davanın bunlardan birinin yerleşim yerinde açılabileceği hükme bağlanmıştır. Öte yandan, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, aynı kanunun 10.maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılması mümkündür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, —- tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemece re’sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. 6100 sayılı HMK’nin 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz. Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da re’sen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve yapılan yargılamaya göre somut olayda davalılardan —– tarafından usulüne uygun olarak ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulmuştur. Bu kapsamda dosyaya bakıldığında davacı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı —- davalı —arasında düzenlenen —- tarihli taşıma sözleşmesinde ihtilaf halinde—- Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı görülmüştür. Sözleşmedeki yetki şartı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 17. ve 18. maddelerinde sayılan koşulları taşıdığından ve davacı işbu davayı halefiyet ilkesine göre açtığından yetki sözleşmesi ile bağlı sözleşmesi davacıyı yönünden de bağlayıcı bulunmaktadır. Binaenaleyh, yetki sözleşmesi (şartı) ile münhasır olarak —–mahkemeleri yetkili kılındığından ve davalı tarafça usulüne uygun olarak cevap dilekçesiyle ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulup yetkili mahkemenin ——–mahkemeleri olduğu bildirildiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 17. maddesi uyarınca Mahkememizin — Yetkisizliğine, yetkili Mahkemenin —- Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 sayılı HMK’nin 19/2 maddesi gereğince davalı——Yetki itirazının kabulüyle; 6100 sayılı HMK’nin 17 ve 19. Maddeleri gereğince Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nin 19/3.Maddesi gereğince yetkili mahkemenin—— ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
3-)6100 Sayılı HMK’nin 20.maddesi uyarınca taraflardan birinin süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleştiği tarihten veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın —- Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nin 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine ve 6100 Sayılı HMK’nin 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı —-vekilinin yüzlerine karşı, davalı sigorta şirketi temsilcisinin ve davalı —– temsilcisinin yokluğunda;6100 sayılı HMK’nin 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle —— Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/10/2022