Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/487 E. 2023/10 K. 09.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/487 Esas
KARAR NO: 2023/10
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ: 06/07/2022
KARAR TARİHİ: 09/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından —- tarihli kira sözleşmesine istinaden —- olarak kullanılan ——- adresindeki taşınmaza kimliği tespit edilemeyen kişiler tarafından girildiğini, bu adreste bulunan ——- yıllarına ilişkin yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin çalındığını, müvekkili şirket yetkilisi —— mevcut durumunu —-tarihinde öğrendiğini, kapalı halde bulunan depo niteliğindeki taşınmaza —— tarihinde giderek depoyu ve içindeki eşyaları kontrol ettiğini, tüm dikkat ve özenine rağmen —- yıllarına ilişkin yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin çalındığını, bu nedenlerle; müvekkili şirkete ait —— yılına ait yevmiye, envanter ve defteri kebir niteliğindeki toplam —- ticari defter depo olarak kullanılan ———- adresinden kimliği tespit edilemeyen kişiler tarafından çalınarak zayi olduğundan TTK md 82/7 uyarınca söz konusu ticari defterlerin zayi olduğuna dair belge düzenlenmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:———–kayıtları, dosya kapsamındaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
TTK’nın 82/1. maddesi gereğince, “Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları ———–, gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.”
Saklama süresi on yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir——–Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8).
Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işidir ——–
Somut olayda; dava konusu belgelerin davacı şirketin ——- tarihli kira sözleşmesine istinaden—– olarak kullandığı ——– adresindeki taşınmaza kimliği tespit edilemeyen kişiler tarafından girilerek adreste bulunan ———- defterlerinin çalındığı ve bu haliyle zayi olduğu iddiasıyla huzurdaki davanın ikame edildiği, mezkur fiil hakkında —— şikayet başvurusunda bulunulduğu, yapılan inceleme neticesinde yapılan başvuru neticesinde herhangi bir soruşturma dosyasının açılmamış olduğu görülmüştür.
———– sayılı ilamında “…Somut olayda, talep eden şirket temsilcisinin polis karakoluna verdiği şikayet beyanında karar ve pay defterinin kaybolduğunu, yaptığı araştırma sonunda bulanamadığını, kaybolmuş veya çalınmış olabileceğini belirtiği, —- ——-hakkında somut delil bulunmadığından kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, talep dilekçesi ile de karar ve pay defterinin çalındığı bahisle zayi belgesi verilmesini istediği görülmüştür. Talep eden, tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle korumak zorundadır. ——- Tacir olması nedeniyle davacının basiretli davranma yükümlülüğü de bulunmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece, davacının zayi belgesi verilmesi talep edilen şirket karar ve pay defterinin konulduğu yerde bulamaması nedeniyle korunması için gerekli dikkat ve özeni göstermediği, TTK’nın 82/(7). maddesindeki koşulların oluşmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir….” şeklinde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu;
——— sayılı ilamında “…Somut olayda, davacı vekili, davacı şirketin ——-defterinin şirkete ait otelde bulunan ——– bulunduğu sırada çalındığını ileri sürmüş ise de, hırsızlık olayının gerçekleştiğine ilişkin şikayet üzerine —— sayılı dosyası kapsamında ve davacı tarafından bildirilen delillerden hırsızlığın gerçekleştiği anlaşılmadığı gibi şirkete ait tutulması zorunlu olan defterlerin ——– içerisinde bulundurulması nedeniyle tacirin belgelerinin muhafazasında gerekli dikkat ve özeni göstermediği, İlk Derece Mahkemesi tarafından da benzer gerekçe ile davanın reddine karar verildiği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır….” şeklinde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafından bildirilen ve dosya içerisinde yer alan deliller arasında hırsızlığın gerçekleştiği hususunda somut bir delilin bulunmadığı, emniyet ifade tutanaklarının içeriğine göre de söz konusu şikayet hakkında somut bir delil sunulamadığı dikkate alınarak, şirkete ait tutulması zorunlu olan bilgi, belge ve defterlerin muhafazasında davacı tarafın gerekli dikkat ve özeni göstermediği, kanun da tarif edildiği şekilde tacirin iradesi dışında bir zayii halinin mevcut olduğu iddiasının ispat edilemediği ———– bu haliyle,——- maddesindeki koşulların oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 179,90 TL olmakla baştan alınan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle ———- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/01/2023