Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/184 E. 2022/693 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/184
KARAR NO: 2022/693
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/12/2020
TEVZİ TARİHİ: 18/03/2022
KARAR TARİHİ:12/10/2022
Tarafları yukarıda belirtilen dava hakkında —— Karar sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesi ve süresinde yapılan başvuruya bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
—— Karar sayılı söz konusu görevsizlik kararı:
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA :Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle: müvekkillerinin keşidecisi ve kefili oldukları, —– bedelli bedelsiz teminat senedinden ve söz konusu bedelsiz senedin senedin takibe konu edildiği —-sayılı takip dosyasına konu borçtan dolayı davalıya borçlu bulunmadıklarının tespiti, HMK 389. Ve devamı maddeleri gereğince —–takibinin durdurulması ve dosyasından konulan tüm hacizlerin kaldırılması hususunda teminatsız olarak ihtiyati tedbir karar verilmesini, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: dava konusu bono, teminat senedi olmadığını, dava konusu bononun üzerinde, bononun teminat senedi olduğuna dair daha hukuki bir ifade ile kayıtsız şartsız para borcu ikrarı mahiyetinde olmadığına dair hiçbir kayıt bulunmadığını, —– tarihli protokolde yer alan ifadelerin dava konusu bono ile ilgili ayırt edici nitelikler barındırmaması ve yine dosyaya sunulan —– tarihli protokol üzerinde yer alan imzanın müvekkilinin tarafından hatırlanmayan ve müvekkilinin sadır olmayan bir imza oluşu nedeniyle davanın ispat edilemediği kabul edildiğini, bu nedenle haksız davanın reddini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, icra takibine konu edilen—- bono ile ilgili olarak açılan borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
İcra takibine konu senedin keşidecisinin davacı ——olduğu, senedin —- tarihinde düzenlendiği ve söz konusu senet üzerinde senedin teminat senedi olarak verildiğine yönelik herhangi bir ibare bulunmadığı, yine taraflar arasında mübrez protokolün incelenmesinden, — teminat amacı ile, —– senet alınacağının yazılı olduğu, davacı tarafından her ne kadar takibe konu senedin satım akdinin teminatı olarak alınan teminat senedi olduğundan bahisle dava açılmış ise de; senet üzerinde senedin teminat senedi olarak verildiğine dair ibare bulunmaması ve sözleşmede senede yönelik bir atıf bulunmaması sebepleri ile; senedin sözleşmenin teminatı olarak verilmediği konusunda kanaat oluştuğundan, takibe konu senede ilişkin paranın davalı tarafından davacıya borç verildiği, bu noktada söz konusu senedin kambiyo senetlerinden bono vasfını taşıdığı teminat senedinin şartlarını taşımadığı anlaşılmış olmakla——- bonoların —– düzenlenmesi nedeniyle, aynı —–uyarınca mutlak ticari dava olarak kabul edildiği, bu nedenle davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu anlaşıldığından 6102 sayılı TTK’nın 5/3 maddesi uyarınca Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu gözetilerek yukarıda zikredilen tüm hukuksal ve olgusal gerekçeler doğrultusunda, Mahkememizce Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermek gerekmiş olup, bu hususta davanın görev nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle:
1-Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görevsizlik nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.20/1 maddesi uyarınca, taraflardan birinin kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurarak dilekçe ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep etmeleri halinde dosyanın bu davaya bakmaya görevli ve yetkili ——- ASLİYE TİCARET Mahkemesine gönderilmesine, aksi taktirde HMK.20/1. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara ihtarına,
3- Yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize ibraz edilecek yasa yolu talepli dilekçe ile ——Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.
—–
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Yukarıya aynen aktarılan görevsizlik kararına karşı İstinaf kanun yoluna gidilmemesi üzerine —- tarihinde kesinleşmesine ve süresinde yapılan başvuruya bağlı olarak söz konusu dava dosyası Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilmiş olup görevsizlik kararına bağlı olarak Mahkememize intikal etmiş olması gözetilerek ön inceleme duruşmasının tamamlanması yönünden — tarihli tensip tutanağına bağlı olarak —- tarihinde yapılan ön inceleme duruşma tutanağının buraya aynen alınması gerekli ve yeterli görülen kısımları:
—–
Belirli gün ve saatte celse açıldı.
Davacılar —- Davalı —— duruşmaya katıldı. Başka gelen yok. Belli yerde açık yargılamaya başlandı.
