Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/522 E. 2023/602 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/522 Esas
KARAR NO: 2023/602
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 25/07/2022
KARAR TARİHİ: 26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sigortalısı ——— şirketinin ———- numaralı 29.12.2020 düzenleme tarihli nakliyat emtia abonman sigorta poliçesi ile taşınan emtianın maruz kalabileceği hasar, zarar ve ziyana karşı teminat altına aldığını, dava dışı sigortalı ——– şirketi ———- yerleşik ——— isimli firmadan 30 Palet, 108.000 Palet, 10.206,00 Net Kg, 11.850,00 Brüt Kg. ———— cinsi emtia satın aldığını, satın alınan emtianın ———- ———– taşınma işinin ———- şirketi firması tarafından gerçekleştirildiğini, taşınan emtianın sağlam olarak davalı taşıma şirketine teslim edildiğini, yapılan sevkiyat sonrası ———– bulunan ———– Antrepoya ulaşan sevkiyat aracının tahliyesi esnasında dava dışı sigortalıya ait emtianın 8 paletinin dağınık, 3 paletinin ise hasarlı vaziyette olduğunu, araç içinde emtia paletlerinin devrilmiş ve emtianın ezik, yırtık, deforme şekilde hasarlı olduğunun tespit edildiğini, davalı ———– Şti. ile diğer davalı ——— şirketi arasında ———- poliçe numaralı ve 01.10.2019-01.10.2020 tarihli ——— Sigorta poliçesi bulunduğunu, davalı ——— Sigorta, davalı taşıyıcı ——— Şti.’nin taşımadan kaynaklanan sorumluluğunu teminat altına alan sigorta şirketi olduğundan poliçe teminat limitleri dahilinde sigortalısının zararlarından müşterek ve müteselsil olarak sorumluluğu bulunduğunu, müvekkili ——— şirketinin geçerli bir poliçeye istinaden dava dışı sigortalısının zararlarını tazmin ettiğini, müvekkil şirketinin TTK m. 1472 gereği zararın ortaya çıkmasına sebep olan davalılara bu zararın tazmini için rücu etme hakkını haiz olduğunu, müvekkili şirketinin ekspertiz raporu doğrultusunda ödeme yaptığını, davalı tarafın icra takibi aşamasında da bu rapordan haberdar olduğunu, davalı tarafın yasal evraklar ve banka ödemesi ile likit bir alacağa karşı kötüniyetli olarak borcu olmadığı yönünde itiraz ettiğini, müvekkilinin alacağını almasında gecikmeye sebebiyet verdiğini, buna ek olarak davalı tarafın asıl alacak miktarını ödeyerek borcu da kabul ettiğini, iş bu kötüniyetli itiraz nedeniyle davalılar aleyhine alacak değerinin 20%’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiğini beyan ederek, davanın kabulüne, itirazların iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK kapsamında gerçekleştirilen taşımalarda meydana gelen hasarlar sebebi ile istem haklarının zamanaşımına uğrama süresi bir yıl olarak belirlendiğini, söz konusu emtianın göndericisine teslim tarihi 05.08.2020 olmakla, zamanaşımı süresi iş bu tarihten itibaren işlemeye başladığını, davanın açıldığı tarih ise 25.07.2022 olduğunu, davaya konu taşımanın 1 yıllık zaman aşımına uğradığını, müvekkili şirketi nezdinde ——— numaralı Nakliye Aracısı Yasal Sorumluluk Sigortası ile sigortalı bulunan davalı taşıyıcı tarafından taşıma işinin gerçekleştirildiğini, iş bu taşıma esnasında oluştuğu iddia edilen hasarın tazmini noktasında davalı müvekkil şirketinin sigortalısının kusuru nispetinde sorumlu olup, poliçe teminatı ve limitleri dahilinde ancak gerçek zarar tutarından sorumlu tutulabileceğini, ilk olarak taşımadan meydana gelmiş olduğu iddia edilen hasarın neyden kaynaklanmış olduğuna ilişkin tespitlerde bulunulması, akabinde iş bu hasardan kimin veya kimlerin sorumlu olacağına ilişkin bir değerlendirmede bulunulması gerektiğini, davaya konu taşımanın ——— teslim şekline göre yapılmış olduğu, ———- yer alan kurallar gereği iş bu taşıma şekline göre satıcı firma tarafından mallar alıcı tarafından organize edilen taşıma araçlarına yüklendiğinde tüm risk alıcı tarafa geçmiş sayılmakla birlikte bu yüklemeden sorumlu olacak tarafın alıcı firma olduğunu, bu noktada taşıma şartları içerisinde emtiaların yüklenmesi, istiflenmesi, yükün emniyete alınmasından dava dışı alıcının sorumlu olduğu sabit olduğundan araç içerisinde yeterli emniyetin alınmaması, istifleme hatasından kaynaklı hasarların davalı taşıyıcı şirkete yüklenebilmesinin mümkün olmadığını, ———- Konvansiyonu m.17/4 kapsamında sayılan hallerden birinin mevcudiyeti halinde de taşımacının meydana gelen hasardan sorumlu tutulamayacağını, CMR m.30 hükmü uyarınca dava dışı sigortalı tarafından süresinde bir ihbar beyanının yapılmamış olduğunun anlaşıldığını, ———- m.23 uyarınca ———– kuru dikkate alınarak bir hesaplama yapılması gerektiği, bu kapsamda davalı müvekkil şirketi tarafından yapılan ödeme kapsamında da başkaca bir ödemenin yapılmayacak olduğunu beyan ederek, davanın usulden ve esastan reddine, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ———- şirketine usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.

