Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/303 E. 2023/260 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/303 Esas
KARAR NO: 2023/260
DAVA: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/12/2021
KARAR TARİHİ: 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin satın almış olduğu ——- plakalı aracın davalı bünyesindeki muayenesi esnasında, aracın şasi numarasının değiştirilmiş olduğunun tespit edilmediğini, araca az kusurlu olduğu yönünde muayene raporu düzenlendiğini, ancak aracın trafik polisleri tarafından şasi numarası sahte araç olduğundan bahisle el konulduğunu, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, aracın ticari nitelikli olduğunu ve müvekkilinin işlerinin aksadığını, dava konusu aracın —— araç olduğunun tescil aşamasında fark edilmemiş olmasının araç muayene istasyonun kusuru olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davalı araç muayene istasyonunun kusurlu olarak araca hafif kusurlu demekle yetinmesi, aracın ——– araç olduğunu tespit edememiş olması ve bu nedenle müvekkilinin satın aldığı araca —– tarafından el konulması nedeniyle davanın kabulüne dair karar verilmesini,—- plakalı aracın muayenesi esnasında davalı kurumun ihmalinden kaynaklanan zararlarının tazmin edilmesine, bu kapsamda;, araç muayenesindeki kusurlu davranışlardan (aracın —– araç olduğunun tespit edilememesi ve hafif kusurlu olduğunun tespit edilmesi ile yetinilmesi) kaynaklı olarak oluşan 10.000,00 TL maddi zararın, müvekillinin aracına hayatın seyri devam ederken bir anda ve beklenmedik bir zamanda el konulması nedeniyle oluşan 10.000,00 TL manevi zararın, 01.10.2019 muayene tarihinden işletilmek üzere, yasal faize hükmedilmesine ve tarafına verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /TALEP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, hizmeti veren şirketler ile oto ekspertizler tarafından sunulan hizmetlerin birbirinden oldukça farklı olduğunu, somut olaya konu aracın alım satıma engel olabilme durumu söz konusu dahi olmadığını, davacının iddia ettiği zarar ile gerek muayene işlemi gerekse müvekkili şirketin sorumluluk sınırları arasında illiyet bağı kurulmasının hakka ve hukuka açıkça aykırı olduğunu, dosyanın davacısı ile müvekkili şirket arasında Satıcı-Tüketici ilişkisi bulunmadığını, bu minvalde bir sözleşmesel veya hukuki işlem kurulmadığını, davanın müvekkili şirket yönünden görevsiz mahkemede açılması sebebiyle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine, aksi takdirde, davanın müvekkili şirket yönünden yetkisiz mahkemede açıldığı ve davaya bakma yetkisinin———Mahkemelerine ait olduğu gözetilerek yetkisizlik kararı verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın zapta karşı tekeffül borcu nedenine dayalı tazminat davası olması, satıcının davacıya karşı zaptan doğan sorumluluğu mevcut olması sebebiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,——– bulunan araç muayene istasyonlarını doğrudan işletmeyen müvekkili şirket yönünden haksız davanın öncelikle pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine, esasa ilişkin itirazlarda açıklanan sebeplerden ötürü esastan reddine, vekalet ücreti ile yargılama harç ve giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER :Dava — Tutanağı,—- Plakalı Aracın —- Kayıtları,—— Raporu, Soruşturma dosyası ve ifadeler, Tanık Beyanı, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.

İDDİA VE SAVUNMA KAPSAMINDA UYUŞMAZLIĞIN NİTELİĞİ, VAKIA VE DELİLLERİN TARTIŞILIP DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE SONUÇLAR:
Dava, Davacının davalı araç muayene şirketinin usulsüz muayenesine güvenerek satın aldığı araç nedeniyle uğradığı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Dosya ——-ayılı dosyasından verilen görevsizlik kararı sonucu mahkememize tevzi edilmiş ve yukarıda yazılı esasa kaydı yapılmıştır. Bilindiği üzere görevsizlik kararı ile birlikte görevli mahkeme tarafından yeniden görülmeye başlanan dava yeni bir dava olmayıp, görevsiz mahkemede başlayan davanın devamı niteliğindedir. Kural olarak; görevsiz mahkemede tarafların yaptığı usul işlemleri geçerli olup, görevsiz mahkeme tarafından yapılan usul işlemleri ise geçersizdir. Ancak görevli mahkeme görevsiz mahkemenin yapmış olduğu usul işlemlerinin tekrarlanması için başkaca bir neden yoksa bunları hükme esas alabilir.
6102 sayılı TTK’nin 4/2 maddesi gereğince davanın değerine göre 6100 Sayılı HMK’nin 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce görevsizlik kararı veren mahkemece dilekçeler aşaması tamamlandığından usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılmış ve görevsizlik kararı veren mahkemece usulüne uygun olarak ön inceleme duruşması icra edilmediğinden ve kural olarak görevsiz mahkemenin yaptığı usul işlemleri geçersiz olduğundan işbu usul işlemi tekrar edilmiş ve uyuşmazlık yeniden belirlenmiştir. Akabinde daha önce dava şartı zorunlu arabuluculuk sürecinden sonuç alınamadığından bu sefer taraflar sulh olmaya davet ve teşvik edilmelerine karşın duruşmaya katılan taraf vekillerinin sulh olmak istemediklerine yönelik beyanları üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri tamamlanmış ve karar duruşmasına katılan taraf vekillerinin tahkikata ve davaya ilişkin son sözleri de alınıp zapta geçilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yargılamaya göre somut olaya bakıldığında; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı şirket tarafından yapılan dava konusu araca ilişkin davacı tarafça satın alınması öncesi muayenenin usulsüz olup olmadığı, davacının zararının meydana gelip gelmediği, anılı zarardan davalının sorumlu olup olmadığı hususları üzerinde toplanmaktadır. Davalı —– periyodik araç muayenesinde yetkili ve görevli tek kuruluş olup, kuruluş amacı uluslararası standartlarda periyodik araç muayenesi hizmeti ile trafik ve araç güvenliğine katkı sağlamaktır. ——– muayene istasyonlarında; Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre Kriminal inceleme yapılmadığı yalnızca gözle muayene yapıldığı, yani araç üzerinde herhangi bir müdahale yapmaksızın muayene yapma yetkisinin olduğu, bu durumda davalı —– davaya konu olan olayda herhangi bir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Binaenaleyh; davacı tarafından ispat edilemeyen ve yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir. —-
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesi gereğince davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 297/2 maddelesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 341,55 TL harçtan mahsubuyla bakiye 161,65 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
4-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 680,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-)Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Kanunu’nun 164/5 maddesine göre davalı vekili için, maddi tazminat talebi yönüden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinin ve 11,5 TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Kanunu’nun 164/5 maddesine göre davalı vekili için, manevi tazminat talebi yönüden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/3-4 maddeleri uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Davalı tarafından kendisini vekille temsil ettirmek dışında (HMK’nin 323/1/ğ) yapılmış başka bir yargılama gideri bulunmadığından işbu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansın yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; —— Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2023