Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/273 E. 2022/650 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/273 Esas
KARAR NO : 2022/650

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/04/2022
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——— kayıtlı olduğunu, ——– belirtilen araç için davalı ————– plakalı ———— tarafından sevk ve idare edilmekte iken, iken tek taraflı kaza sonucu ——- yuvarlandığını, kaza sonucunda müvekkilinin eşi ve desteği müteveffa ———– vefat ettiğini, kaza tespit tutanağı ve ekteki diğer belgelerden de açıkça anlaşılacağı üzere, kaza anında —- aracı sevk ve idare eden—–tek taraflı kaza sonucu aracın yuvarlanmasına sebebiyet vermiş olup, %100 kusurlu olup, destekten yoksun kalma tazminatı sebebiyle —- olduğunu, ——- doğum tarihli müteveffa ————–, maddi olay kısmında detayı ile izah olunduğu üzere davacı müvekkilinin eşi olması sebebiyle desteği konumunda olduğunu, vefat ettikten sonra müteveffadan geriye mirasçı olarak davacı müvekkili ————-kaldığını, davacı müvekkili adına yukarıda izah olunan nedenlerle davacı müvekkilin hakkı olan destekten yoksun kalma tazminatının tahsil edilmesi için —- tarihli başvuru dilekçesi ile davalı —— başvurulduğunu ve ekindeki belgeler ile birlikte başvuru dilekçesi davalı şirkete elden teslim edildiğini, davacı müvekkili adına yapılan başvuru taleplerini karşılar şekilde hiç bir geri dönüş yapılmaması sebebiyle huzurdaki davayı ikame etme gerekliliği hasıl olduğunu beyan etmiş, haklı davanın kabulü ile HMK m.107 uyarınca ekte sunulan belgeler ve toplanacak deliler doğrultusunda hazırlanacak bilirkişi raporu ile belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı —–tazminine, yargılama ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul anlamına gelmemekle beraber, —– plaka sayılı aracın müvekkili ——- olduğunu, müvekkili şirketin iş bu —- istinaden sorumluluğu sakatlanma ve ölüm kişi başına —— ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin —- müşterek müteselsil sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluğu da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili —- bulunmadığını,—- olup, bu nedenle bu —- ettiren kişinin işleteni olduğu —- verdikleri zararların karşılanması amaçlandığını,—- ise, KTK ve — tanımlanan —-işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralamasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işleten düşen —– limitine kadar temin edeceğini, böyle bir halde ——- sigortacının karşılamakla yükümlü olduğu zararlar, — neden olduğu kazalarda üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazanın meydana gelmesi ve bu kazada —- sorumlu bulunması gerektiğini, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 86. madde gereğince araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde ———- tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmayacağını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; müteveffa açısından destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacı, müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmesi gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı, bilindiği gibi zarar görenin gelecekte gerçekleşmesi —–zararının karşılanmasını konu alacağını, bu bağlamda tazminatın hesaplanabilmesi için müteveffa ve destekten yoksun kalanın—- çalışma hayatları ve gelir düzeyleri ve sair konularda varsayımlarda bulunmak gerektiğini, bu varsayımlar — bir takım teknik hesaplamalar sonucu destekten yoksun kalma tazminatı bulunacağını, yani davaya konu —– poliçesinin teminatı maktuen ödenecek —- olmadığını, poliçede belirtilen limit, ölüm halinde mutlak ve likit ödenecek meblağ olmayıp, vefat edenin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yoksun kaldıkları zararın, yani destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması sonucunda belirleneceğini ayrıca dava konusu kaza sırasında davacı,— yolcu konumunda bulunmakla hatır için bindiği sabit olduğundan tbk 51-52 m. uyarınca— yapılması gerektiğini, her ne kadar 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 87.maddesinde hatır taşımacılığı genel hükümlere tabi kılınmış ise de,——— hatır taşıması da olsa taraflar arasında “—–” ilişkisinin kurulduğu yönünde olduğunu, — kararlarında, hatır taşımasının söz konusu olduğu durumlarda TBK’nin 51-52 maddeleri uyarınca tazminattan belli bir ölçüde hakkaniyet indirimi yapılması öngörüldüğünü beyan etmiş, açılan haksız davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Hukuk Uyuşmazlıklarında ———,—– —- Belgesi,———- başlıklı belge, dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava, Trafik kazası nedeniyle 6098 Sayılı TBK’nin 53/3 maddesi gereğince açılmış destekten yoksun kalma Tazminatı (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nin 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak ön inceleme duruşması için yapılan davet sonucunda duruşma açılmış ancak ön inceleme duruşmasından önce davadan feragat edildiği anlaşılmakla aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından ön inceleme duruşmasından önce —— sistemi üzerinden verilen dilekçe ile eldeki davadan feragat edildiği beyan edilmiştir.
Davalı vekili tarafından da UYAP sistemi üzerinden gönderilen 27/09/2022 tarihli dilekçe ile dava konusu maddi tazminat talebine ilişkin olarak davacı vekiline ödeme yapıldığı ve bu kapsamda davadan feragat edildiğinden davanın reddine karar verilmesine karar verilmesi istenmiştir.
6100 Sayılı HMK’nin 74.maddesi kapsamında dosyaya mübrez vekaletnamesi üzerinde yapılan incelemede davacı vekilinin davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nin 309/1.maddesi gereğince; feragat dilekçe ile veya sözlü olarak yapılır. HMK’nin 310/1 maddesi gereğince; Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK’nin 309/2.maddesine göre ise; feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir. HMK’nin 309/4 maddesine göre de; Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
6100 Sayılı HMK’nin 311.maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmü bulunmaktadır.
6100 Sayılı HMK’nin 312/1.maddesine göre ise “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat veya kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerini mahkumiyet, ona göre belirlenir.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve anılan yasal düzenlemeler ışığında usulüne uygun olarak yapılan ve davayı sona erdiren taraf işlemi niteliğindeki vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nin 323.maddesinde sayılan yargılama giderleri ise taraf vekillerinin beyanlarına ve dosya kapsamına göre karşılıklı olarak tarafların üzerlerinde bırakılmıştır. Ancak —– ilişkin yargılama giderine gelince; davanın niteliği, ödeme için yasal başvuru süreci, taraf vekillerinin beyanları ve özellikle sunulan makbuz ve ibraname başlıklı belge gözetildiğinde; davadan feragatin aslında sulh sözleşmesine bağlı olarak davalıca yapılan ödeme nedeniyle yapıldığı, sunulan belgede ——ücretine yönelik bir düzenleme bulunmadığı, esasen hakkın özünden feragat edilmediği, tarafların— görüşmelerine de katıldığı anlaşıldığından davanın açılmasına davalı —– şirketinin sebebiyet verdiği düşüncesiyle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13)maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gereğince —- bütçesinden—ücretinin ise davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Davalı şirket tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davalı şirket üzerinde bırakılmasına;
4-)492 Sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin (III) kısmınin 2-a fıkrası gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, Harçlar Kanununun 22.maddesi gereğince davanın ön inceleme duruşması yapılmadan önce feragat ile sonuçlanmış olması nedeniyle 1/3’ü alınacağından, alınması gereken 26,90 TL karar ve ilam harcının, başlangıçta alınan (80,70 TL) peşin harçtan mahsubuyla bakiye 53,80 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesine göre —- uyarınca —- bütçesinden ödenen —– ücretinin davalı —— şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansınin yatırana iadesine, (Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına )
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi