Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/258 E. 2023/469 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/258 Esas
KARAR NO: 2023/469
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/04/2022
KARAR TARİHİ: 19/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.02.2019 tarihinde müvekkili şirket nezdinde —- poliçesi ile sigortalı ve davalının maliki olduğu —— plakalı aracın sürücü —– idaresinde iken çarpmış olduğu —— plakalı araçta maddi hasar meydana geldiğini, kaza nedeniyle müvekkili şirket tarafından karşı aracın hasarı için aracın malikine 14.03.2019 tarihinde 6.163,88 TL hasar tazminatı ödendiğini, Trafik Kazası Tespit Tutanağında; Sigortalı —– plakalı araç sürücüsü —– kaza esnasında 1,49 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, davacı müvekkili şirketin ödediği tazminatı K.Motorlu araçlar —– (trafik) Sigortası Genel Şartları B.4-c. Md. uyarınca rücu edebilme hakkı olduğunu, bu nedenle, müvekkili şirket tarafından ödenen tazminatın davalıdan tazmini için —– E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu, belirtilen itirazın iptali için işbu davanın açıldığını, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla; borçlu/davalının —— E. sayılı icra dosyasına karşı yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine asıl alacağın %20′ sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.

DELİLLER: Arabuluculuk Tutanağı,Hasar Dosyası Örneği, Trafik tescil Kayıtları, Ödeme belgeleri, —— E. Sayılı dosyası, Trafik Tescil Kayıtları, ZMMS poliçesi, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Ekspertiz Raporu, Bilirkişi Raporu, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:Dava, dava dışı üçüncü kişinin aracına verdiği zarar nedeniyle üçüncü kişiye yapılan ödemenin —– genel şartları uyarınca davalı sigortalıdan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.2918 sayılı KTK’nın 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1. maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Sorumluluk Genel Şartlarının B.4.c maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş olmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu belirtilmiştir. Bu haliyle; hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK’nın 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. Somut olayda; 24.02.2019 tarihinde, davacı şirket nezdinde —— poliçesi ile sigortalı ve davalının maliki olduğu —— plakalı aracın sürücü ——- idaresinde iken çarpmış olduğu —— plakalı araçta maddi hasar meydana geldiği, kaza nedeniyle davacı şirket tarafından karşı aracın hasarı için aracın malikine 14.03.2019 tarihinde 6.163,88 TL hasar tazminatı ödendiği, işbu bedelin tahsili talebi ile davalı aleyhine —— Esas sayılı icra takip dosyası ile takip başlatıldığı görülmüştür.Tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınan bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda, davalı sigortalıya ait araç sürücüsünün 1,56 promil alkollü iken gerçekleşen dava konusu kazanın meydana gelmesinde %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, kazanın münhasırın alkolün etkisi nedeniyle meydana geldiği, davacının rücu günü itibariyle 6.163,18 TL tazminat alacağı bulunduğu yönünde tespit ve görüşlere yer verildiği bu haliyle dava konusu kazanın gerçekleşmesinde kusurun tamamen sigortalı araç sürücüsünde olması ve kazanın münhasıran alkolün etkisi nedeniyle meydana gelmesi nedeniyle genel şartlar uyarınca üçüncü kişiye ödenen tazminatın davalı sigortalıya rücu şartlarının açıkça gerçekleştiği anlaşılmakla davanın kabulü ile ödeme tarihinden itibaren faiz istenebileceği ve taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek davalı-borçlunun —– Esas sayılı takip dosyasına 6.163,18 TL asıl alacak ve 712,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.875,91 TL’ye karşı yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar verilmiştir.2004 Sayılı İİK’nın 67/2 maddesine göre tarafların tazminat talepleri yönünden yapılan değerlendirmede ise olayın haksız fiilden kaynaklanması, sonuca yapılan yargılamaya göre kusura, alkole ve hasara ilişkin alınan bilirkişi raporları sonucunda ulaşılması, kusur durum oranı ile kazanın alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediğinin mahkememizce tayin ve tespit edilmesi karşısında davalı borçlu yönünden alacağın muayyen olmadığının anlaşılması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebi dinlenmemiştir. Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebini ise yargılama sonucunda alacaklı-davacının haklı çıkması ve takibin aynen devamına karar verilmesi nedeniyle reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen aleyhinde hüküm verilen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gözetilerek dava öncesi —– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun —— Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin 6.163,18 TL asıl alacak ve 712,73 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 469,69 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 83,06 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 386,63 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 83,06 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 2.710‬,00 TL nin kabul red oranına göre 2.709,63 TL lik kısmının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 6.875,91 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 720 TL nin kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 719,90 TL lik kısmının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 720 TL nin ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 0,10 TL lik kısmının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğnda; 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/06/2023