Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/523 E. 2023/461 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/523 Esas
KARAR NO: 2023/461
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/07/2022
KARAR TARİHİ: 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait, dava —— ve muhtelif plakalı araçlar ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ile yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla taraflarınca —— Esas Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, borçlu, böyle bir borcu bulunmadığı iddiasıyla borcun tamamına itiraz etiğini, yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali amacıyla işbu davanın açılması taraflarınca zaruri hale geldiğini, müvekkil şirket, 3996 sayılı “Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun” ve —— sayılı “3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun Uygulama Usul ve Esaslarına İlişkin” Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde özel yetkili bir anonim şirket olarak kurulmuş olup, —— Otoyolu Projesi” nin yap-işlet-devret modeli ile yapımı ve işletilmesini, Karayolları Genel Müdürlüğü ile imzalamış olduğu 27 Eylül 2010 tarihli Uygulama Sözleşmesi çerçevesinde üstlendiğini, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30.maddesinin 5. Fıkrasında müvekkili şirkete işletici şirket sıfatıyla geçiş tutarının 4 katı tutarındaki ceza tutarını genel hükümlere göre tahsil etme hak ve yetkisi verildiğini, müvekkili şirket geçiş tarihi itibari ile araç sahiplerine geçiş ücretini ödeyebilmeleri için bir çok ödeme kanalı sunduğunu, araç sahipleri geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde araç plakası üzerinden müvekkili şirkete ve —— ait internet sitesi ve gerçek kişiler açısından e-devlet (Otoyol, Köprü ve Tünel Geçiş, İhlalli Geçiş ve Borç Sorgulama) üzerinden sorgu yaparak geçiş ücretini ceza tahakkuk etmeden ödeyebildiğini, geçiş ücreti herhangi bir nedenle tahsil edilemedi ise bunu tespit edebildiğini, araç sahipleri, geçiş tarihinden itibaren 15. günün sonunda, ceza tahakkuk ettikten sonra, temin edilen araç sahiplik bilgilerine istinaden plakaya ilave olarak aynı şekilde T.C. Kimlik numarası ve vergi numarası üzerinden de sorgulama ve ödeme yapılabildiğini, araç sahiplerinin bu kapsamda geçiş ücretinin müvekkili şirketten kaynaklanan nedenlerle ödenememesi iddiasının tamamen haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, huzurdaki işbu davaya konu uyuşmazlık esasına konu ihlalli geçiş fiili kapsamında davalıya ihtarnameler ile bilgilendirme yapıldığını, davalı borçlunun ihlalli geçişi inkâr etmeksizin, icra dosyasına yapmış olduğu itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğu açık olduğunu, ——- E. sayılı dosyası kapsamında yapılan kötü niyetli itirazın iptaline, takibin 215.400,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, davalı borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /TALEP :Davalı şirket tarafından 6100 Sayılı HMK’nin 322/1 maddesi atfıyla aynı yasanın 126-131 maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı şirket temsilcisi duruşmalara katılmamış; şirket kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.

DELİLLER: —— esas sayılı dosyası, Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı, ——- Trafik Tescil Kayıtları, ——- Başmüdürlüğü kayıtları- İhlalli Geçiş Bilgi ve Dökümü, İhlalli Geçiş Fotoğrafları, Ticaret Sicil Kayıtları, Bilirkişi Raporu, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.

