Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/298 E. 2023/156 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/298 Esas
KARAR NO: 2023/156
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/04/2022
KARAR TARİHİ: 27/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin et satışı ticareti ile iştigal ettiğini, davalıya ekte bulunan faturalardan da anlaşılacağı üzere çeşitli tarihler de —–satışıgerçekleştirdiğini, ancak bu fatura bedellerinin davacının tüm taleplerine rağmen ödenmediğini, davacı alacağının tahsili için —–dosyası ile ilamsız icra takibi başladığını, ancak davalı tarafça, işbu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, işbu itiraz üzerine uyuşmazlığın çözümü için —— başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanmadığını ileri sürerek — dosyasındaki davalı borçlunun itirazının iptali ile ve takibin bütün alacak ve ferileri yönünden devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının alacağın %20’inden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine,
mahkeme harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu faturalarının davalıya tebliğ edilmediğini, faturanın tek başına alacağın varlığını gösteren bir belge olmadığını, bu nedenle faturanın ilgili tarafa tebliğ edilmiş olup olmamasına göre netice değiştireceğini, davacı tarafından ilgili faturanın davalıya tebliğini
ispatlayamadığını, dosyada bu yönde herhangi bir delil bulunmadığını, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi durumunda iddialarının haklılığı ortaya çıkacağını, hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte bir an için fatura geçerli sayılacak ise dahi ilgili mal/hizmetin verildiğinin davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davacı tarafından bu yönde herhangi bir delil sunulmadığını, faiz talep edilmesi hukuka aykırı olduğunu, davalının temerrüde düşürülmediğini savunarak zamanaşımı itirazının olduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, karşı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

DELİLLER:——Taraf şirketlere ait —-eliyle düzenlenerek mahkememize ibraz edilen 11.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu ve lehine delil vasfı bulunduğu, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların bilirkişi incelemesi için ibraz edilmediği, davacı tarafın ticari defterlerine göre dava konusu alacağa dayanak tüm faturaların davacı taraf defterlerinde ve tarafların —– aynen kayıtlı olduğu, davacı tarafın davalı şirketten 54.106,15 TL alacağının bulunduğu belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava,—— sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda; davacı şirketin davalı şirkete muhtelif tarihlerde et satışı gerçekleştirdiği, malların teslim edilmiş olmasına rağmen dava konusu alacağa dayanak fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmediğinden bahisle davalı aleyhine huzurdaki davaya dayanak icra takibinin başlatıldığı görülmüştür.
Türk Medeni Kanunun 6. Maddesinde, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğunu belirtmiştir.Yine Türk Ticaret kanununun 83. Maddesinde, Ticari uyuşmazlıklarda mahkemenin yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebileceğini belirtmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi; ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —– Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” şeklindedir. Yasal düzenleme emredici niteliktedir. Yasanın üçüncü fıkrasında açıkça ifade edildiği üzere, diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının kesin delillerle ispatlanmamış olması ifadelerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesinde 22/7/2020 tarihinde 7251 sayılı kanunun 23. Maddesi ile yapılan değişiklik gereği ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, davacı tarafın dava konusu 54.106,15 TL’lik alacağının tarafların mal/hizmet alım satımına ilişkin düzenlenen—— kayıtlı olduğu, tarafların ticari defterleri incelenmemiş olsa da davalı savunmasına göre uyuşmazlığın mal teslimine yönelik olduğu, davalının dava konusu fatura dönemine ilişkin —– incelendiğinde faturanın — bildirildiği, bu haliyle faturaya konu malların davalı tarafa tesliminin ispat edilmiş olduğunun kabulü gerekeceği —— anlaşılmakla tüm açıklamalar kapsamında davacının davasında haklı olduğu kanaati ile likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle davalı yan aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun —- sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 54.106,15 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan 54.106,15 TL’nin % 20 si olan 10.821,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.695,99TL karar ve ilam harcından baştan alınan 653,47 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 3.042,52 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 653,47 TL peşin harç ile yargılama gideri olarak yapılan 1.336,5‬0 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —— Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/02/2023