Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/253 E. 2023/404 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/253 Esas
KARAR NO: 2023/404
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 08/04/2022
KARAR TARİHİ: 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı yanın —— adlı şahıs firması sahibi olduğunu, şahsına ait olan firma ile birtakım firmaların yetkili satış bayiliğini ve servis hizmetlerini yaptığını, davacı yanın, davalı şirkete ait olan ve “—— Hastanesi” adı altında hizmet veren hastanenin kendi alanı ile ilgili bir takım teknik bakım, satış ve onarım işlerini yaptığını, bunlara ilişkin servis formlarının hastanenin görevlendirdiği ——- tarafından imzalandığını ve işlerin bitirilmesine rağmen, davacı yanın alacağının ödenmediğini, davacı ile davalı şirket arasındaki yapılan mutabakat neticesinde taraflarca imzalanmış olan 9 adet teknik servis formu uyarınca 2 adet kazan pompası değişimi, 1 adet —– satış ve montajı, 9 adet —— dış ünite bakımı, 40 Adet —— İç ünite bakımı, 3 adet —— tek yön kaset Onarım Giriş Acil, 2 adet —— Onarımı, 1 det Çatı Katı Sistem odasında bulunan —— Onarımı, 2 adet —— bakım ve onarımı, 1 adet ——– satın alındığını, değiştirildiğini ve bakım yapıldığını, Yapılan hizmetlere ilişkin davacı tarafından düzenlenen faturanın da davalı şirkete gönderildiğini, davalı tarafça ödemenin yapılmaması üzerine, ——- Noterliğinin 07.12.2021 tarih ve —— Yevmiye numaralı ihtarın çekildiğini, fatura bakiyesinin ihtara rağmen ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili amacıyla huzurdaki davanın ikame edildiğini, arz ve izah olunan nedenler ile davalarının kabulüne, davacı yanın 60.791,24 TL alacağının hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /TALEP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu servis formlarının ——- isimli personel tarafından imzalandığını, formların herhangi bir geçerliliğinin ve ——-isimli personelin de imza yetkisinin bulunmadığını, halihazırda formlarda imzası bulunan personelin davalı şirket nezdinde çalışmadığını, Bu nedenle, davacı yanın, söz konusu hizmetleri davalı yana sağladığını ispatlayamadığını, söz konusu hizmetlere ilişkin olarak kesilen 13.10.2021 tarih ve —— fatura numaralı e-faturanın, davalı şirkete tebliğ edilmediğini, söz konusu faturanın varlığından, davacı yanın faturanın ödenmesi için araması üzerine haberdar olunduğunu, —– Noterliği ——- Yevmiye Nolu ve 22.11.2021 tarihli ihtarname ile söz konusu faturaya itiraz edildiğini, taraflar arasında herhangi bir hizmet sözleşmesi bulunmadığını, davalı şirketin, davacının sağladığını iddia ettiği hizmetlerden yararlanmadığını, söz konusu hizmetlerin hangi sürede, ne kadar ücret karşılığında verileceğinden de haberdar edilmediğini, davacı yan tarafından düzenlenen fatura konusu hizmetlerinde piyasa değerinin üzerinde ve fahiş olduğunu, arz ve izah olunan nedenler ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

DELİLLER: Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Son Tutanağı, Hizmet Sözleşmesi, ——- Ticaret Sicil Kayıtları,——- Kayıtları, Nüfus Kayıtları, Vergi Dairesi Kayıtları, Ticari Defter ve Belgeler,——Noterliğinin 22.11.2021 yevmiye tarihli —— yevmiye numaralı ihtarnamesi, ——Noterliğinin 07.12.2021 tarihli —— yevmiye numaralı ihtarnamesi, Teknik Servis Formları, —— kayıtları, 3.10.2021 tarihli 60.791,24 TL bedelli Fatura, Tarafların 2021 Yılına Ait BA-BS Formları, Tanık Beyanları, Bilirkişi Raporu, Dosyadaki Sair Bilgi Ve Belgeler.
