Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/226 E. 2023/426 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/226 Esas
KARAR NO: 2023/426
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 31/03/2022
KARAR TARİHİ: 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin —— üretimi faaliyeti yürütmekte olduğunu, davacının müşterisi dava dışı —– şirketine 24.08.2021 tarihinde davalı aracılığı ile 6×25 kilo (150 kilogram) emtia gönderildiğini, ürünlerin gönderildiğinde üzerine —— dökülmüş olduğunun tespit edildiğini ve ürünlerin müşteri tarafından teslim alınmadığını, bunun üzerine davalı tarafından ürünlerin davacıya geri getirildiğini, ürünlerin üzerine —— madde döküldüğü ve ürünlerin hasarlı şekilde 27.08.2021 tarihli tutanak ile davalı —– tarafından imzalandığını, davacının iş bu ürünler için dava dışı müşterisine 87.021,85 TL tutarında fatura düzenlediğini, ancak ürünlerin kullanım dışı hale gelmesi neticesinde faturanın iade edildiğini, meydana gelen zararın tazmini için davalı ile iletişime geçildiğini, ancak yapılan hem sözlü hem yazılı görüşmeler neticesinde davalının, davacının zararını tazmin etmediğini beyan ederek fazlaya ilişkin talepleri, ıslah, dava ve itiraz hakları saklı kalmak kaydı ile 24.08.2021 tarihinde —– şirketine gönderilen 6 x 25 kilo = 150 kilo emtianın üzerine taşıma esnasında —— madde dökülmesi nedeniyle ürünlerin kullanım dışı hale gelmesi nedeniyle şimdilik 1.000 TL (kısmi dava) tutarında uğranılan maddi zararın, işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zaman aşımı sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, taşımaya dair tüm sorumluluğun, müvekkile kargo içeriğini bildirmeyen ve bildirmeden taşıttığı gıda ürünü, maddenin meydana getirdiği var ise hasar ve ziyadan kusurlu ve sorumlu olan davacı/göndericide olduğunu, davacının anılan düzenlemedeki süreler içerisinde bildirimde bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte gönderici, ürün teslimi sırasında gönderilerin cinsi, miktarı, niteliği gibi hususları tam ve doğru olarak bildirmekle yükümlü olduğunu, davacının teslim sırasında kargonun içeriğini bildirmeyerek bu yükümlülüğünü yerine getirmediğnii dava dilekçesinde gönderi içerisinde gıda boyası bulundunu belirttiğini, müvekkilinin üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini beyan ederek davanın reddine yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili 21.03.2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda, TTK 882 gereğince özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlı 14.937,64 TL zarar tutarı hesaplandığnı, başta 1.000 TL olarak talep ettikeliri zararlarını 13.937,64 TL daha arttırarak ıslah etiklerini beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla dava ve ıslah dilekçesinin kabulü ile 14.937,64 TL zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlilkte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili ıslaha karşı beyan dilekçesinde özetle; Davacının gönderi içeriğini ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, taleplerin zaman aşımına uğradığını beyan ederek davanın reddine yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Deliller:Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.—— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.—— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.Mali müşavir bilirkişi ve taşımacılık alanında uzman bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava, 24.08.2021 tarihinde taşıma sırasında meydana gelen olay sebebiyle taşınan ürünlerin kullanım dışı hale gelip gelmediği, bunun sonuncunda davacının davalıdan 1.000,00 TL alacağı bulunup bulunmadığına dair HMK 109.maddesi uyarınca açılmış kısmi davadır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap ve beyan dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilmiştir.Dosyada, davalı vekilinin zaman aşımı itirazı ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, davanın süresinde açıldığı kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.Dosya, taşımacılık alanında uzman bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 22.08.2022 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, ibraz edilen ticari defterler ışığında, tarafların ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve lehlerine delil teşkil ettiği, her iki tarafın kayıtlarına göre aralarındaki ticari ilişkinin sabit olduğu, tarafların —– bildirimlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, davacının, dava dışı müşterisine, davalı aracılığı ile, 150 kg —— gönderdiği, ürünlerin müşteri tarafından- üzerlerine —— madde dökülmüş olduğu tespiti ile teslim