Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/332 E. 2023/284 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/332 Esas
KARAR NO : 2023/284

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/05/2022
KARAR TARİHİ : 25/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 14.09.2011 tarihinde 01.10.2011 tarihinden itibaren geçerli olmak ve 30.09.2012 tarihinde son bulmak üzere “Özel Güvenlik Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme gereği davacının 25 güvenlik personeli için aylık Kdv dahil 46.551,00 TL ödemesi gerektiğini, davacının ödemenin tamamını taahhüt ettiği gibi süresinde ödediğini, hizmet alım sözleşmesi sona ermeden davalı bünyesinde çalışan 13 personelin davacı ve davalıya —– Noterliğinden onaylı 15.08.2012 tarih ve ——yevmiye nolu ihtarname ile çalışma koşullarına aykırılık ve ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile iş akitlerini fesh ettiklerini ihtar ettiklerini, 13 çalışanın kıdem, fazla çalışma ve —– alacaklarının tahsili için dava açarak davalı ve davacıdan müştereken ve müteselsilen tdlep ettiklerini, yapılan yargılama neticesi alacakların davacı ve davalıdan müştereken ve mütesedsilen tahsiline karar verildiğini, kesinleşen ilamların icra takiplerine konu edildiğini, davacı tarafından icra tehdidi altında 100.582,17 TL ödeme yapılmak zorunda kalındığını, davacının davalıdan aldığı özel güvenlik hizmeti işinin tamamının ihale ile ve anahtar teslimi şeklinde alındığını, sözleşme ile tarafların sorumluluk ve yükümlülüklerinin belirlendiğini, davacının sözleşme hükümleri gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşme gereği tüm yasal yükümlülük ve doğacak sorumluluğun davalıya ait olduğunu, davalı çalışanlarının haklı olarak iş akitlerini feshettiklerini, sözleşme gereği hizmet bedelinin yalnız 39.450,00 TL Kdv olduğunu, davalının personelin bayram ve tatil günleri için ek ücret isteyemeyeceğini, bu hükümlerin varlığı gözetildiğinde davacının davalıya karşı hizmet bedeli ödeme yükümlülüğünden başka bir hukuki ve mali sorumluluğunun bulunmadığını, mahkeme kararlarında davacının tüm itirazlarına rağmen asıl işveren alt işveren ilişkisinin olduğu kabul edilerek müşterek ve müteselsil sorumluluğa ilişkin karar verildiğini, TBK gereği alt işverenin işçisinin alacağını ödeyen asıl işverenin ödediği miktarı alt işverene rücu hakkının bulunduğunu, çalıştırılan personel yönünden asıl işverenin sorumluluğunun kanundan, alt işverenin sorumluluğunun sözleşmeden doğduğunu beyan ederek, öncelikle ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabul edilmesine, davalı aleyhine—–Asliye Ticaret Mahkemesinin —– esas sayılı dosyası ile açılan davanın iş bu dava ile birleştirilmesine, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile rücu hakkı kapsamında 100.582,17 TL talep edilen her bir alacağın ayrı ayrı ödeme tarihleri itibari ile işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki rücu davasına konu alacağın davacı ile davalı arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinden ileri geldiğini, sözleşmede kıdem tazminatına yönelik herhangi bir düzenleme bulunmadığını, asıl işveren tarafından davalıya ödenen miktarın maaş, yol yemek ve —— ödemeleri olduğunu, davalının kıdem tazminatından sorumluluğunun bulunmadığını, dava dışı işçilerin mahkeme ilamı ile hak kazandıkları alacaklardan davacının sorumlu olduğunu, davalının sözleşme gereği dava dışı işçilere ücret ve—— primlerini ödemekle yükümlü olduğunu, personelin işe alımı ve iş akitlerinin feshedilmesinin tamamen davacının inisiyatifinde olduğunu, davacı tarafından davalı şirkete ödenen işçilik alacaklarının eksiksiz ve zamanında işçilere ödendiğini, personelin vardiya düzenini ve çalışma şekillerini davalının belirlediğini, bu çalışma düzenini koyan davacının fazla mesai alacağı doğacağını bilmesi gerektiğini, bu sebeple personelin fazla çalışma ücret alacaklarının davacının sorumluluğunda olduğunu, dava dışı işçilerin iş akitlerinin feshinde ve mahkemeye başvurmasında davalının herhangi bir kusuru olmadığını, kusurun davacıya ait olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
—– İş Mahkemesinin—– esas, —– esas, ——esas, —–esas,——- esas sayılı dosyalarının Uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.——İş Mahkemesinin —– esas,—— esas,—– esas,—– esas, —- esas,—— esas sayılı dosyalarının Uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—– İcra Müdürlüğünün —- esas, —– esas, —- esas,—-esas, —-esas, —–esas, —– esas, —– esas, —- esas, —– esas, —–esas sayılı dosyalarının Uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—–. İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.
