Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/397 E. 2022/814 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/397 Esas
KARAR NO : 2022/814

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâlet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/2022
KARAR TARİHİ : 05/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâlet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA/ ;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında,—– yapılmakta olup, davalı davacı müvekkile söz konusu araçlarla ilgili bilgi vermekle sorumlu olup, araçların satışını yapmakla sorumlu olduğundan bahisle davaya konu araç için müvekkil tarafından gönderilen —- ödenmemiş olması nedeniyle—- sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının dosya borcunun tamamına itiraz etmesi sebebiyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, —– görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlanmış olduğunu beyan ederek davanın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun davetiyeye rağmen duruşmalara katılmamış cevap da vermemiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi,—– sayılı dosyası, Arabuluculuk Tutanağı, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava;—– kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan itirazın iptali istemidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesinde; Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevi düzenlenmiş olup, bu hükme göre “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” Ancak aynı maddenin ikinci fıkrasında istisna öngörülerek “Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” ifadesine yer verilmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 4. Maddesinde; nispi ve mutlak ticari davalar düzenlenmiş olup her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava olup, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddenin ilk fıkrasında a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ise mutlak ticari dava niteliğindedir. TTK m. 5 uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı kanunla değişik 5. maddesi uyarınca; Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Dava, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği ——- tarihinden sonra açılmıştır. Görev, 6100 sy. HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı —————- ile iştigal ettiği,———————cevabına göre davalının “———————- ve —– olduğu, davalının davacı tarafa davacı tarafın taleplerine uygun araçlarla ilgili bilgi verdiği ve davacı adına araç satış işlemlerini gerçekleştirdiği anlaşılmakla taraflar arasındaki ilişkide davalının tacir sıfatıyla hareket etmediği, bu haliyle davanın nisbi ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, aynı zamanda mutlak ticari davalardan da olmadığı anlaşılmakla davanın Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olup görev yönünden davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 1, 2. maddeleri uyarınca görevli mahkemenin ——– HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ ———————- MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde mahkememizce bu durumun tespiti ile dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı