Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/387 Esas
KARAR NO: 2023/115
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2022
KARAR TARİHİ: 13/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——— ile işletmecisi olduğunu, müvekkili şirketçe ——– sözleşmesi ile —– işletme hakkı elde edilen —- örnek gösterilen——–bugüne değin, özgüveni gelişmiş, nitelikli ve saygın sayısız bireyler yetiştirdiğini, davalının hak sahibi ve yetkilisi olduğu——–adresinde;——– yayın yapan bu fişleme merkezinin, hakkını arayan ve onuruyla çalışan öğretmenlere karşı kurulduğunu, nitekim internet sitesinin,—— çalışan öğretmenlerin uğradıkları haksızlıkların ortaya çıkması ve okulun patronu ——–uyguladığı —– usulsüzlüklerinin ——— yansımasından hemen sonra açıldığını, —— öğretmen olduğunu, ——– ifşa ve fişleme faaliyeti ve yayını, diğer şehirlerdeki bazı okullarda çalışmış öğretmenlere yönelik olarak devam ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları ile diğer yasal müracaat hakları saklı kalmak kaydı ile davalı yanın ——–başlıklı gerçek dışı ve müvekkillerinin kişilik hakları ile kişisel ve ticari itibarlarını açıkça ihlal eden ve zedeleyen haberi nedeniyle müvekkilinin uğradığı manevi zararlara karşılık olmak üzere 30.000-TL manevi tazminatın, haksız fiilin gerçekleştiği haber tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, Avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça, ——- sitesinde yayınlanan “Hakları için direnen öğretmenleri fişleyen ———- başlıklı haber ile ilgili olarak, kişilik haklarının ihlali gerekçesi ile manevi tazminat talepli olarak huzurdaki dava açıldığını, talep edilen tazminatın haksız, yasaya ve hukuka aykırı, aynı zamanda da fahiş olduğunu, haberin davacı ile ilgisi bulunmadığını, davacının dava açmada hukuki yararı bulunmadığını, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, haberde davacı ile ilgili hiç bir bilgi, belge, fotoğraf ve hatta ibare bulunmadığını, her ne kadar davacı taraf haberin özele indirildiğinden bahsetmişse de, bu iddialarının bir dayanağının olmadığını, haber metni okunduğunda açıkça görüleceği üzere, genel ibarelerin yer aldığı, davacı taraf ile ilgisi olmayan bir haber olduğunu, dava konusu haberde de dile getirilen iddialar ile davacılar arasında bir ilişki kurulmamışken açılan bu davada hukuki yarar bulunmadığını, davacıların davada doğrudan ve kişisel bir menfaati de bulunmadığını, bu nedenlerle, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesini, Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER:——-adresinde yayınlanan haber içeriği.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, basın ve internet yayını yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
——– maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır.
Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda,basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
Ne var ki, basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında ———-maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
Tüm bu açıklamalar ışığında davaya konu yayınlarda geçen söz ve ifadeler bütün halinde değerlendirildiğinde, özle biçim arasındaki dengenin bozulmadığı, davacıya yönelik eleştiri mahiyetinde olup basın ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı anlaşılmakla davanın tümden reddi gerekirken——–Somut olayda; davalı tarafın hak sahibi ve yetkilisi olduğu——— altında yayın yapan bu fişleme merkezi, hakkını arayan ve onuruyla çalışan öğretmenlere karşı kurulmuştur. Nitekim ——- ——- çalışan öğretmenlerin uğradıkları haksızlıkların ortaya çıkması ve—– öğretmenlere uyguladığı mobbing ve sigorta usulsüzlüklerinin kamuoyuna yansımasından hemen sonra açıldı. —– bu sayfasında ilk ifşa edilenler ——– mağduriyet yaşayan —– oldu. —— faaliyeti ve yayını, diğer şehirlerdeki bazı okullarda çalışmış öğretmenlere yönelik olarak devam ediyor.
Bu fişleme ——- kapatılmalı, bu suçu işleyenler ortaya çıkarılmalıdır.
—-oluşturduğu belirtilen bu ——– arkasındaki patronlar, bir internet sitesinin arkasına korkakça sığınarak öğretmenleri baskı altına alabileceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Hodri meydan! Özel okul kurucuları örgütleniyorsa, karşısında boyun eğmeyen öğretmenleri bulacak. ——- bu fişleme ve sindirme girişimine karşı, tüm özel okul öğretmenlerini sendikalı olmaya, birlikte hareket etmeye ve haksızlıklara karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırmaktadır. Haddinizi bilin, öğretmenleri fişleyemezsiniz!” şeklinde haber yapıldığı, ———– sayılı dosyası ile mezkur internet adresine erişimin engellendiği, akabinde ——-yazıda haberde belirtilen öğretmenlerin ——– yönelik olarak —— herhangi bir eylem ya da irtibatının tespit edilemediğinin belirtildiği, davacı tarafça yukarıda yer verilen yazı içeriği nedeniyle müvekkilinin işleteni olduğu ——– gerek kişisel, gerekse sosyal saygınlığının maddi ve manevi bakımdan zarar gördüğü iddiası ile davalı şirket aleyhine huzurdaki davanın ikame edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; tazminat talebine konu yazı incelendiğinde, yazı içeriğinin —— isimli ——- ve konu ile ilgili olarak —— yaptığı açıklama ile ilgili olduğu, manevi tazminata hükmedilebilmesi için yasa gereği bir kimsenin kişilik hakkına hukuka aykırı bir saldırı bulunması, kişilik hakkı saldırıya uğrayan ile zarar gören kişinin aynı olması, manevi bir zarar bulunması, nedensellik bağının olması ve davalının sorumlu olmasını gerektiren bir kusurunun veya bir kusursuz sorumluluk halinin bulunması gerektiği, ancak mezkur yazıda davacı şirketin hedef gösterilerek ticari itibarını zarara uğratacak, kişilik haklarına aykırılık teşkil edecek nitelikte bir beyanın yer almadığı, yazı içeriğinin basın ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğu, bu haliyle yazı ve içerik bir bütün olarak değerlendirildiğinde kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 179,90 TL olmakla baştan alınan 512,33 TL peşin harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 332,43 TL nin davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinın davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle ———- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/02/2023