Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/262 E. 2023/573 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/260 Esas
KARAR NO: 2023/575
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/04/2022
KARAR TARİHİ: 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …, diğer davalılar —— Şti. ve … hakkında ——- E.sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, icra takibinden dolayı müvekkili şirkete İİK m.89 gereğince haciz ihbarnameleri gönderildiğini, gönderilen haciz ihbarnameleri usulsüz olarak tebliğ edildiğni, müvekkilinin bu ihbarnamelerden haberi olmadığını ve bu sebeple de haciz ihbarnamelerine yasaya uygun süreler içerisinde itirazda bulunamadığını, müvekkilinin borçlulardan ——– Şti. ile geçmiş dönem ticari ilişkisi mevcut olduğu 31/12/2016 tarihinden beri hiçbir ticari işlemi bulunmadığını, diğer davalı … ise ——– Şti.’nin tek ortağı ve şirket yetkilisi olduğunu, müvekkili şirket ile herhangi bir ticari ilişkisi mevcut olmadığını bu sebeplerle müvekkilinin şirketin davalılara herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile ——– E.sayılı dosyasından da tüm davalılara herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile müvekkili ile ilgili ——– E.sayılı dosyasından İİK. M.89 gereğince de borçlu olmadığının tespiti ile borçlu sıfatının iptaline karar verilmesi gerektiğini beyan ederek öncelikle İİK.m.72/3 gereğince icra takibinden sonra açılacak menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini talep edebileceği düzenlendiğinden ihtiyati tedbir kararı verilerek——– Esas Sayılı dosyasından icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda tedbir kararı verilmesini, müvekkili şirketin davalılara herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile ——– E.sayılı dosyasından da tüm davalılara herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile müvekkili ile ilgili ——– E.sayılı dosyasından İİK. M.89 gereğince de borçlu olmadığının tespiti ile borçlu sıfatının iptalini, yargılama gideri ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Bu ödemenin haklı bir nedene dayanmadığı düşüncesinde olan ancak yasal gereklilikleri yerine getirmediği ya da getiremediği için parayı icra veznesine ödemiş olan alacaklı bakımından İİK’nın 89 uncu maddesinin beşinci fıkrasında, ödeme tarihinden itibaren bir yıllık süre içinde istirdat davası açma hakkı tanındığını, takip borçlusu, ona ait bir mal veya hakkı elinde bulundurmadığı halde bu tutarı icra dairesine ödemek zorunda kalan üçüncü kişi karşısında sebepsiz biçimde zenginleştiğini, üstelik istirdat davası sadece sebepsiz zenginleşen borçlu aleyhine değil, borçlu ile işbirliği içinde davranarak üçüncü kişiyi zarara sokan (kötüniyetli) alacaklı aleyhine de açılabileceğini, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren açılması öngörülen menfi tespit davası (İİK.m.89/3) borcun bulunmadığı iddiasına dayanmakta iken, ödemeden sonra açılması öngörülen istirdat davası (İİK.m.89/5) haksız/nedensiz ödenmiş bulunan paranın geri alınması amacına yönelik olup birbirinden tamamen farklı olduğunu, davacı tarafından borç ödenmediğini, bu konuda da davanın dava şartı yokluğundan reddini, karar verilmesi gerektiğini, davacı borcunu ödemediği için işbu davayı açamayacağı gibi, davalı alacaklı olarak da taraflarına husumet yönlendirilemeyeceğini, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, icra dosyasından davacıya karşı yapılan işlemlerde kanuna aykırılık veya usulsüzlük bulunmaması nedeni ile davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın, İİK 72. Maddesine göre açılmış bir menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi halinde dava ehliyeti yokluğundan reddini, İİK 89/5 Menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi halinde de dava şartı ve husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, davacının tebdir taleplerinin reddini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın nitelendirilmesinin İK 72. Maddesine göre olması halinde dava ehliyeti yokluğundan reddini, Haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın nitelendirilmesinin İK 89/5 maddesine göre olması halinde dava şartı ve husumet yokluğundan reddini, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Davalılar … ile … vekili 23/06/2023 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Davalılardan …, müvekkilleri aleyhine ——– E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatdığını ve takibin kesinleştiğini, davacı şirkete İİK m.89 gereğince haciz ihbarnameleri gönderildiğini, daha önce yine aynı konu için ——- Esas numaralı dosyada yargılama yapıldığını, davalı müvekkillerinin o davada olduğu gibi mahkemenizde ikame edilen bu davada da usulen taraf olarak gösterildiğini, davacının iddia ettiği gibi müvekkillerine herhangi bir borçları bulunmadığını beyan ederek davanın kabulü ile usulen olarak husumet yöneltilmiş olan taraflfurıf yargılama giderlerinin yükletilmemesine dair karar verilmesini beyan etmiştir.

Deliller:Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.——– Sorusturma dosyasının uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.——– E. sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.———- esas sayılı dosyasının uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava, İİK 89/3.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır.Başlangıçta heyet olarak yargılaması yürütülen iş bu dosya, yapılan kanun değişikliğine bağlı olarak 09.06.2023 tarihli ara karar uyarınca üye hakim uhdesine tevdi edilmiştir.Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi ara kararla değerlendirilmiş, tedbire itiraz üzerine verilen ara karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır. Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ışığında somut olaya gelindiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, İİK 89/3.maddesinden kaynaklanan menfi tespit davası olduğu, dava türü bakımından TTK’da sayılan mutlak ve nispi ticari davanın şartlarının oluşmadığı, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki olmaması sebebiyle, davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin ——— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin ——– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan ——- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (kararın tebliği ile ihtarat yapılmış sayılmasına), bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Süresinde başvuruda bulunulması halinde yargılama harç ve giderlerinin 6100 Sayılı HMK 331/2. maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemede verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——- Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2023