İDDİA VE SAVUNMA KAPSAMINDA UYUŞMAZLIĞIN NİTELİĞİ VE VAKIALARA GÖRE DELİLLERİN TARTIŞILIP DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE SONUÇLARI:Dava, 2004 Sayılı İİK’nin 67.maddesi gereğince açılmış İtirazın İptali, Takibin Devamı ve Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) İstemine İlişkindir. 6102 sayılı TTK’nin 4/2 maddesi gereğince dava değerine göre 6100 Sayılı HMK’nin 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraf teşkili sağlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiştir. Ön inceleme duruşmasında davacı vekilinin beyanına göre tarafların sulh yoluyla çözüme gitmek istemediklerinin anlaşılaması üzerine davaya konu uyuşmazlık belirlenmek suretiyle tahkikata geçilmiş, tüm deliller toplanmış, incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Karar duruşmasında ise tahkikat bitirilerek hazır bulunan davacı vekilinin son sözleri dinlenip tutanağa yazılarak aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK’nin 67.maddesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümden haretketle; takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir…İtirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir. Olay, takip ve dava tarihinde yürürlükte olan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat Ve Görevleri hakkındaki kanunun 30/5 maddesinde “4046,3465 ve 3996 kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin dört katı tutarında ceza genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükmü ile aynı kanunun 30/7.maddesinde ‘Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan ,ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz’ hükmü bulunmaktadır. Yapılan yargılama, yukarıda alıntılanan yasal düzenlemeler ve toplanan delillere göre somut olaya gelince; öncelikle davanın dayanağı ——- Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden çıkartılarak incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Davaya konu ihlalli geçişi yapan ——– plakalı araçların trafik tescil kayıtları getirtilerek, dosya arasına alınmış ve incelenmiştir. Yapılan incelemede işbu araçların ihlalli geçiş tarihlerinde davalı şirket adına kayıtlı oldukları görülmüştür. Yine ——- Başmüdürlüğüne müzekkere yazılarak ihlalli geçişin yapıldığı tarih aralığında davalı şirkete ait araçların —— ürünü bulunup bulunmadığı sorulmuş verilen yanıtta ihlalli geçişin yapıldığı tarih itibariyle araçların —— ürünü bulunduğu bildirilerek geçiş bilgilerinin yer aldığı banka hesap hareketlerinin gönderildiği tespit edilmiştir. Davacı şirketin ——– Projesinin yap-işlet-devret modeli ile yapımı ve işletilmesini üstlendiği ve 6001 Sayılı KGM Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30/5 fıkrası gereğince geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine tahakkuk eden cezanın tahsil etme yetkisi bulunduğu , davacı şirketin anılan yasal düzenleme kapsamında davalı adına kayıtlı araçların 16/11/2021 ilâ 12/02/2022 tarihlerinde ihlalli geçiş yapması nedeniyle tahakkuk eden geçiş ücreti ve 6001 sayılı kanun uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin dört katı tutarındaki cezaya ilişkin olarak ——- Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal hak düşürücü süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce davalı davaya yanıt vermediğinden iddianın inkar edildiği kabul edilerek davacı vekili tarafından gösterilen deliller toplanmış, davanın niteli gereği ilgili kayıt ve belgeler celbedilmiş ve incelenmiştir. Bu kapsamda tahkikat işlemi olarak dosya bilirkişi raporu verilmesi için işin niteliği gereği elektrik-elektronik mühendisi nitelikli hesaplamalar uzmanı bir bilirkişiye verilmesine karar verilmiş ve bu minvalde Bilirkişi Elektrik Mühendisi —— tarafından dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu raporda özetle ve mealen ; Rapor Ek-1 içeriğinde, ihlalli geçiş gerçekleştirilen her bir plakalı aracın geçiş esnasındaki —– bakiyesi belirlenmiş olup, geçişlerin tamamında araç—— ürün bakiyesinin gişe geçiş bedelini karşılayacak yeterli bakiyeye sahip olmadığının tespit edildiği, Üstelik, İhlalli geçişlere esas gişelerdeki ——- tahsilatı hususunda davacı tarafa herhangi bir kanuni yükümlülük, yasal düzenleme ve protokol ile sorumluluk yüklenmediği, —— protokolleri araç sahibi ile banka veya —— arasında yapıldığı, ihlalli geçişler esnasında davalı şirket aracının ——- hesabında gişe geçiş bedelini karşılar yeter bakiye bulunsa bile takibe konu ihlalli geçişler için davalı şirketin 4 kat ceza bedelleri toplamından da sorumlu tutulabileceği, buna göre takibe konu 203 ayrı ihlalli geçiş için, Geçiş ücreti ; 43.080,00 TL. Ceza Ücreti ; 172.320.00 TL. (7144 sayılı Torba Kanurı gereği geçiş ücretinin 4 katı) Toplam 215.400,00 TL alacağın bulunduğu yönünde tespit, hesap ve görüşlerini içeren rapor verilmiştir. Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak rapora karşı herhangi bir itiraz öne sürülmemiştir. Öncelikle ifade edilmelidir ki , davaya konu olayda özel işletmeye tabi otoyoldan geçiş hizmetinin niteliği gereği ‘sürücü belgesi sahibi’ hizmeti bizzat alanlar tarafından şartları ve sonuçları önceden bilindiğinden ve/veya nesnel olarak bilindiği kabul edildiğinden otoyol-tünel giriş ve çıkışında sistem tarafından yapılan ücretsiz geçiş yapıldığına dair uyarı ve ödemenin yapılmasına ilişkin bildirim dışında yasal olarak ihlalli geçiş tutanağı veya idari yaptırım karar tutanağı düzenlenerek muhataba ihbar ve tebliğine dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Davalının ticari şirket olması, araçların da ticari vasfına göre davalının tacir sıfatı bulunduğundan, basiretli tacir gibi davranma ve bu kapsamda araçlarına ——- ürünü alarak hesaplarında yeterli para (bakiye) bulundurma ve/veya ihlali geçişten itibaren günün teknolojik imkanlarına göre İnternet ortamında yapılacak sorgulama ve araştırmaya göre borç tespit edilerek on beş gün içinde ödeme hakkı ve yükümlülüğü de caridir. Bir başka anlatımla sistemin işleyişi ve özelliği gereği hizmetten yararlananların hizmete ilişkin ücreti ödeme yükümlülüğü ve takibi tamamen hizmeti alanlara aittir. ( KTK, 41, 85 -TTK,18/2) Filhakika ,olayda davalının araçlarının ihlalli geçiş tarihlerinde ——- hesabında yeterli bakiye bulundurmadığı, geçişler için hiçbir ödeme alınamadığı gibi, ihlalli geçişlerden itibaren on beş gün içinde de herhangi bir şekilde ödemenin yapılmadığı da gözetildiğinde davacının temel geçiş ücretleri ile birlikte dört katı tutarında ceza talebinde bulunmasında ve dolayısıyla takip ve davasında haklı olduğu, davacı tarafın davasını açıklanan deliller ve özellikle bilirkişi raporuna göre usulüne uygun olarak ispat ettiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Binaenaleyh, dosyaya mübrez bilirkişi raporunun da, olaya ve icra takibine uyumlu, denetime açık ve gerekçeli olduğu için hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile, taleple bağlılık ilkesi, faiz tür ve oranı da gözetilerek davalı-borçlunun——- Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin asıl alacağa (43.080,00 TL Geçiş ücreti+172.320,00 4 katı ceza =215.400,00 TL asıl alacak) takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan %15,75 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nin 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda davalının itirazının haksızlığına karar verilmesi, tazminatın yasal amacı, davalının tacir sıfatına göre davalının borcun varlığı ve miktarını bizzat tahkik ve tespit edebilir durumda olması nedeniyle alacağın likit/muayyen olduğu anlaşılmakla İcra ve İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince koşulları oluştuğundan asıl alacağın %20’si olan 43,080,00 TL icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine de hükmedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nin 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesi gereğince tamamen davalı şirket sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gözetilerek dava öncesi —— bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)2004 sayılı İİK’nin 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun —— Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa (43.080,00 TL Geçiş ücreti+172.320,00 4 katı ceza =215.400,00 TL asıl alacak) takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan %15,75 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle aynen DEVAMINA,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nin 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, asıl alacağın (215.400,00 TL) %20’si olan 43.080,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 14.713,97 TL karar ve ilam harcına 2.601,50 TL peşin harç ile icra dosyasında alınan 1.077,00 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 11.035,47 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydın
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı 2.601,50 TL peşin harç ve 11,50 TL vekalet harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 167,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.360,70 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Kanunu’nun 164/5 maddesine göre davacı vekili için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesap ve takdir edilen 33.156,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket temsilcisinin yokluğunda ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; —— Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2023