TANIK (DAVACI TANIĞI)——-; ‘Ben davacı ——- tanırım, ben ——- ilçesinde —— şirketinin yetkili servisi olarak çalışırım, ——- yine İklimsa şirketinin ——- yetkili servisi olarak çalışmaktadır, ben bana sormuş olduğunuz olayı hatırladım, dava konusu ——- Hastanesindeki ameliyathane klimaları, bireysel sistem klimalara —— iç ünite dış ünite sistemleri, çatı katındaki sistemler, genel olarak hastanedeki ısıtma ve soğutma sistemlerinin bakım, onarım ve yenilenmesi işini almıştı, bu işin bir kısmını —— kendisi yaptı, bir kısmını da ben ve arkadaşım —– birlikte yaptık, bu işi biz ara ara yapıp tamamladık, ancak biz yaptığımız işi —— adına yaptık, hattı gereken malzemeleri de ben karşıladım ancak parasını —— aldım, daha doğrusu biz —— ile birlikte ——- hastanesinde yapmış olduğumuz işin bedelini ——- aldık, ancak bizim —— ve hastanenin teknik servisinden duyduğumuza göre davalı şirket —– bu işin ücretini ödememiş, bizim hastanede yaptığımız işin o günkü rakamla bedeli toplam 60-70 bin TL olduğunu tahmin ediyorum dedi. Davalı vekilinin isteği üzerine soruldu: bizim yaptığımız işte teknik servis formu iş bitip teslim edildiğinde işi yapan kişi düzenler ve işveren adına hazır bulunan bir kişiye imzalatılır somut olarak bizim iş de örneğin ben işi bitirdiğimde yaptığım işi kullandığım malzemeyi teknik servis formuna yazarım ve olayda olduğu gibi hastanenin teknik sorumlusuna imzalatırım ve teslim ederim dedi. Bu işlem işin yapılıp bitirildiğine ve teslim edildiğine yönelik belgedir, fatura ise kurumsal şirketlerde genelde sezon sonunda ya da yıl sonunda düzenlenir, bizim işteki uygulama bu şekildedir dedi. Lüzumuna binaen tanıktan soruldu: biz işi teslim edip bitirdiğimizde teknik servis formlarını hastanede çalışan hastanenin teknik servis sorumlusu —— isimli kişiye teslim ettik ve imzalamıştık dedi. Biz aynı anda —— ile hastanede çalışmadık ancak sürekli irtibat halindeydik, —— ve arkadaşı —— isimli kişi de iş için gidip geldiğini biliyorum dedi. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir, ‘şeklinde beyanda bulunmuştur.
TANIK (DAVACI TANIĞI) ——; ‘Ben diğer tanık —— ile birlikte —— şirketinin yetkili temsilcisi olarak çalışırız, davacı —— bizimle başka bir ilçede aynı işi yapmaktadır, bana sormuş olduğunuz dava konusu işi ——- almıştı, ancak yoğunluk nedeniyle ve arkadaşımız olduğu için ve zaman zaman yaptığımız üzere yardımlaşmak amacıyla bu işin bir kısmını bize vermişti, biz işin kendimize düşen kısmını sanırım 2021 yılında tamamlayıp ——- Hastanesi’nin teknik servis sorumlusu ——- isimli kişiye teslim ettik, hatta sistem odasına buz atıldığı için yeni klima takmıştık, biz kendimize düşen işi tamamladıktan sonra ücretimizi de ——- aldık, ancak —— yapılan bu işin bedelini davalıdan alamadığını duyduk, bize arkadaşımız olduğu için kendisi anlatmıştır dedi. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir’ şeklinde beyanda bulunmuştur.

İDDİA VE SAVUNMA KAPSAMINDA UYUŞMAZLIĞIN NİTELİĞİ VE VAKIALARA GÖRE DELİLLERİN TARTIŞILIP DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE SONUÇLARI:Dava, Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nin 4/2 maddesi gereğince dava değerine göre 6100 Sayılı HMK’nin 316 ilâ 322. maddeleri gereğince basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak dava şartları, hak düşürücü süre ,ilk itirazlar ve zamanaşımına ilişkin hususlar değerlendirilmek suretiyle ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete rağmen duruşmaya katılan taraf vekillerinin sulh olmak istemediklerine yönelik beyanları üzerine tahkikata geçilerek deliller toplanmış, tahkikat işlem ve incelemeleri yerine getirilip tamamlanmış ve araştırılacak bir husus kalmadığı tespit edilerek, son duruşmada hazır bulunan her iki taraf vekilinin sözlü açıklamaları da dinlenip zapta geçilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davacının nüfus çıkartılarak dosyaya konulmuş davalı şirketin de ticaret sicil kayıtları çıkartılarak dosyaya kazandırılmıştır. Yapılan araştırmalara göre gerçek kişi davacının bilanço usulüne göre ticari defter tuttuğundan tacir olduğu ve dolayısıyla mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden mükellef kayıtları ve uyuşmazlığa ilişkin 221 yılına ait BA, BS formları, gelir vergisi beyannamelerine ilişkin bilgi ve belgeler celbedilmiştir. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Yapılan açıklamalar, anılan yasal düzenlemeler, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olaya bakıldığında; taraflar arasındaki uyuşmazlığın hizmet sözleşmesi kapsamında düzenlenen 13.10.2021 tarihli 60.791,24 TL bedelli faturaya dayalı olacak açılmış alacak davası olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce açılan işbu dava üzerine taraf teşkili sağlanarak işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Bu kapsamda taraf vekillerince gösterilen deliller ve davanın niteliği gereği resen toplanması gereken tüm deliller toplanmış ve dosya kapsamına göre tarafların tacir o gözetilerek 6102 Sayılı TTK’nin 83-85 maddeleri ve 6100 Sayılı HMK’nin 222. maddeleri kapsamında inceleme gün ve saati belirlenerek tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bu minvalde dosya bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiştir. Bilirkişi SMMM ——- tarafından tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan raporda özetle ve mealen; tarafların incelenen 2021 yılına ait ticari defterlerinin ,süresinde tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, süresinde kapanış tasdikinin yapıldığının tespit edildiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, ancak dava konusu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafından davacıya ——-Noterliğinin 22.11.2021 yevmiye tarihli —— yevmiye numaralı ihtarname ile faturaya konu hizmetin alınmadığı, iş ve işlemlerin yapılmadığı, fatura içeriğinin gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle itiraz edildiği, davacı tarafından davalıya gönderilen ——-Noterliğinin 07.12.2021 tarihli ——- yevmiye numaralı ihtarname ile fatura bedelinin üç gün içinde ödenmesinin istendiği, faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmamasına rağmen 2021 yılında vergi dairesine alış olarak bildiriminin yapıldığı, faturaya konu hizmetin davalı tarafa 07.07.2021 -30.09.2021 tarihlerinde düzenlenen sekiz adet servis formu ile verildiği ,teknik servis formlarında imzası bulunan ——-isimli kişinin davalı şirket çalışanı olduğunun ——— kayıtları ile tespit edildiği, bütün bunlara göre davacının fatura tarihi olan 13.10.2021 tarihi itibariyle 60.791,24 TL alacağının olduğu yönünde tespit, hesap ve görüşlerini içerir rapor verilmiştir. Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve beyan ve itirazları değerlendirilmiştir. Bilindiği üzere Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2). Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir. Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz Fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Faturanın dayanağı olan temel ilişkinin ispatı gerekir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaz Malın tesliminin satıcı tarafından kanıtlanması gerekir. Faturanın sadece satıcının ticari defterlerinde kayıtlı olması malın teslimi için de karine teşkil etmez Somut olayda davalının faturaya BA olarak vergi dairesine bildirdiği, servis formlarında ismi geçen —— isimli kişinin davalının çalışanı olduğu, mahkememizce hizmet yani servis işinin yapılıp yapılmadığına ilişkin dinlenen davacı tanıkları beyanından hizmetin verildiğinin kesin olarak anlaşıldığı, böylece taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi ilişkinin sabit ve geçerli olduğu, faturanın davalı şirket tarafından vergi dairesine beyan edilerek içeriğinin kesinleştiği, sonradan faturaya itiraz edilmesinin , iade edilmesinin veya ticari defterlere kayıt edilmemesinin işbu sonucu değiştirmeyeceği, gerçekleşen bu duruma göre davalının ancak fatura bedelini ödediğini ispat etmesinin gerektiği ve beklendiği, oysa davalı tarafça ödemeye ilişkin bir savunma yapılmadığı ve delil getirilmediğine göre dava konusu alacağın varlığının ve miktarının aynen ispatlandığı ve sabit kabul edilmesi gerektiği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Binaenaleyh, davacı şirketin davasını, TMK’nin 6 ile HMK’nin 190, 222/3 maddeleri gereğince ispatlanan sözleşme ilişkisi , fatura, ihtarname, ticari defter ve belgeler ,tanık beyanları ve bilhassa mevcut bilirkişi raporuna göre açıkça ispatladığı sonuç ve kanaatiyle dosyaya mübrez sözü geçen bilirkişi raporunun da gerekçeli, dosya kapsamıyla uyumlu, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kabul ve takdir edilerek, davanın niteliği taleple bağlılık ilkesi, tarafların tacir sıfatına göre avans faiz tür ve oranın uygulanmasının gerekmesi ile talebe göre temerrütün dava tarihi ile oluştuğu da gözetilerek davacının davasının kabulü ile; 60.791,24 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. (AY.138/1) 6100 Sayılı HMK’nin 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesi gereğince tamamen aleyhine hüküm verilen davalı sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gözetilerek dava öncesi ——- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın kabulü ile, 60.791,24 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.152,65 TL karar ve ilam harcından başlangıçta alınan 1.038,17 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 3.114,48 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı 1.038,17 TL peşin harç, 11,50 TL vekalet harcı, 123,00 TL posta masrafı ve 1.200,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.453,37 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Kanunu’nun 164/5 maddesine göre davacı vekili için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, maddesi uyarınca hesap ve takdir edilen 9.726,60 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle —— Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2023