Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/263 E. 2022/576 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/263 Esas
KARAR NO: 2022/576
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ: 08/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- numaralı —— plakalı aracın detayı ekli kaza tutanağında belirtildiği gibi—-günü sebep olduğu kaza sonucunda müvekkili——- plakalı aracın hasarlandığını, meydana gelen kazada —— KTK’nın 57. Maddesini ihlalinden dolayı kusurlu bulunduğu, müvekkilinin, meydana gelen kaza ile ilgili olarak hasar dosyası açtırarak gerekli işlemleri yaptırdığını, meydana gelen bu kazaya istinaden davalı … tarafından eksper raporu tanzim edildiğini, sigorta şirketi bu raporu baz alarak müvekkiline hasar ödemesi için —- ödemede bulunduğunu, düzenlenen bu eksper raporu afaki olduğu, müvekkilininin aracında ortaya çıkan gerçek hasarı yansıtmadığını, atanan eksper raporundan da anlaşılacağı şekilde müvekkilinin aracında —-hasar tespit edildiğini, yaşanan trafik kazasından sonrasında müvekkilinin aracı çok ağır hasar aldığını, söz konusu trafik kazasından dolayı müvekkiline ait araç hasarlandığını ve aracın tramer kaydına hasar işlendiğini, müvekkiline ait aracın ikinci el piyasa rayiç değerinde bir kayba sebep olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin aracında meydana gelen hasardan kaynaklı şimdilik—– eksik bakiye alacaklarını davalı şirketinin temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı —- alınarak müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin aracında meydana gelen hasardan kaynaklı şimdilik —– değer kaybı tazminatının davalı şirketin temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı —– alınarak müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin aracında meydana gelen gerçek hasarın tespiti için ekspere ödenen—- yargılama giderinden sayılarak sigorta şirketi üzerine bırakılmasına, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı — bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca; alacağın miktarının belli olmaması halinde belirsiz alacak davası açılabileceği, davacı tarafın araç hasarı zararı yönünden talep konusunu belirlendiği ve fakat davasını yine de belirsiz alacak davası olarak ikame ettiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacı tarafın dava konusu tamamen ve açık şekilde belirli olduğunu iddia etmesine rağmen davanın belirsiz alacak davası olarak açılması hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davacının belirsiz alacak davası açmakta menfaati bulunmadığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca davanın esasına girmeden doğrudan ve usulen reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan —– plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde —- sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihi itibariyle araç başına —- olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, huzurdaki uyuşmazlıkta hasar dosyasının müvekkili şirket tarafından incelendiğini, sigortalı aracın en fazla yüzde —–kusurlu olabileceği tespit edildiğini, bu durumda, sigortalı aracın hiç kusurunun bulunmayabileceği değerlendirildiğinden dosya üzerinde kusur tespiti yapılmasını talep ettiklerini, huzurdaki uyuşmazlığa konu talep için, işbu davadan önce, davacı yana —değer kaybı tazminatı ödendiğini, hesaplama, tamamen doğru verilere göre yapıldığını ve müvekkili şirket poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini savunarak zamanaşımına uğramış davanın reddine, zarar meblağının belirlendiği iddia edilmesine rağmen belirsiz alacak davası açıldığı müşahede edildiğinden davanın usulden reddine, sigortalı aracın kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığından davanın reddine, aksi halde kusur tespitinde bulunulmasına, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, değer kaybı ve hasar tazminatı taleplerinin cevap dilekçelerinde belirttikleri ve re’sen gözetilecek nedenlerle esastan reddine, yokluklarında aldırılan ve makul gider kapsamında olmayan ekspertiz ücreti talebinin reddine, ret taleplerinin kabul edilmemesi halinde; kabul anlamına gelmemek kaydı ile, araç hasarı ve değer kaybı yönünden yukarıda belirttikleri gibi bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu ile bakiye teminat limiti gözetilerek hüküm kurulmasına, kabul anlamına gelmemek kaydıyla aleyhlerine tazminata hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi beyan ve talep edilmiştir.
DELİLLER : Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava şartı Arabuluculuk Son Tutanağı, —– Kaza Tespit Tutanağı,—– dosyadaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , Trafik Kazası nedeniyle davacının maliki olduğu araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan hasar ve değer kaybının ——- kapsamında davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nin 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşmasına başlanmış ve öncelikle yasal süreç gereği dava şartlarının mevcudiyeti yönünden incelemeye tabi tutularak aşağıdaki sonucu ulaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Dava Şartları Başlıklı 114/1-i maddesinde ‘Aynı davanın, daha önce kesin hükme bağlanmamış olması’ dava şartı olarak yer almıştır. Dava Şartlarının İncelenmesi başlıklı 115/2.maddesinde ise” Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü bulunmaktadır. 6100 sayılı HMK’nin 303.maddesine göre; kesin hüküm ,ilişkin olduğu konuda uyuşmalığı ortadan kaldırmaktadır. Bu ilke gereği açılan davada kesin hüküm bulunması dava şartı olup resen gözetileceği malum ve maruftur.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler, yapılan açıklamalar ile iddia ve savunma ışığında somut olayda; davacının vekili aracılığıyla aynı konuya ilişkin olarak — sayılı karar ile KESİN olarak karar verildiği tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından aynı konuya hasren—— tarihinde işbu dava ikame edilmiş ve duruşmada da davanın aynı konuya ilişkin olduğu açıkça beyan edilmiştir. Dolayısıyla, davacı vekilinin tahkim yargılamasına ve özelde ekspertiz ve bilirkişi raporlarına yönelen itirazlarının değerlendirilmesine ve yargılama yapılmasına yasal olanak görülmemiştir. Binaenaleyh, gerçekleşen bu durumun 6100 sayılı HMK’nin 114/1-i maddesi gereğince dava şartı olduğu ve dava şartı eksikliğinin giderilmesinin de mümkün olmadığı sonuç ve kanaatiyle davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir—-
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın, 6100 Sayılı HMK’nin 114/1-i maddesi gereğince ‘kesin hüküm nedeniyle; 6100 Sayılı HMK’nin 115/2.maddesine göre DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Davalı taraf davada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/1 ve 7/2 maddeleri gereğince 20,00 TL vekalet ücretinin ve 11,50 TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-)Davalı tarafından vekille temsil dışında başkaca bir yargılama gideri yapılmadığından işbu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
6-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, (Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda;6100 sayılı HMK’nin 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle—————Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.08/09/2022