Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/222 E. 2023/254 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/222 Esas
KARAR NO: 2023/254
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/03/2022
KARAR TARİHİ: 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar hakkında, 15.12.2021 tarihinde—— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların söz konusu dosyaya karşı 28.12.2021 itiraz ederek takibi durduklarını, bunun üzerine dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını ve iş bu davanın açılma mecburiyeti hasıl olduğunu, davacı şirket ile davalı firma arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki sebebi ile davacı firmanın, davalı firmadan ticari kayıtlarında toplamda 870.960,05 TL
alacağı olduğunu, diğer davalı —-, davalı firmanın sahibi ve yetkilisi olduğunu, davalı tarafından, söz konusu mevcut borçların, süresi içinde ödenmediğini, davacı şirketin, borcun ödenmesi taleplerine karşılık olarak borçlu firma ile mevcut borcun bir kısmının ödenmesi hususunda taraflar arasında 14.04.2021 tarihinde protokol düzenlendiğini, taraflar arasında düzenlenen protokole göre, borçlu şirket yetkilisi—– bulunan taşınmazın satışına müteakip davalı borçlu firmanın, davacıya 100.000 TL tutarında ödeme yapacağının kararlaştırıldığını, söz konusu protokol dışında, davalıların protokolde ödeneceği belirtilen 100.000 TL karşılığında protokole bağlı kambiyo senedini tanzim edip davacıya verdiğini, söz konusu senede, davalı —imza atmış olduğunu, söz konusu borcun ödenmesi hususunda davacıya karşı sorumluluk altına girdiğini, protokolde belirtilen ve mülkiyeti davalı—-ait olan söz konusu dairenin satılmasına rağmen davalıların protokole ve senede bağlanan borcu ödemediğini, bu sebeple davalı borçlular hakkında senede bağlı olarak icra takibi başlatıldığını, davalı borçlular tarafından söz konusu takibe karşı itirazda bulunularak takibindurdurulduğunu, davalıların söz konusu senetteki imzalarına bir itirazları olmadığını beyan ederek, davalarının kabulü ile davalıların— dosyasına haksız ve hukuka aykırı bir şekilde yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Başlangıçta davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı firmanın, gerçekleştirmeyi planladığı büyük projelerinde gerek yaşanan ekonomik kriz gerekse alacaklarını tahsil edememesi nedeniyle başarısız olduğunu, önemli ölçüde borç altına girdiğini, iyi niyetle ödemelerini yapmaya çalışsa da malvarlığının borçlarını
ödemeye yetmemesi ve sonunda tıkanma noktasına gelmesi nedeniyle taraflarınca doğrudan iflasına karar verilmesi için dava açıldığını, söz konusu yargılamanın —– sayılı dosyası ile gerçekleştirildiğini ve 21.04.2022 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı ile —–tarihi saat 10:00 itibariyle iflasına karar verildiğini, davalılardan—– münferiden imza yetkilisi olduğunu, davacının iş bu davaya konu protokol ve senede bakıldığında, davacının iddialarının aksine senet üzerinde— yalnızca şirket adına basılan kaşenin üzerinde imzası olduğu kaşe dışında atılan ikinci bir imzanın olmadığının görüleceğini, davacı taraf gerçeği aykırı beyanlar ile davalı — dava ile ileri sürülen alacaktan sorumlu kılma çabası içerisine girmiş olsalar da—–içtihatları ile sabit olduğu üzere, şirket kaşesinin dışında atılan imzanın, şirket yetkilisinin şahsen sorumluluğunu gerektireceğini, aksi halde şahsen sorumluluk söz konusu olmayacağını beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Deliller
Tarafların —— dosya arasına alınmıştır.
—- dosyasının—– dosya arasına alınmıştır.
—- esas sayılı dosyasının—– kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—Dairesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- Dairesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- Dairesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- Dairesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —–sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında kambiyo senede ve protokole dayalı ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
05.07.2022 tarihli celsede;
“…
Ön inceleme aşamasında tarafların ——– dosya arasına alındığı anlaşıldı.
Ön inceleme aşamasında ilgili İcra Dairesine, ilgili —– ve —-yazılan müzekkerelere yanıt verildiği anlaşıldı.
Gelen müzekkere cevaplarına göre ve cevap dilekçesinde belirtildiği üzere davalı şirketin iflasına karar verildiği görüldü.
Davacı vekilinden soruldu: Dava dilekçemizi tekrar ederiz, eksik hususlar giderilsin, dedi.
Davalı—- vekilinden soruldu: Cevap dilekçemizi tekrar ederiz, eksik hususlar giderilsin, iflas eden şirket yönünden şirkete herhangi bir tasfiye memurunun atanıp atanmadığına dair bir bilgimiz yoktur, dedi.
Dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1—– sayılı dosyasından verilen gerekçeli kararın varsa kesinleşme şerhli bir örneğinin —– sistemi üzerinden mahkememize gönderilmesinin istenmesine,
2-2004 Sayılı İİK’nın 194 maddesi gereğince davalı şirket hakkında —- dosyasından iflas karar verildiğinin beyan edilmesi nedeniyle davanın —-Alacaklılar Toplantısından 10 gün sonrasına kadar durdurulmasına,
3—– müzekkere yazılarak iflas kararının örneği de eklenerek davalı şirketin iflas süreci hakkında bilgi verilmesinin, iflas idare memurlarının kimlik-adres-iletişim bilgilerinin bildirilmesi ve ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı ve tarihi hakkında bilgi verilmesinin istenilmesine,
4-Herhangi bir adli hatanın önlenmesi amacıyla dosya kapsamına ve —– içeriğine göre iflas kararından sonra sunulan geçerli bir vekaletname olmaması nedeniyle davalı şirket yönünden davalı vekilinin görevinin sona erdiğinin kabul edilmiş olduğu, ———– alınmış vekaletnamesi olduğu halde bu husus eksik bırakılmış ise bu konuda dosyaya bilgi verip yeni ve geçerli vekaletname sunup görevinin devam ettiğini bildirmesinin gerekli olduğu hususlarının huzuren ihtarına, belirtilen hususlarda beyanda bulunmak/ vekaletname sunmak üzere 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi halde süre sonunda kalemce kontrol edilerek —– kaydının silinmesine,
5-Yukarıdaki kararlara göre iflas idare memurları belli olduğunda —- eklenmesine ve duruşma günü müsait olur ise adlarına dava dilekçesi, tensip zaptı ve iş bu duruşma zaptı eklenmek suretiyle ön inceleme duruşma günü ve saatinin adlarına bu sıfatları belirtilerek meşruhatlı olarak tebliğine, davetiyelere eklenmesi gerekenlerin eklenmesine,
6-Yukarıdaki kararlara bağlı olarak ön inceleme duruşmasının ötelenmesine,”
Şeklinde tespitler yapılarak ve ara kararlar oluşturularak yukarıya aynen aktarılmıştır.
06.12.2022 tarihli celsede;
“…
Geçen celse 3 nolu ara kararı uyarınca— yazılan müzekkereye yanıt verildiği, davalı şirketin iflasının — sayılı dosyasında basit tasfiye şeklinde müdürlüklerince yürütüldüğü, —— toplantısının yapılmayacağının bildirildiği görüldü.
Geçen celse – nolu ara karar uyarınca davalı şirket yönünden dosyaya herhangi bir vekaletname sunulmadığı, iflasa bağlı olarak vekillik görevinin sona erdiğinden davalı şirketin vekil kaydının— silindiği görüldü.
Geçen celse – nolu ara kararı uyarınca iflas idaresinin —-sistemine eklendiği ve ara karar gereklerine bağlı olarak usulüne uygun tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı görüldü.
…”
Şeklinde tespitler yapılarak ve ara kararlar oluşturularak yukarıya aynen aktarılmıştır.
Dosya, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter incelemesinde davacı yanın defterlerini hazır bulundurduğu, davalı şirket ile iletişime geçilemediği ve davalı yanın defter ibraz etmediği, bu hali ile HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği nazara alınarak, 09.03.2023 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, protokol ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davacı tarafından davalı adına yürütülen —– muavin defter kayıtlarına göre, davacının davalıdan olan —– yılına devreden alacağının 845.960,05 TL olduğu, bu süreçte davalından 160.000 TL tutarlı çek aldığı ve 2 adet 190.000 TL tutarlı çeklerin iade edildiği ve buna göre 11.12.2021 takip tarihi itibariyle davacının, davalı şirketten olan alacağının 875.960,05 TL olduğu, takibe konu edilen 14.04.2021 düzenlenme tarihli 100.000 TL tutarlı teminat senedinin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafın ticari defterleri incelenememekle beraber, davalının, —- dosyasında davalı vekilinin vermiş olduğu, 19.11.2021 tarihli beyan dilekçesi ekinde sunulan, —— davalı—– alacaklı olduğu, taraflar arasında —– nolu protokol başlıklı belgede, borçlunun —– Olduğu, takibe konu edilen, 14.01.2021 düzenlenme tarihli 100.000 TL tutarlı, teminat senedinin, 2021/01 nolu protokole bağlı olarak davalı şirket tarafından davacı şirkete verilmiş olduğu, senette iki imza yeri bulunduğu, 1.imza yerinde davalı şirketin kaşesi üzerinde imza bulunduğu ve 2.imza yerinde sadece imza bulunduğu rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı tarafça rapora karşı beyan dilekçesi sunulduğu, davalılar tarafından rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmadığı, sunulan protokole, icra dosyasındaki beyan dilekçesine göre davalıların davacı tarafa borcu olduğunun sabit olduğu, ayrıca, takibe konu senette, davalı —— 1.imza yerindeki imzasının, kaşesi üzerinde bulunduğu, 2.imza yerinde ise sadece imzasının bulunduğu, yerleşik içtihatlar uyarınca, şirket kaşesi dışında atılan imzanın, şirket yetkilisinin şahsen sorumluluğu sonucunu doğurduğu, davalıların, senetteki imzalara da bir itirazının bulunmadığı, bu hali ile her iki davalının borçtan sorumlu olduğu kanaatinin mahkememizde hasıl olduğu, 3095 sayılı yasaya göre taraflar arasındaki işin ticari iş olması sebebiyle avans faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber, davanın kabulü ile davalıların—— takip dosyasına yaptıkları itirazın iptaline, toplam 100.000,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, 100.000,00 TL alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi (icra takibindeki taleple bağlı kalınarak) uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup 100.000,00 TL asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne, davacının teselsül talebi olmadığından tazminatın davalılardan müştereken tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalıların —– esas sayılı takip dosyasına yaptıkları İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 100.000,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, 100.000,00 TL alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 100.000,00 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 20.000,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 6.831,00 TL harçtan peşin alınan 1.207,75 TL harcın mahsubuyla bakiye 5.623,25 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.207,75 TL harç gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 195,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.903,25 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —-bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 16.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/04/2023