Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/49 E. 2022/259 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/49
KARAR NO: 2022/259
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 20/01/2022
KARAR TARİHİ: 16/03/2022
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen ve delil listesi ile duruşmadaki imzalı beyanla düzeltilen dava dilekçesinde özetle davacı şirketin tasfiye edilmiş olmasına rağmen sonrasında —- ünvanlı şirketin antreposunda bulunan mallara ilişkin ——-beyannameler ve bu beyannamelere konu mallar yönünden tasfiye eksikliğinin anlaşıldığı, söz konusu malların mülkiyetinin aktif ve pasifleri ile birlikte devri ve bu işlemlere ilişkin fatura kesim işlemlerinin yapılmasının gereğinin söz konusu olduğu ve bunun için ek tasfiye işlemine ihtiyaç olduğu ileri sürülerek TTK. madde 547 uyarınca şirketin ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili duruşmadaki imzalı beyanında dava dilekçesini ve delil listesini tekrar etmiştir.
Davalı —- tebligat yapıldığı halde gelen olmamış ve cevap verilmemiştir.
Dava —- tasfiyeye bağlı olarak terkin edilmiş olan davacı şirketin yukarıda dava dilekçesinde özetlenen—- beyannameye konu mallar yönünden ihya edilmesinin gerekip gerekmediği hususunun aydınlatılmasına yöneliktir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi:
“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”
hükmünü içermektedir.
—- cevabına göre söz konusu şirketin —tarihinde tasfiyeye bağlı olarak terkin edildiği, şirketin adresinin —-olduğu ve Mahkememizin yargı alanı içinde kaldığı, son tasfiye memurlarının yukarıda karar başlığında belirtilen temsilciler olduğu, şirketin terkin tarihine ve davanın açıldığı tarihe göre davanın süresinde açıldığı belirlenmiştir.
Söz konusu —— yazılan müzekkereye verilen cevapta yukarıda dava dilekçesinde özetlenen beyannameler teyit edilerek söz konusu —–beyannameye konu malların antrepoda olduğu belirtilerek beyanname örnekleri gönderilmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Eldeki dava yönünden, söz konusu şirkete ait olup tasfiye dışında kalan mallar olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak —— kayıtlarına yansıdığı; söz konusu mallar yönünden dava dilekçesinde belirtilen eksikliklerin giderilebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden ticaret siciline tescilinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olup ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi yönünden söz konusu —— tasfiye memuru olarak atanmasının ve ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru olarak —– tarafından yapılması uygun görülmüş olup, yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı —–, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın TTK’nin 547. Maddesi uyarınca KABULÜ ile;
a)—- numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan ——–kaydının;
—bulunan mallara ilişkin ——- beyannameler ve bu beyannamelere konu mallar yönünden tasfiye eksikliğinin giderilmesi yönünden ve buna ilişkin işlemlerle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere ——yeniden tesciline,
b)Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memurları olan —– tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurlarının görevinin devam etmesine,
c)Kararın —- tescil ve ilanına,
2-Harç peşin alındığından bu konuda başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
3-Gerekçede açıklanan nedenlerle davalı ticaret sicil müdürlüğünün yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına ve buna göre sonuçta:
a) Davacı tarafça yapılan harç ve giderin üzerinde bırakılmasına,
b) Davacı vekili yararına avukatlık ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
c) Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—–Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2022