İşçilik alacakları konusunda uzman aktüer bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, taraflar arasında akdedilen 14.09.2011 tarihli Özel Güvenlik Sözleşmesi uyarınca tarafların edimlerini eksiksiz yerine getirip getirmediği, —- İş Mahkemesinin —- esas, —–esas,—- esas, —– esas, —–esas, —– İş Mahkemesinin —–esas,—–esas, —– esas, —– esas,—– esas,—— esas sayılı dosyalarında yapılan yargılamaya bağlı olarak davacı tarafça ödendiği belirtilen 105.582,17 TL bedel yönünden davacının varsa rücu hakkı kapsamında davalıdan alacağı olup olmadığına dair alacak davasıdır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap ve beyan dilekçeleri, gelen müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilmiştir.Dosyada, davacı tarafın ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz talepleri yönünden ara karar oluşturulmuş, ara kararın istinafı üzerine dosya BAM’a gönderilmiş, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.Dosyada, davacı tarafça dava dilekçesi ile birleştirme talebinde bulunulduğu, talepte bulunulan —-. Asliye Ticaret Mahkemesinin—— esas sayılı dosyasının karara çıktığı anlaşılmakla, konusu kalmayan birleştirme talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair tensip ile birlikte karar verilmiştir.Dosya, işçilik alacakları konusunda uzman aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş; 03.03.2023 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, dava dosyaları, sözleşme ışığında, taraflar arasındaki sözleşmenin 14.09.2011 tarihinde akdedildiği, sözleşmenin, hizmet sözleşmesi niteliğinde olduğu ve bu sözleşme ile tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerinin düzenlendiği, sözleşmede davalının yapacağı işlerin ve hizmetin belirtildiği, buna karşılık davacının ücret ödeme borcunun düzenlendiği ve bu konuda karşılıklı iradelerin uyuştuğu, ihtilafın çözümünde sözleşme hükümlerinin esas alınması gerektiği, sözleşme gereği güvenlik hizmetinde istihdam edilen tüm personelin ücretleri ile bunlara ilişkin giderlerin ve iş mevzuatından doğan yükümlülüklerin davalı güvenlik şirketi tarafından karşılanmasının kararlaştırılmış olduğu, sözleşme hükümleri gereği davalı şirketin ——mevzuatına uygun hareket etmekle yükümlü olduğu, İş Mahkemesinin kararlarında müşterek ve müteselsil sorumluluğa ilişkin hüküm kurulmasının İş Kanunundan kaynaklandığı, söz konusu sözleşme uyarınca çalışan işçilerin —— mevzuatından ve iş mevzuatından doğan tüm yükümlülüklerden sözleşme gereği davalının sorumlu olduğu, davalı şirketin sorumluıluğunda olan işçilik alacaklarını ödeyen davacı kooperatifin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 167. Maddesi hükmü gereği ödemiş olduğu bedelleri ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan rücuen talep hakkı bulunduğu, —–İş Mahkemesinin —-esas ve —– karar sayılı ilamı ile birleşen davanın reddine ilişkin verilen karar neticesi davalılar vekili lehine 2.,725,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olup,—– tarafından —–İcra Müdürlüğünün ——esas sayılı dosyası ile borçlu—— aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde, 06.09.2021 tarihinde borçlu tarafından dosyaya 2.292,21 TL ödenmiş olup, iş bu bedelin, davacının davalıdan rücu edemeyeceği, davacının, dava dışı işçinin işçilik alacaklarına ilişkin olarak icra tehdidi altında ödemiş olduğu toplam 98.366,46 TL’yi sözleşme hükümleri gereği davalıdan, tek tek belirtilen ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte rücuen talep edebileceği rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, davalı tarafça rapora karşı herhangi bir beyan ve itiraz dilekçesi sunulmadığı, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri gereği, çalışan işçilerin —— mevzuatından ve iş mevzuatından doğan tüm yükümlülüklerden davalının sorumlu olduğu, İş Mahkemesi kararlarında ve icra dosyalarında, dava dışı işçiler lehine hükmedilip davacı tarafından ödenen toplam 98.366,46 TL’nin, davalı tarafından yapılması gereken ödemeler olmakla birlikte, davacı tarafından yapıldığı, sözleşmede ise açıkça, bu hususlarda davalının sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, bu hali ile davacının rücu hakkının bulunduğu kanaatinin mahkememizde hasıl olduğu, her ne kadar davacı tarafça 100.582,17 TL üzerinden dava açılmış ise de, bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak belirtilen hesaplamaya göre davacının davalıdan toplam 98.366,46 TL alacağı olduğu, ——İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosyası ile borçlu—— aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde, 06.09.2021 tarihinde borçlu tarafından dosyaya 2.292,21 TL ödenmiş olması sebebiyle bu bedelin, rücu kapsamında olmadığı, 3095 sayılı kanun uyarınca, her bir alacak yönünden ödeme tarihinden itibaren reeskont avans faizi işletilebileceği tespitiyle beraber, davanın kısmen kabulüne, toplam 98.366,46 TL’nin, hükümde belirtildiği şekliyle, her bir ödeme için ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, toplam 98.366,46 TL’den;
-1.995,38 TL’nin ödeme tarihi olan 06.09.2021 tarihinden,
-2.002,63 TL’nin ödeme tarihi olan 31.12.2021 tarihinden,
-19.489,64 TL’nin ödeme tarihi olan 04.01.2022 tarihinden,
-17.936,51 TL’nin ödeme tarihi olan 20.01.2022 tarihinden,
-5.576,41 TL’nin ödeme tarihi olan 07.02.2022 tarihinden,
-12.976,61 TL’nin ödeme tarihi olan 14.02.2022 tarihinden,
-2.162,21 TL’nin ödeme tarihi olan 17.02.2022 tarihinden,
-16.401,70 TL’nin ödeme tarihi olan 07.03.2022 tarihinden,
-19.825,37 TL’nin ödeme tarihi olan 14.04.2022 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 6.719,41 TL harçtan peşin alınan 1.717,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 5.001,71 TL harcın dosya kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından peşin alınan 1.717,70 TL harç gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 189,00 TL posta masrafı, 220,70 TL ara karar yönünden istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 80,70 TL ara karar yönünden istinaf karar harcı olmak üzere toplam 3.708,10 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 3.633,94 TL’sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.293,60 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 26,40 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 15.738,63 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.215,71 TLvekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —– Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. E-duruşmaya son verildi.