Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/336 Esas
KARAR NO : 2023/33
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVANIN İLK AÇILDIĞI TARİH : 28/01/2020
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
———-Karar sayılı GÖREVSİZLİK kararı üzerine mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile davadışı——– arasında ticari ilişkiden kaynaklı —— takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, dava dışı —- takipte konu yapılan kadar borçlarının olmadığı gerekçesiyle itiraz edildiğini, takibin kendi itirazları üzerine durması neticesinde alacaklı olduğunu iddia eden ilgili şirketin taraflarına itirazın iptali mevzuunda —– dava açıldığını, bu dava dosyasında işin başından beri alacaklı şirkete takipte konu yaptığı kadar borcun olmadığını, birtakım ödemelerde bulunduklarını, ödemelerden bir tanesini de davacı şirkete talebe konu ————-adet çek ile ödeme yapıldığını, davalı tarafından tahsil edilen 30.000 TL bedelli çekin davalıdan önceki —-müvekkili … olduğunu, davalının eylemi nedeniyle dava dışı şirkete Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı gereği mükerrer ödeme yapmak zorunda kalındığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğunu, mahkemenin görevsiz olduğunu, arabuluculuğa başvurulmadığını, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları kabul etmediklerini, zamanaşımı defi ve hak düşürücü itirazlarının olduğunu belirterek, davanın reddine ve dava değeri üzerinden %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAFAHAT
—- sayılı ilamı ile:”Davaya bakmak görevinin ——— olması nedeniyle;Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden REDDİNE, HMK’nın 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,” şeklinde karar verilmiş olup, kesinleşen karar üzerine dosya mahkememiz iş bu esasına kaydedilmiştir.
Deliller
Tarafların ————— dosya arasına alınmıştır.
—————-sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
—– sayılı dosyasının—- kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—- sayılı dosyasının —– kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ——– takip sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Davacı tarafça —- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, davalı tarafın hak düşürücü süre, zaman aşımı itirazı, ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, davanın süresinde açıldığı kabul edilmiş, yine davalı tarafın arabuluculuğa başvurulmadığı savunmasına, uygulamadaki —kararlarına bağlı olarak, bu hususun sonradan tamamlanabilir bir dava şartı olması sebebiyle itibar edilmemiş, dava şartlarının da mevcut olduğu kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya, defter inceleme günü belirlenerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter inceleme gün ve saatinde davacı tarafın defterlerini hazır bulundurduğu, davalı tarafın çek düzenleme ve vade tarihlerinde mükellefiyet kaydının olmadığı, davalının gerçek kişi mükellefi olarak defter beyan sistemine tabi olduğu, — tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın —-ait ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulmadığı, yasal ticari defterlerinin birbirini teyit ettiğini söylemenin mümkün olmadığı, davaya konu — ait herhangi bir — kaydına rastlanılmadığı, davacı ile davalı ve de dava dışı —- herhangi bir —- kaydı olmadığı, davaya konu çekin hatır çeki olarak——ciro edildiğinin fakat bu ciroya ait — dışı şirketten alınmadığının tarafına belirtildiği rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça itirazın iptali isteminde bulunulmuş ise de, çekte ————-ilkesinin bulunduğu, ticari bir iş yapan davacı ——– tacir olmanın gereği gibi davranmak zorunda olması da nazara alınarak, hatır çeki olarak verdiğini iddia ettiği —- çeki olduğunu belirtmesi ve bu hususu ticari defter ve kayıtlarına işlemesi gerektiği, davaya konu çekin, dava dışı şirkete ne şekilde, nasıl, ne zaman verildiği hususlarında davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu hali ile davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davalı tarafından davacıdan kötü niyet tazminat talebinde bulunulmuş ——- sayılı İİK’da yer alan yasal şartlar oluşmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrıca her ne kadar dava reddedilmiş ve davalı taraf vekille temsil edilmiş ise de, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak yapılan—- görüşmelerine davalının katılmadığı, mazeret de göndermediği anlaşıldığından Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gözetilerek yargılama giderlerinden davalı taraf sorumlu tutulmuş, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve ————arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 67/2. maddesindeki şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 322,25 TL harcın mahsubuyla arta kalan 142,35 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gereğince davacı tarafından yapılan toplam 179,90 TL harç gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 42,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.722,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri —- ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Her ne kadar davalı kendisini vekille temsil ettirmiş ise de, Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gereğince davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Davalı tarafından yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.