Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/470 Esas
KARAR NO: 2023/665
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/07/2022
KARAR TARİHİ: 16/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı şirkete farklı tarihlerde——— gazı satıldığını ve teslim edildiğini, 05.12.2020 tarih ——– sayı, 22.12.2020 tarih ——– sayı, 28.12.2020 tarih ——— sayı, 12.01.2021 tarih ——— sayılı faturalarda görülen mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiğini, e-faturalar düzenlenerek davalı şirkete iletildiğini, ancak itiraz ve iade edilmeyen bu fatura bedelleri toplamı 35.089,18 TL davalı şirket tarafından müvekkil şirkete ödenmediğini, fatura bedelinin ödenmesi defaten talep edilmesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine alacağın tahsili konusunda——– esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, yapılan takibe 13.07.2021 tarihinde herhangi bir gerekçe gösterilmeden itiraz edildiğini, borçlu olunduğu bilindiği halde takibe haksız ve kötü niyetle itiraz edildiğini, takibe itiraz edildikten sonra 16.07.2021 tarihinde 29.392,18 TL müvekkili şirkete ödendiğini, dava açılmadan önce,———- Büro, ——— arabuluculuk numaralı ticari dava şartı başvurusu yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle; haksız, dayanaksız, kötü niyetli borçlu itirazının iptaline, takibin ödenmeyen 5.697 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, haksız itiraz nedeniyle ödenmeyen icra vekalet ücretinin takip çıkışı üzerinden hesap edilerek davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine, alacak faturaya dayandığından, belirli ve belirlenebilir (likit) olduğundan, borçlunun itiraz edilen alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra İnkar tazminalına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve mahkeme vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı taraf usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER:———- Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:Dava; davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan ——— Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.Somut olayda; davacı şirketin davalı şirkete muhtelif zamanlarda mal satışı yaptığı, ancak davalı şirkete mal teslimine karşılık davacı şirkete ödeme yapılmadığından davalı şirket hakkında——– Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, 28/07/2020 tarihli ——– yayımlanan 7251 sayılı kanunun 23.maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinin 3.fıkrası ile ticari defterlerin sunulmaması halinde sunan tarafın kayıtlarına delil olarak dayanabileceği belirtilmiş ve dava sırasında yapılan ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin bu değişiklik mahkememizce kurulan 12.12.2022 tarihli ihtaratlı ara kararla belirtilmiş ancak davalı taraf ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmamış olduğu görülmüştür. Türk Medeni Kanunun 6. Maddesinde, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğunu belirtmiştir.Yine Türk Ticaret kanununun 83. Maddesinde, Ticari uyuşmazlıklarda mahkemenin yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebileceğini belirtmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi; ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. 2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” şeklindedir. Yasal düzenleme emredici niteliktedir. Yasanın üçüncü fıkrasında açıkça ifade edildiği üzere, diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının kesin delillerle ispatlanmamış olması ifadelerine yer verilmiştir.Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesinde 22/7/2020 tarihinde 7251 sayılı kanunun 23. Maddesi ile yapılan değişiklik gereği ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde takibe konu alacağa dayanak faturanın davacı taraf defterlerinde kayıtlı olduğu ve takibe konu faturalara ilişkin 5.697,00 TL bakiye alacağının bulunduğu, davalı tarafın HMK’nın 222. Maddesi gereği yapılan ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmamış olması ve borcun ödendiğine dair herhangi bir ödeme belgesi de sunmamış olması nedeniyle faturaya konu malların davalı tarafa teslim edildiğinin kabulü gerekeceği, bu haliyle davacının 5.697,00 TL lik asıl alacak talebine ilişkin davasında haklı olduğu anlaşılmakla likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle davalı yan aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun——- Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 5.697,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan 5.697,00 TL’nin % 20 si olan 1.139,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 389,16 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 80,70 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 308,46 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ile yargılama gideri olarak yapılan 1.524,00 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 5.697,00 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/10/2023