alınmadığı, ürünlerin davacıya geri getirildiği, hasarlı şekilde 27.08.2021 tarihli tutanak ile davalı kurye personeli tarafından imzalandığı, davacının bu ürünlerin için dava dışı müşterisine 87.021,85 TL tutarında fatura düzenlediği, ancak ürünlerin kullanım dışı hale gelmesi neticesinde faturanın iade edildiği, gönderici tarafından kapsamının gerçek değeri beyan edilerek kargoya verilen “Değer konulmuş” bir gönderinin kaybı halinde konulan değer kadar, hasara uğradığı hallerde hasar oranında Kargo şirketinin sorumluluk üstlenip hak sahibine değer tutarı kadar tazminat ödeneceğinin belirtildiği, somut olayda, 24.08.2021 tarihinde ——-şubesine ——- sayılı kargo ile dava dışı firmaya gönderilen kargonun 150 Kg —— Kargo olarak alındığı, davacının gönderisi üzerine taşıma sırasında dökülen sıvı neticesinde emtianın kullanılmayacak derecede hasar gördüğü, davacının müşterisi tarafından kabul edilmediğinden geri iade edildiği, buna bağlı olarak göndericinin zararı oluştuğu, zarara sebebiyet verenin Taşıma (kargo) firması olduğu, gönderene ait —– vermiş olduğu zararı tazmin etmesi gerektiği, taraflar arasında taşıma sözleşmesinin bulunduğu, gönderici firmanın gıda işi yaptığı, —— imal ettiğinin bilindiği ancak taşıyıcının dikkatsizliği ve tedbirsizliği nedeni ile 6 adet koliden oluşan 150 kg ağırlığında emtianın bulunduğu paketler üzerine taşıma sırasında yabancı bir kimyasal sıvının dökülerek, sovtaj (geri kazanım ) imkanı olmayan ürünün tamamının zayi olduğu, gönderi üzerinde konulmuş bir değer yoksa kaybı veya zayi halinde tazmin bedelinin TTK Madde 882 Taşıyıcının Sorumluluk sınırları ile belirlenmesi gerektiği, 6 paket 150kg kargonun net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğu, 150 kg x 8,33 SDR=1.249,50 x (SDR kur 24.08.2021 tarihinde 11,9549 TL)= 14.937,64 TL olduğu, bu miktar ile davalı taşıma şirketinin sorumlu tutulabilceği rapor edilmiş olup, davalı tarafın rapora itirazlarının irdelenmesi amacıyla aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına dair ara karar kurulduğu, itirazlar irdelenerek sunulan ek rapora göre, bilirkişilerin ek rapordaki görüş ve kanaatleri ile kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin aynı olduğu görülmüştür.Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarının bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunmasına bağlı olarak yeniden ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, davacı tarafça usulüne uygun sunulan ıslah dilekçesinde alacak miktarının 14.937,64 TL’ye çıkarıldığı, taşıma hizmetinin usulüne uygun sonuçlanmamış olması nedeni ile davalı taşıyıcının sorumlu olduğu, gönderici firmanın —– işi yaptığı, —– imal ettiği, basiretli tacir olan davalının, davacının gıda ürünü gönderdiğini bildiği veya en azından bilmesi gerektiği ve buna ilişkin uygun önlemleri almakla yükümlü olduğu, taşıyıcının dikkatsizliği ve tedbirsizliği nedeni ile 6 adet koliden oluşan 150 kg ağırlığında emtianın bulunduğu paketlerde TTK madde 882’ye göre yapılan hesaplamaya göre davacının 14.937,64 TL zararı olduğu, yerleşik içtihatlar uyarınca taşıyıcının özen yükümlülüğüne uygun davranması gerektiğinden davalı taşıyıcının sorumluluğu doğduğu, davanın açıldığı tarihe ve ıslah tarihine göre zaman aşımının dolmadığı, 3095 sayılı kanun uyarınca, davadan önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir noter ihtarı bulunmadığından, davanın kısmi dava olduğu da nazara alınarak, alacağın 1.000,00 TL’lik kısmına dava tarihi olan 31.03.2022 tarihinden, 13.937,64 TL’lik kısmına ise ıslah tarihi olan 21.03.2023 tarihinden itibaren avans faizi işletilebileceği tespitiyle beraber, davanın kabulüne, 14.937,64 TL’den, 1.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 31.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 13.937,64 TL’sinin ıslah tarihi olan 21.03.2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile toplam 14.937,64 TL’den, 1.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 31.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 13.937,64 TL’sinin ıslah tarihi olan 21.03.2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.020,39 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL ve ıslah harcı olarak alınan 238,02 TL harcın toplamı olan 318,72 TL harcın mahsubuyla bakiye 782,37 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan, peşin alınan 80,70 TL ve ıslah harcı olarak alınan 238,02 TL harcın toplamı olan 318,72 TL harç gideri, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 72,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.790,72 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
E-duruşmaya son verildi.06/06/2023