Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/506 E. 2022/559 K. 25.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/506 Esas
KARAR NO : 2022/559

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 25/07/2022

—-Karar sayılı kesinleşen görevsizlik kararı üzerine davacının talebi üzerine mahkememize tevzi edilen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili——– olarak görev yaptığı esnada, sürücü —sevk ve idaresindeki — plaka sayılı araçla geriye doğru manevra yaparken müvekkile çarptığını, meydana gelen trafik kazası olayı ile ilgili şikâyette bulunulduğunu, sonrasına açılan —– Karar sayılı kararı davalının cezalandırıldığını, kaza olayı ile ilgili ceza dosyası nazara alındığında kazada yaralanan müvekkil —- kusursuz olduğu ve araç sürücüsü —– tam ve asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin zararlarının tazmini için sigorta şirketine 17/03/2021 tarihinde yapmış olduğu başvuru neticesinde müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, meydana gelen trafik kazasında yaralanan müvekkilin rahatsızlığının ciddi boyutta olduğunu, tüm bunların yanı sıra ekonomik sıkıntılar da yaşaması nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat tutarının kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü yönünden kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile, sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; bununla birlikte 50.000,00 TL manevi tazminatın kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAFAHAT
—- Karar sayılı kararı ile; “Davanın 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi delaletiyle 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, Mahkememizin görevsizliğine,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A maddesine göre: “(1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, dava konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen 18/A maddesine göre: “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Tüm dosya kapsamından; dava arabuluculuğa el verişli olmakla beraber dava şartı arabuluculuk kapsamında kalabilmesi için uyuşmazlık konusunun para alacağının ödenmesine ilişkin olması ve talep sonucunun tazminat veya alacağa ilişkin olması ya da her ikisini birlikte içermesi gerekir. TTK nun 5/A maddesindeki düzenleme ile talep sonucuna değil dava konusuna açıkça vurgu yapılarak dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, tazminat davasının dava şartı arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekmiştir.
Bu hali ile davacı yanın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı ve dava konusu alacak talebi bakımından davanın ilk açılış tarihi olan 08/06/2022 tarihi itibarıyle zorunlu arabuluculuğun söz konusu olduğu, dava şartının gerçekleşmediği, bu hususun da hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken ve eksikliği giderilemeyecek bir konu olduğu, 6100 sayılı HMK 114/2 maddesi gereğince özel kanunlardaki dava şartlarının da incelenmesi gerekeceğinden HMK 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.——
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 138. Maddesi Gereğince: ”(1) Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. ”
Ayrıca her ne kadar iş bu dosyaya henüz ön inceleme günü tayin edilmemiş ise de, usulen dinlenmesi mümkün olmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, dava şartlarının hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/2 ve HMK 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 174,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 93,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.