Tebligatların yapıldığı, taraf teşkilinin sağlandığı ve tensip ara kararlarının yerine geldiği anlaşıldı.
Tensip tutanağında da belirtildiği gibi davada HMK’nun 118 ila 186. Maddelerinde düzenlenen yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiği anlaşıldı.
Her ne kadar görevsizlik kararının kesinleşmesi ve süresinde yapılan başvuruya bağlı olarak dosya Mahkememize tevzi edilmiş ise de görevsiz mahkemede yapılan —– tarihli duruşmada ön incelemenin bütün hususları kapsayacak şekilde yapılarak tahkikat aşamasına geçilmesine de karar verilmiş olduğu ve görevsizlik kararının bu aşamadan sonra verilmiş olduğu anlaşıldığından bu hususlar da gözetilerek dava şartı kapsamında göreve bağlı olarak mahkememizin ilk defa işe vaziyet etmesi yönünden yapılan inceleme sonunda mahkememizce ayrıca ve yeniden irdelenip karara bağlanması gereken tahkikat öncesi bir mesele bulunmadığı, söz konusu —- tarihli tutanağın esas alınması gerektiği anlaşılmakla bu hususlar yönünden soruldu:
Davacılar vekili: zapta geçen tespit doğrudur, bir diyeceğimiz yoktur, dava tahkikat aşamasındadır, önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, davayla ilgili parsel — parsel olduğu halde yanlışlıkla —- göre—– müzekkere yazılmış olduğu için bu konuda görevsiz mahkemede verdiğimiz dilekçeye ve delil listesine göre sonuçta —— sayılı taşınmazın tapu kaydı yönünden tapuya yeniden müzekkere yazılması hususu eksik kalmıştır, bu parsel yönünden —- müzekkere yazılarak davacıdan davalıya devir işlemi de görünecek şekilde tapu kaydının örneğinin celbini istiyoruz, dedi.
Davalı vekili: zapta geçen tespit doğrudur, bir diyeceğimiz yoktur, dava tahkikat aşamasındadır, önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, dedi.
İhtimaller ve dosya disiplini yönünden soruldu:
Davacılar vekili: görevsiz mahkemece —- tarihinde verilen İİK. Madde 72/3 kapsamındaki tedbir kararı uygulanmadı, teminat yatırılmadı, dedi.
Davalı vekili: görevsiz mahkemece —– tarihinde verilen İİK. Madde 72/3 kapsamındaki tedbir kararı uygulanmadı, dedi.
Dosya incelendi:
GGD:
Zapta geçen tespite ve beyanlara da bağlı olarak ön inceleme aşaması yönünden Mahkememizce yapılacak başka işlem kalmadığından tahkikat aşamasına geçilmesine ve tahkikatın bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülmesine,——
Oy birliği ile karar verildi. Tefhimle açık duruşmaya devam olundu.
Davacılar vekilinden soruldu: önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz, tanıklarımızın dinlenmesini istiyoruz, davaya dayanak yapıp fotokopisini sunduğumuz —– tarihli protokol aslını sunamadık ve sunma imkanımız da bulunmamaktadır, zira protokol aslı icra hukuk mahkemesi kalemine sunulduktan sonra bulunamadı ve bu konudaki şikayetimiz takipsizlikle sonuçlandı, bu sebeplerle protokol aslını sunma imkanımız bulunmamaktadır, dedi. Beyanı okundu, imzası alındı. Davacılar vekili
Davalı vekilinden soruldu: önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, biz tanık bildirmedik, uyuşmazlığın miktarı gereği senetle ispat zorunluluğu vardır, tanık dinlenmesine muvafakat etmiyoruz, söz konusu —- tarihli protokol yönünden icra hukuk dosyasına aslı sunulmamış olup, renkli fotokopisi sunulmuştur, bu konuda söz konusu ——protokol aslı olarak sunulduğu belirtilen belgenin renkli fotokopi olduğu geçirilerek bu şekilde tespit yapılmıştır, bu hususun gözetilmesini istiyoruz, dedi.
