Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/299 E. 2022/681 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/299 Esas
KARAR NO : 2022/681

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 10/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkilinin —– yaptığını, ancak davalının sadece 5 saat ders verdiğini buna rağmen haksız ve mesnetsiz icra takibi başlattığından bahisle, davaya konu ödemediği senetler üzerinden başlatılan —dosyası yönünden durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf müvekkilinin işletmesine gelerek indirimli eğitimden faydalanmak istediğini, buna ilişkin aralarında sözleşme imzalandığını, —-edinimini süresinde ödemediğinden bahisle icra takibi başlattıklarını davacı tarafından ileri sürülen iddialar yersiz olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Nüfus aile kayıtları, Dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu değildir. Bu kapsamda öncelikle dosyanın görev yönünden incelenmesi ve sonuçlandırılması gerekmiştir.
6102 Sayılı TTK’nin 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde özel düzenleme olmalıdır. Yine Türk Ticaret Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari dava haline getirmemektedir. Bu veçhile davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında görev hususu değerlendirilip belirlenmelidir.
—- tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkınıdaki Kanununun 3/1-I-bendinde ise Tüketici işlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya…. —– arasında kurulan,——— dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır. Somut olayda; dava konusu senedin, tüketici davalı tarafından davacıya kurs hizmeti için verilen tutarın teminatı olarak düzenlendiği ileri sürülmektedir.
Buna göre, gerek davacı iddiası gerekse davalı savunmaları kapsamında, taraflar arasındaki temel ilişkinin kurs hizmeti olduğu, davacının 6502 sayılı Kanunda belirtilen ———– girdiği, davalının ise “———– olduğu ve uyuşmazlığın da tüketici işlemi olan hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın 6502 Sayılı Kanun kapsamında görülüp sonuçlandırılması gerektiği ———– anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği ile Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle;6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 6502 sayılı TKHK’nın 3/k,l 73/1,83/2 maddeleri uyarınca görevli mahkemenin ———TÜKETİCİ MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; veya kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ —- MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı tarafın ve davalı tarafın yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.