Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/40 E. 2023/32 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/40 Esas
KARAR NO: 2023/32
DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVANIN İLK AÇILDIĞI TARİH: 06/09/2019
MAHKEMEMİZE TEVZİ TARİHİ: 18/01/2022
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
—– sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzii edilerek mahkememizin —- kaydedilen dosyada verilen karşı görevsizlik kararı üzerine, —– sayılı ilamına göre mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmekle, mahkememizde görülmekte olan yukarıda bildirilen sırasına kaydedilen dosyanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin eski işyeri olan —-işletirken —- tanıştığını, —- müvekkilinin eski işyerine gelip eşi—— birlikte ——– olduğunu, cironun çok yüksek olduğunu ancak memleketi ———– diğer işlerinin başında oldukları için —— adlı —- iyi bir insana devrederek —– gitmek istediklerini söylediğini, müvekkilinin ——– işyerine yaptığı ziyaretleri ve ısrarlı telefonlarından sonra —— ait olan işyerini görmek üzere yanına eşini de alarak gittiğini, yapılan ziyarette işyerinin davalı —- ait olduğunu gören müvekkilinin işyerinin —- olması ve cirosunun da yüksek olması sebebiyle işyerini almak için davalı ile —–karşılığında anlaştıklarını, anlaşma üzerine devir aldığını düşündüğü işyeri için müvekkilinin davalının hesabına toplamda—- gönderdiğini, eksik ——–ödeyerek tamamladığını, müvekkilinin resmi devir işlemlerinin yapılması için mal sahibi ile görüşmek istediğinde mal sahibinin hasta olduğu ve memleketinde bulunduğu mazeretiyle davalılar tarafından defalarca oyalandığını, ayrıca nisan ayının başından itibaren ise davalı ve eşinin alacaklıları tarafından dükkanları basılarak tehdit edildiğini, davalı ve eşinin tamamen ortadan kaybolduklarını, sonrasında mal sahibi ile yapılan görüşmede ——-işyerinin devir hakkının olmadığı gibi davalı tarafından kiralarının da ödenmediği ve icra takibi başlattıklarını ve tahliye kararı aldıklarını belirttiğini, bunun üzerine dükkanını anahtarını teslim etmek zorunda kaldıklarını, müvekkilinin davalı tarafça dolandırılması sebebiyle davalıdan olan alacağının tahsili için — tarihinde —– dosyası ile takibe başladığını, ödeme emrinin davalıya —- tarihinde tebliğ edildiğini ve davalının süresi içerisinde takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, davalının yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak koşuluyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa çıkartılan tebligatın iade dönmesi üzerine mernis adresine TK 21/2’deki usule göre usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Davalı —- tarihli duruşmadaki beyanında; “Davaya konu işletme benim adıma kayıtlıydı, eşimle birlikte işletiyorduk, ——– ortak olmak istediğini beyan etmişti, ancak bizim piyasaya olan borçlarımızdan dolayı dükkanın kendi adına olmasını istedi, bunun üzerine benim adıma olan şirket davacı adına geçirildi, daha sonra ortak olmak istediği için elektrik su abonelikleri benim üzerimde kaldı, hesabıma bir miktar para yattı ayrıca dosyayla ilgisi bulunmayan babamın adına olan kredi kartı hesabına——– benim adıma yatırılmıştı, davacının ne abimle nede babamla herhangi bir tanışıklığı bulunmamaktadır, sonrasında ben dükkanı davacıya tamamen devretmek istedim ancak kendisi tefecileri arayıp benim kaçacağımı söylemiştir, can güvenliğim tehlikeye düşdüğü için bir daha oraya gidemedim, kendisine mal sahibi ile görüşüp kira kontratını yapalım dedim ancak kendisinin bu tepkisinden dolayı yapamadık.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
SAFAHAT
—— sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzii edilerek mahkememizin —– kaydedilen dosyasında verilen karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine, —— sayılı ilamına göre mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmiş ve yukarıdaki esasa kaydedilen dosyanın yargılamasına mahkememizce devam edilmiştir.
Deliller
Tarafların ——-dosya arasına alınmıştır.
—- sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Ticaret hukuku alanında uzman sözleşme yorum ve denetim uzmanı ile mali müşavir bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, iş yerinin devrinden kaynaklanan, davalı tarafça —- sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi—– takip sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında iş yerinin devrinden kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin ———— sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak ticaret hukuku alanında uzman sözleşme yorum ve denetim uzmanı ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; —-tarihli rapora göre dosyadaki bilgi ve belgeler ışığında, davacı tarafın —— tarihleri arasında gerçek kişi mükellefiyetinin olduğu, davacının ticari defterlerinin olmadığının taraflarına bildirilmesi nedeni ile ticari defter incelemesinin yapılamadığı, davacı tarafın davalı adına —– ödeme yaptığı ve yine davacı tarafın dava dışı ——–ödeme yaptığı, davalı yana bilirkişi tarafından ulaşılamadığı için ticari kayıtlarının incelenemediği, dava konusu ———— faaliyeti kapsamında, ——— yer alsa da, bağımsız ve devamlı şekilde gelir sağlama amacıyla faaliyette bulunduğu, faaliyetinin sermayesinden fazla bedeni çalışmasına dayanmadığı bu sebeple VUK’ta belirlenen esnaf işletmesi için öngörülen sınırları aşmasa dahi, ticari işletme niteliğinde olduğu, davacının ——- satış bedeli açıklamasıyla, üç seferde davalıya toplam ——– gönderdiği, bu paranın ——- işletmesinin devri için gönderildiğini beyan ettiği, dosya içerisinde yazılı bir sözleşme bulunmadığı, işletme devrinde yazılı sözleşme geçerlilik şartı olduğundan, taraflar sözlü olarak ticari işletme devrinde anlaşsalar bile sözleşmenin geçerli olarak kurulamayacağı, bu bakımdan davacının davalıya işletme devri için gönderdiği, ——-, davalıdan talep edebileceği, ilgili tutarın takip öncesinde davalıdan talep edildiğine dair dosya içerisinde bir belge olmadığından, davalının takip tarihi itibarıyla temerrüde düşeceği rapor edilmiş olup, bilirkişi heyet raporun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, iş yerinin devrinin yazılı geçerlilik şartına tabi olmasına ve bu şarta uyulmadan sözleşmenin kurulmayacağına bağlı olarak davacının davalıdan alacaklı olduğu, her ne kadar davacı tarafça asıl alacak ve fer’ileri toplamı ——- üzerinden takip yapılmış ve dava açılmış ise de, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir noter ihtarı bulunmadığından, işlemiş faize hükmedilemeyeceği, davacının davalıdan —– asıl alacağının olduğu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —- oranında ve değişen oranlarda yasal faiz —— talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kısmen kabulü ile——– asıl alacak üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup, alacağın likid olmaması karşısında, İİK 67/2. maddesindeki şartlar oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının —- esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam —- asıl alacak üzerinden takibin devamına, —— asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,00 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesindeki şartlar oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 6.421,14 TL harçtan peşin alınan 1.120,20 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 5.300,94 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.120,20 TL peşin harç, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 420,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.540,20‬ TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 4.220,39 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.227,60 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 92,40 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 15.040,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023