Söz konusu —- sayılı dosyanın bu dosya içinde olması nedeni ile yapılan incelemesinde söz konusu —- tarihli duruşma tutanağına davalı vekilinin belirttiği şekilde tespit geçirilmiş olduğu anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-HMK. Madde 147 düzenlemesi gereğince; duruşmada hazır olan taraf vekillerine tahkikat duruşmasına gelmeleri aksi halde belirlenen gün ve saatte geçerli bir özrü olmadan Mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri, tahkikatın sona erdiği duruşmada sözlü yargılamaya geçileceği, sözlü yargılama için duruşmanın ertelenmesi halinde taraflara ayrıca davetiye gönderilmeyeceği ve 150 nci madde hükmü saklı kalmak kaydıyla, yokluklarında hüküm verileceğinin huzuren ihtar edilmiş olduğuna,
2-Zapta geçen beyanlara, tespite, söz konusu —– tarihli duruşma tutanağına ve İcra Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş olan gerekçeli karar içeriğine nazaran söz konusu protokol aslının ibrazı yönünden davacılar vekiline süre verilmesine gerek olmadığına,
3-Davacılar vekiline bildirilen tanıkların dinlenme sebeplerini yazılı olarak sunması için 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi halde bildirilen tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmiş sayılacağına ilişkin kesin süre sonuçlarının huzuren ihtar edilmiş olduğuna,
—–
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Söz konusu —tarihli duruşmada alınan —ara karar doğrultusunda davacı vekili tarafından sunulan tanık listesi ile bildirilen tanıkların davacılar arasında sadece tek bir taşınmaz alım satım ilişkisi olduğu, taraflar arasında başkaca bir hukuki ve ticari ilişki olmadığı, dava konusu imzalı boş belgenin teminat amacıyla satışın teminatı amacıyla davalıya verildiği, davacı —– protokol konusu taşınmazın tapuda davalıya devredildiği ve davacıların edimlerini ifa ettikleri hususlarında beyanda bulunacakları açıklanmıştır.
Davacı vekilinin —tarihli duruşmada zapta geçen talebi doğrultusunda —yönünden ilgili—— intikale ilişkin işlem de görülecek şekilde tapu kaydının tedavülleri ile birlikte örneği ve söz konusu taraflar arasındaki intikale ilişkin evrak örneği celp edilmiştir.
Tensiben—– Soruşturma sayılı dosyalarına—– yazılarak gerekli ve yeterli —-celp edilmiş olup eldeki davaya konu bono ile ilgili şikayet üzerine —-hukuki mahiyette ihtilaf niteliğine bağlı olarak kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bu karara karşı itiraz edilmesi üzerine—–sayılı kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar verilmiş olduğu; — yönünden ise söz konusu — sayılı soruşturma nedeniyle mükerrer olduğundan bahisle —- kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ve itiraz üzerine——— reddine kesin olmak üzere karar verildiği belirlenmiştir.
Sonuç olarak eldeki davaya konu bono hakkında davacıların “bedelsiz senedi kullanma, dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik” suçlarından şikayetlerine bağlı olarak yapılan soruşturma hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar kesinleşmiştir.
Ön inceleme duruşmasının tamamlandığı —– tarihli duruşmada alınan beyanlar ve oluşturulan kararlar:

Davacılar Vekili —— duruşmaya katıldı., Belli yerde açık yargılamaya devam olundu.
Önceki duruşmada alınan—- kararların yerine geldiği anlaşıldı.
Davacılar vekilinden soruldu; zapta geçen dilekçemizi ve önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz, dedi.
Davalı vekillerinden soruldu; önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz, davanın reddine karara verilmesini istiyoruz, tanık dinletme sebepleri yazılı delille tabi hususlardır, sözleşme ile ispat edilebilecek hususlardır, tanıkların dinlenmesine muvafakat etmiyoruz, dediler.
Dosya incelendi.
GGD:
1-Davanın niteliğine, tanık dinletme sebeplerine, davalı vekillerinin itirazına ve dosya kapsamına nazaran tanıkların dinlenmesine yer olmadığına,
2-Tahkikatın tümü hakkında hazır olan vekillerin diyeceklerinin sorulmasına,
oy birliği ile karar verildi. Tefhimle açık yargılamaya devam olundu.
Tahkikatın tümü hakkında soruldu:
Davacılar vekili: önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz, taraflar arasında herhangi bir ilişki olmayıp takibe konu bedelsizdir, taraflar arasında ticari ilişki olmayıp sadece tapu kaydı celp edilen taşınmaz yönünden dilekçelerimizde belirttiğimiz şekilde alım satım söz konusudur, talebimiz gibi karar verilmesini dedi.