Deliller:Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.———- E. sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.Davacı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.Uluslararası taşımacılık alanında uzman bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava, 04.08.2020 tarihinde meydana gelen olay sebebiyle Nakliyat Emtia Poliçesi kapsamındaki ürünlerin hasara uğrayıp uğramadığı, kusurun irdelenmesi, buna bağlı olarak davacının davalılardan alacağı olup olmadığına yönelik başlatılan takip yönünden davalılar tarafından ———- esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ———– Esas sayılı dosyası değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında, taşımacılık işinden kaynaklı alacağa ilişkin ———- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Dosyada, davalı sigorta vekilinin zaman aşımı itirazı ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, davanın süresinde açıldığı kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.Dosya, uluslararası taşımacılık alanında uzman bir bilirkişi ile sigorta hukuku alınanda uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 08.02.2023 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi ışığında, davacı ile sigortalısı arasında nakliyat emtia poliçesi düzenlendiği, dava dışı sigortalının satın aldığı emtianın taşıma işinin davalı taşıyıcı şirket tarafından üstlenildiği, davaya konu sevkiyat evraklarına yükleme sırasında, üründe yüklemeden kaynaklı oluşabilecek uygunsuzlukla ilgili bir not düşülmediğinden ürünlerin taşıyıcıya tam ve sağlam teslim edildiği anlaşıldığı, CMR Madde 17 gereği; “Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.” ibaresinin bulunduğu, dolayısıyla malların taşıma sırasında hasarlanmasından dolayı taşımacının oluşan hasardan sorumlu olduğu, davaya konu satışın ——— satış şeklinde olmasına rağmen, davaya konu taşımacılığın bir ——— taşımacılık olduğu ve yükleme, istifleme ve araç içi sabitlemeden taşıma şirketinin sorumlu olduğu kanaatine varılmış olup, dava dışı sigortalı firmanın meydana gelen hasardan bir kusuru olmadığı, kusurun %100 davalı taşıma şirketinde olduğu kanaatine varıldığı, dava konusu yurtdışı karayolu taşıma işinde hasar ihbarının, ——– Konvansiyonuna göre süresi içinde ve usulüne uygun yapıldığı, tazminat talebinin 1 yıllık dava açma süresine uygun olarak açıldığı kanaatine varıldığı, davaya konu taşımacılıkta meydana gelen hasar için CMR m.25 atfı ile CMR m.23/3 gereği hesaplanan sorumluluk limitinin, davacı tarafından talep edilen tazminat miktarının üzerinde kalacağından somut olayda sınırlı sorumluluk uygulamasına yer olmadığı, davacının olay tarihi itibariyle toplam zararının 13.533,85 TL ve 2.794,40 USD olarak hesaplandığı ve davalının sigorta poliçe limiti dahilinde olduğu, davacının, dava konusu olayda kusuru ve sorumluluğu belirlenen davalı taşıma şirketine ve ——— sigorta poliçesinin limiti kapsamında da diğer davalı sigorta şirketine TTK m. 1472 uyarınca rücu edilebileceği, davacı tarafın, icra takibinde yabancı para (USD) cinsinden ödeme talebinde bulunmuş olması sebebiyle, ——– m.27 gereği %5 oranında temerrüt faizi ile talep edebileceği rapor edilmiş olup, bilirkişi heyet raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle yeniden rapor alınması cihetine gidilmeyerek, yerleşik içtihatlar uyarınca taşıyıcının özen yükümlülüğüne uygun davranması gerektiğinden, davalı taşıyıcı şirketin ve sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun doğduğu, ——— 27.maddesi uyarınca alacağa takip tarihinden itibaren %5,00 oranında temerrüt faizi uygulanabileceği tespitiyle beraber, her ne kadar icra takibi 436,92 USD üzerinden yapılmış ise de davacının dava dilekçesindeki talebinin, 167,88 USD asıl alacağa ilişkin olduğu ve dava açılırken harca esas değerin bu değer olarak gösterildiği anlaşıldığından, davanın kabulü ile davalıların ——— esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptaline, 167,88 USD asıl alacak üzerinden takibin, fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının ödenmesi suretiyle devamına, asıl alacak 167,88 USD’ye takip tarihinden itibaren CMR 27.maddesi uyarınca %5,00 oranında temerrüt faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.Öte yandan davacı tarafça davalılardan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup 167,88 USD asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne, davacının teselsül talebi olmadığından tazminatın davalılardan müştereken tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalıların ——— esas sayılı takip dosyasına yaptıkları İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, 167,88 USD asıl alacak üzerinden takibin, fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının ödenmesi suretiyle devamına, asıl alacak 167,88 USD’ye takip tarihinden itibaren CMR 27.maddesi uyarınca %5,00 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 167,88 USD asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 292,63 TL (takip tarihindeki efektif satış kuru nazara alınarak) icra inkar tazminatının davalılardan müştereken alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 204,82 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu bakiye 124,12 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan peşin alınan 80,70 TL harç gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 76,25 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.156,95 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.998,32 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı sigorta vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2023