Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/412 E. 2022/751 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/412 Esas
KARAR NO : 2022/751

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalının, sahibi olduğu— plakalı araç ile müvekkili tarafından —- geçişler yaptığını, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde de geçiş ücretlerini ödemediğini, bu geçiş ücreti tutarlarına dört katı oranında ceza işletildiğini, davalının geçiş ücreti ile ceza tutarını bugüne kadar ödemediğini, bu sebeple davalı aleyhinde– esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, açılan takip üzerine gönderilen ödeme emri davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalının ödeme emrinin kendisine tebliği üzerine ve süresi içerisinde dosyaya sunmuş olduğu dilekçe ile icra takibine itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, müvekkili şirketin, — başvurduğunu, ancak —— görüşmelerinden hiçbir sonuç alınamadığını, bu nedenlerle icra takibine yönelik itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle davalının, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa çıkartılan tebligat iade dönmüştür.
Deliller
Tarafların —-kayıtlarının sorgulanarak dosya içerisine alınmıştır.
— — kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—-yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
——- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava —– alacağından kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır.
— sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, — tarihinde yürürlüğe giren, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde, Tüketicinin “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlandığı, 3/1- ı- bendinde Tüketici işleminin ise ” Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya —– — — ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve yerleşik içtihatlar ışığında somut olaya gelindiğinde; ihlalli geçişe konu edile — plakalı aracın —–” olduğu, bu hali ile aracın ticari araç olmadığı, her ne kadar davalının tacir kaydı ise de, bu husus davalının tüketici olmadığı anlamına gelmemekle birlikte, davaya ve ihlalli geçişe konu edilen aracın ticari kaydının olmadığı, bu durum karşısında davalının ticari amaçla hareket etmediği, bu hali ile davalının —–olduğunun kabulü gerekmiştir.
Aracın, davalının ticari faaliyeti çerçevesinde alındığı hususunun —-vermeyecek şekilde açık ve net olmadığı, aracın hususi araç olduğu, ticari araç olmadığı, davacının gerçek kişi tacir olduğu kabul edilse dahi, işin davacının ticari işletmesiyle ilgisi bulunmaması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK kapsamında nispi ticari dava niteliğinde olmadığı, yine TTK da düzenlenen hususlardan doğmayan uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde de bulunmadığı, bu hali ile davacı ile davalı arasında da herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlıkta davacı hizmet sunucusu; davalı ise tüketici konumunda olup, davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişki az yukarıdaki kanun maddeleri gereği tüketici işlemi sayıldığından ve davanın tüketici hukuku hükümleri çerçevesinde tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin ——–Tüketici Mahkemeleri olduğuna karar vermek gerekmişt ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Aynı yönde ——————-karar sayılı ilamları).
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin — Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan — Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (kararın tebliği ile ihtarat yapılmış sayılmasına), bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Süresinde başvuruda bulunulması halinde yargılama harç ve giderlerinin 6100 Sayılı HMK 331/2. maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemede verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.