Davalı vekilleri: önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz, ispat külfeti davacı üzerindedir ve davacı ispatlayamamıştır, teminat senedi iddiası yazılı delille ispatlanması gerekir, tahkikat tamamlanmıştır, davanın reddine karar verilmesini istiyoruz dedi.
Dosya incelendi:
GGD:
1-Zapta geçen beyanlara, verilere, davacı tarafın dayandığı delillere ve dosya kapsamına nazaran araştırılacak bir husus bulunmadığına; Tahkikatın tamamlandığına,
2-Sözlü yargılamaya geçilmesine,
oy birliği ile karar verildi. tefhimle açık yargılamaya devam olundu.
Davacılar vekilinden soruldu: sözlü yargılama için süre talebimiz yoktur, sözlü yargılama hüküm duruşmasının şimdi yapılmasını istiyoruz, dedi.
Davalı vekillerinden soruldu: sözlü yargılama için süre talebimiz yoktur, sözlü yargılama hüküm duruşmasının şimdi yapılmasını istiyoruz, dediler.
Taraf vekillerinin zapta geçen beyanlarına da bağlı olarak sözlü yargılama hüküm duruşmasına geçildi.
Davacılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlendi.
Davacılar vekili: talebimiz gibi karar verilsin dedi.
Davalı vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendi.
Davalı vekilleri: davanın reddine karar verilsin dediler.
Dosya incelendi. Yargılamanın bittiği bildirildi..
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Görevsiz mahkemece tensip aşamasında —– tarihinde oluşturulan ara karar ile İİK. madde 72/3 düzenlemesi %15 teminata bağlı olarak icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de yukarıya aynen alınan —– tarihli duruşmada taraf vekillerinin bu konudaki ortak beyanlarına göre söz konusu tedbir kararının şartı olan teminat yatırılmadığı için tedbir kararının uygulanmadığı belirlenmiştir.
Görevsizlik kararı ön inceleme yapılıp tahkikat aşamasında verilmiş olup görevsizlik kararı öncesi aşamada yapılan ön incelemeye, tespit edilen ihtilaf noktalarına, dava dilekçesine ve dosya kapsamına nazaran eldeki —– sayılı icra dosyası üzerinden yapılan takibe dayanak olup davacıların keşidecisi ve kefili oldukları, —- keşide tarihli—– bedelli, davalının lehtar olduğu ve —–kayıtlı bononun teminat senedi olup olmadığı, davacı tarafın dayandığı ——- olup olmadığı, yukarıda bilgileri yazılı taşınmazın devri yönünden teminat verilip verilmediği, devir sonrası bedelsiz kalıp kalmadığı ve bütün bunlara bağlı olarak davacıların davalıya söz konusu takip ve bono nedeniyle borçlarının olup olmadığına yöneliktir.
Örneği celp edilen icra dosyasına göre davalı tarafından davacılar aleyhine söz konusu bonoya dayalı olarak —işlemiş faiz miktarı olmak üzere toplam —- dosyası üzerinden takibe geçildiği ve celp edilen—–kapsamına göre de söz konusu takibe itiraza ilişkin olduğu, —— aslının dosyaya sunulmaması, davalı tarafça da protokole ve imzaya açıkça itiraz edilmiş olması ve ayrıca ödemeye ilişkin bir belgede sunulmamış olması karşısında ileri sürülen hukuki ilişkinin yazılı olarak ispatı gerektiğinden davacı tarafın ispatlanamayan davasının reddine karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği İstinaf yoluna gidilmesi üzerine İstinaf başvurusunun reddine karar verildiği ve Temyiz üzerine ——- kesinleşmiş olduğu belirlenmiştir.
Davacı tarafın dayandığı ve fakat fotokopisini sunduğu —tarihli protokol altında alıcı olarak— ibarelerinin bulunduğu, satıcı ve kefil isimlerine yer verilmediği ve imzalardan sonra ki kısımda ——-senedi verilmiştir. Bölme işlemi tamamlandıktan sonra protokoldeki şekilde uygulandıktan sonra senet iade edilecektir.” şeklinde bir not bulunduğu ancak not altında herhangi bir imzaya yer verilmediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın dayandığı söz konusu protokol aslı ibraz edilememiş ve davalı tarafça itiraza uğramış olup yukarıda belirtilen söz konusu —- sayılı icra hukuk mahkemesi dosyasının —– tarihli duruşma tutanağı içeriğine göre ve davacı tarafın iddiasının aksine söz konusu dosyaya aslının —– sunulmuş olduğu ve bu hususun tespit edilerek tutanağa geçirildiği anlaşılmıştır.
