Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/480 E. 2023/338 K. 15.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/480 Esas
KARAR NO: 2023/338
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/07/2022
KARAR TARİHİ: 15/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– sektöründe faaliyet gösteren davacı şirketin firmadan alımlarını yapan borçlu şirketin satın aldığı ürünlerin bedellerini —- 2020 tarihinden itibaren ödemediğini, davalı şirkete karşı —— sayılı dosyası ile kesilen faturalar ile başlatılan icra takibine karşı 11.05.2022 tarihinde itiraz ederek haksız bir şekilde takibin durmasına sebebiyet verdiğini, satın alınan faturaların tebliğ edildiğini ve itiraz uğramadığını, davacı şirketin kayıtlarına işlenmiş ve karşı tarafa tebliğ edilmiş faturalara rağmen 28.04.2022 takip tarihi itibariyle 63.354,24 TL borcun ödenmediğini, bu nedenlerle haksız itirazın İİK.md 67 gereği iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, haksız itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve masrafların karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.

DELİLLER:—–, Taraflara ait —– formları, bilirkişi raporları.—– eliyle düzenlenerek mahkememize ibraz edilen 26.03.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu ve lehine delil vasfı bulunduğu, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların bilirkişi incelemesi için ibraz edilmediği, davacı tarafın ticari defterlerine göre dava konusu alacağa dayanak tüm faturaların davacı taraf defterlerinde ve -5.000 TL altında kalan 4 adeti dışındaki faturaların- tarafların —— formlarında aynen kayıtlı olduğu, davacı tarafın davalı şirketten 41.975,87 TL alacağının bulunduğu belirtilmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava, taraflar arasında görülmekte olan ——- sayılı icra dosyasına davacı tarafça yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla —— sayılı icra dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, 28/07/2020 tarihli resmi gazetede yayımlanan 7251 sayılı kanunun 23.maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinin 3.fıkrası ile ticari defterlerin sunulmaması halinde sunan tarafın kayıtlarına delil olarak dayanabileceği belirtilmiş ve dava sırasında yapılan ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin bu değişiklik mahkememizce kurulan 12.12.2022 tarihli ihtaratlı ara kararla belirtilmiş ancak davalı taraf ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmamış olduğu görülmüştür.Türk Medeni Kanunun 6. Maddesinde, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğunu belirtmiştir.Yine Türk Ticaret kanununun 83. Maddesinde, Ticari uyuşmazlıklarda mahkemenin yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebileceğini belirtmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi; ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. 2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” şeklindedir. Yasal düzenleme emredici niteliktedir. Yasanın üçüncü fıkrasında açıkça ifade edildiği üzere, diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının kesin delillerle ispatlanmamış olması ifadelerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesinde 22/7/2020 tarihinde 7251 sayılı kanunun 23. Maddesi ile yapılan değişiklik gereği ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde takibe konu alacağa dayanak 22 adet faturanın davacı taraf defterlerinde kayıtlı olduğu ve takibe konu faturalara ilişkin 41.975,87 TL bakiye alacağın bulunduğu, işbu faturaların 5.000 TL altında kalan 4 adeti dışındaki faturaların davalı taraf formlarında kayıtlı olduğu, bu haliyle faturaya konu malların davalı tarafa tesliminin ispat edilmiş olduğunun kabulü gerekeceği , 4 adet fatura bakımından ise dava konusu alacağa dayanak faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması, davalı tarafın yapılan ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmamış olması ve borcun ödendiğine dair herhangi bir ödeme belgesi de sunmamış olması nedeniyle davacının 41.975,87 TL lik asıl alacak talebine ilişkin davasında haklı olduğu, buna mukabil TBK’nın 117. Maddesine göre “muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” kuralı gereği davacı tarafça icra takibinden evvel davalı tarafın temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle davalı yan aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun —— sayılı dosyası icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 41.975,87 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
-Alacağın likit olmasın nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 41.975,87 TL asıl alacağın %20 oranında olan 8.395,17 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.867,37 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 765,17 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 2.102,20 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 765,17 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 1.356,00 TL nin kabul red oranına göre 898,42 TL lik kısmının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1560 TL nin kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.033,59 TL lik kısmının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1320 TL nin ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 526,41 TL lik kısmının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/05/2023