Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/36 E. 2023/185 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/36 Esas
KARAR NO : 2023/185

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, takipteki yetkiye, borca ve ferilerine ilişkin itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı şahıs aleyhine 8.581,83 TL bedel talepli olarak müvekkili firmanın ticari
faaliyet adresine göre yetkili olan —— Esas sayılı takip dosyası ile icra takip işlemlerine başlandığını, müvekkili firmanın, müşterilerine ait ürünlerin nakliye ve sair lojistik hizmetlerinin organizasyonu işi ile iştigal ettiğini, müşterilerin lojistik hizmet talepleri doğrultusunda nakliye ile iştigal eden hatlar, alt nakliyeci ve tedarikçi firmalar ile
anlaşma yapılarak, nakliye konusu yükümlülüklerin yerine getirildiğini,müvekkili firmanın müşterisi—— tarafından, taşıma işinin gerçekleştirilmesi için tarafların anlaştığını, müşteriye ait malların araca sevk irsaliyeleri nezdinde tam ve sağlam olarak yüklendiğini, müvekkilinin müşterisinin, müvekkili adına fatura düzenlediğini ve söz konusu fatura bedellerini cari hesaba mahsuben ödediğini, söz konusu faturaların, davalı adına fatura kesilmesi suretiyle yansıtıldığını, davalı firma ile kayıp ürün bedellerinin ödenmesi için görüşmeler yapıldığını, hasarın
davalının sigortasından tahsili için beklendiğini ancak bir netice alınamayınca davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını beyan ederek davalı tarafın ——-sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere davalı aleyhinde icra-inkâr tazminatına hükmedilmesine,
yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin işyeri adresine göre —— icra dairelerinin yetkili
olduğunu, dava konusu itirazın iptali davasının yasal süresinde açılmadığını,müvekkilinin borca ve yetkiye 26.09.2018 tarihinde itiraz ettiğini ve 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu icra takibinde dayanılan faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini ve takipte de sunulmadığını, davalının davacı şirkete fatura kaynaklı hiçbir borcu olmadığını, bu nedenlerle haksız ve hukuksuz açılmış olan davanın reddine, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini
Talep etmiştir.
SAFAHAT
Mahkememizin 22/09/2020 tarih —– esas——-karar sayılı ilamı ile; “Davanın 6100 sayılı HMK 114/2 ve HMK 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE” dair karar verilmiş olup, yapılan istinaf incelemesi neticesinde——Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesinin 10/12/2021 tarih —– Esas —— Karar sayılı ilamı ile; “…1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,” şeklinde karar verilerek mahkememize tevzi edilen dosya yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
——Esnaf ve Sanatkarlar Odasına ve——- Ticaret Odasına yazılan müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
——- esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.Mali müşavir bilirkişi ve taşımacılık alanında uzman bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, davalı tarafça——- esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —— takip sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında taşımacılık işine dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin ——– esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, davalı tarafın icra dairesinin yetkisine itirazı ile zaman aşımı ve hak düşürücü süre itirazları ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığı, davanın süresinde açıldığı kabulü ile yargılamaya devam olunmuştur.Dosya, taşımacılık alanında uzman bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 31.07.2022 tarihli rapora göre, dosyadaki bilgi, belge, faturalar ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın defterlerini ibraz etmediğinin bildirildiği, davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre kaydi olarak borcunun bulunmadığı, dava dışı —– firmasına taşındığı belirtilen mallar ile ilgili davacı yana fatura düzenlenerek cari hesaptan mahsup edildiğinin belirtildiği, davacı firmanın bu hususa ilişkin olarak tevsik edici herhangi bir belge sunmadığından, dava konusu alacağın kaydi olarak izaha ve ispata muhtaç göründüğü rapor edilmiş olup, dosyanın tetkikinde, davacı tarafça dosyaya sunulan rapora karşı beyan dilekçesi ekindeki mail yazışmalarından ve sunulan flashbellekten davacı tarafın ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunulduğunun ve davacının defterlerinin de incelenmesi gerektiğinin tespit edildiği, davacı tarafça dosyaya sunulan rapora karşı itirazların değerlendirilmesi, davacı tarafın sunduğu e-defterlerin incelenmesi amacıyla aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alındığı, görev tanımına uygun şekilde itirazlar irdelenerek sunulan ek raporda, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, dava dosyasına sunulan cari hesap ekstresine göre, davacı yanın, davalıdan 01.06.2018 tarihi itibariyle ve ticari defter kayıtlarına göre, kaydi olarak 7.047,83 TL alacaklı göründüğü, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre kaydi olarak borcunun bulunmadığı, dava dışı —– firmasına taşındığı belirtilen mallar ile ilgili davacı yana fatura düzenlenerek cari hesaptan mahsup edildiğinin belirtildiği, davacı firmanın bu hususa ilişkin olarak tevsik edici herhangi bir belge sunmadığından, dava konusu alacağın kaydi olarak izaha ve ispata muhtaç göründüğü rapor edilmiş olup, bilirkişi kök ve ek raporlarının bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça, icra dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın iptali davası açılmış ise de, davacı tarafın davalı taraftan taşıma ilişkisinden kaynaklı fatura alacağından doğan bir alacağının bulunmadığı, yine her ne kadar davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre kaydi olarak 7.047,83 TL alacaklı göründüğü tespit edilmiş ise de, dava dışı ——firmasına taşındığı belirtilen mallar ile ilgili, davacının bu hususa ilişkin olarak tevsik edici herhangi bir belge sunmadığı, netice itibariyle davacı tarafın davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.Öte yandan davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 103,65 TL harcın mahsubuyla bakiye 76,25 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 8.581,83 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.