Taraf vekillerine — tarihli duruşmada zapta geçen beyanlarına,—– mahkememin tespitine, kesinleşen gerekçeli kararına ve dosya kapsamına nazaran protokol aslı sunulmadığı için dava konusu yönünden davalıyı bağlayan bir protokol olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davaya konu olup yukarıda özellikleri belirtilen bono üzerinde teminata ilişkin herhangi bir kayıt olmadığı gibi ——-kaydı bulunmaktadır.
Taşınmazın devrine ilişkin tapu kaydı ve dayanak işlemde de teminata ilişkin herhangi bir kayıt içermediği anlaşılmıştır.
Davalı vekili tanık bildirmeyerek davanın yazılı delile tabi olması nedeniyle davacı tarafın tanık dinletmesine de muvafakat etmediklerini ifade etmiştir.
Yukarıya aynen aktarılan tutanak içerikleri, tanık dinletme sebepleri, ileri sürülen protokolün olmaması, kesinleşen görevsizlik kararının gerekçesinde “söz konusu senedin kambiyo senetlerinden bono vasfını taşıdığı TEMİNAT SENEDİNİN ŞARTLARINI TAŞIMADIĞI anlaşılmış olmakla” yer alan gerekçenin de kesinleşmiş olması, bu karara karşı ve bu gerekçe yönünden de İstinaf yoluna gidilmemiş olması, kesinleşen söz konusu icra hukuk mahkemesi kararı, davanın yazılı delile tabi olması, davalı vekilinin bu konudaki itirazı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davacının bildirdiği tanıkların dinlenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İddiaya, takibin dayanağının bono olmasına, teminata ilişkin herhangi bir yazılı delil ibraz edilememiş olmasına, ispat külfetinin aidiyetinin davacı üzerinde olmasına ve dosya kapsamına nazaran davacı tarafın dayandığı deliller arasında yemin delili bulunmadığından yemin delili ve teklifinin hatırlatılması gereği söz konusu olmamıştır.
Sonuç olarak davanın ileri sürülüş biçimi, dava sebepleri, yukarıya aynen aktarılan tutanak içerikleri, tanık dinlenmesine yer olmadığına ilişkin ara karar ve gerekçeleri, ileri sürülen protokolün olmaması, kesinleşen görevsizlik kararının gerekçesinde “söz konusu senedin kambiyo senetlerinden bono vasfını taşıdığı TEMİNAT SENEDİNİN ŞARTLARINI TAŞIMADIĞI anlaşılmış olmakla” yer alan gerekçenin de kesinleşmiş olması, bu karara karşı ve bu gerekçe yönünden de İstinaf yoluna gidilmemiş olması, kesinleşen söz konusu icra hukuk mahkemesi kararı, davanın yazılı delile tabi olması, ispat külfetinin davacı üzerinde olması, davacının davasını ispatlayamamış olması, yemin deliline dayanılmamış olması nedeniyle o yönde bir işlem gereğinin bulunmaması, kesinleşen takipsizlik kararı, dava konusu bononun taraflar arasında ihtilafsız olması, ihtilafın teminat niteliğinde olup olmamasına yönelik bulunması, bonoda nakden kaydının olması, teminat olduğuna ilişkin herhangi bir kayıt içermemesi, tapu kaydı ve dayanak işlem içeriği, fotokopisi sunulan protokolün imzalardan sonraki notun altında irdelenmesi ve aydınlatılması gereken imza bulunmaması, protokol fotokopisinin davalı tarafça itiraza uğraması, bu konuda davacı vekilinin mahkemenin tespitine de aykırı beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sübut bulmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığından davanın reddine ilişkin olarak aşağıdaki karar verilmiş olup, tedbir kararı uygulanmadığından davacılar aleyhine icra tazminatına hükmolunmamıştır.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Tedbir kararı uygulanmadığından davacılar aleyhine icra tazminatına karar verilmesine yer olmadığına,
3-Peşin harçtan maktu karar harcının mahsubu ile artan —— harcın kararın kesinleşmesine bağlı olarak ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan harç ve yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
6-Dava değeri üzerinden davalı vekili için tarife gereğince hesap ve takdir edilen 136.021,00 TL nispi avukatlık ücretinin davacılardan müştereken alınarak davalıya verilmesine,
7-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2022