Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/177 E. 2023/306 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/177 Esas
KARAR NO : 2023/306

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2022
KARAR TARİHİ : 08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya farklı tarihlerde ürün satışları yaptığını, davalı tarafın ise ürünleri teslim almasına rağmen borcunu ödemediğini, davalı aleyhine alacağın tahsili amacıyla——esas sayılı dosyası ile icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğinden takibin durduğunu, takip konusu alacak hakkında fatura ve mutabakat mektubunun davalıya gönderildiğini, davalı tarafından yasal süre içerisinde faturaya itirazda bulunulmadığını, mutabakat mektubunda davalı tarafın borcunu açıkça kabul ettiğini, icra takibine konu alacağın belli veya belirlenebilir nitelikte olduğunu, likit alacağa karşı yapılan itirazın kötü niyetle yapıldığnı bu sebeplerle icra inkar tazminatı talep ettiklerini, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulandığını bu sebeple davalının faize ve faiz oranına itirazının iptalinin gerektiğini, arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varılamadığını belirterek —– İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyasındaki asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takip tarihinden sonra asıl alacağa işleyecek kamu bankalarının bir yıl vadeli USD mevduat hesaplarına uyguladığı azami faiziyle birlikte takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ile mahkeme ve arabulucu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı taraf usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

DELİLLER:
—– İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ,
SMM uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 22.02.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı—–ile davalı —— incelenen defterlerinin, TTK. md. 85 ve HMK 222. madde uyarınca sahipleri lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu; tarafların incelenen kayıtlarına göre mutabık oldukları, davalı —– 17.01.2022 takip tarihinde davacı —– (1.534 USD) 13.315,58 TL borçlu olduğu; davalı—-davacı —— 2021 döneminde 1 adet belge ile KDV hariç 11.284,39 TL tutarında alım yaptığını Gelir İdaresi Başkanlığına beyan ettiği, davalının bu beyanının davacı beyanı ve tarafların incelenen kayıtları ile de uyumlu olduğu belirtilmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından —-. İcra Müdürlüğü’nün——Esas sayılı dosyası, sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali talebine ilişkindir.TBK madde 99 hükmü; “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir.Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir.Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” şeklindedir.
Yine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 58 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ise; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
Buna göre; alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu noksanlık kamu düzeni ile ilgili olup, takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır (HGK’nın 12/05/1999 tarih ve ——.sayılı kararı).
“… Somut olayda alacaklının takip talebinde, asıl alacağı ve asıl alacağa işlemiş faizi, Türk Lirası’na çevirerek istediği, bu haliyle, seçimlik hakkını TL yönünde kullandığı anlaşılmakta olup, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir…” (Yargıtay —. HD —- Esas —– Karar)
“..Somut olayda, alacaklının takip talebinde, asıl alacağı ve asıl alacağa işlemiş faizi yabancı para olarak (USD) belirttiği, ancak talebinde yabancı para alacağını takip tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığına çevirip ihtarname giderini de eklemek suretiyle 45.577,42-TL alacağın avans faiziyle ödenmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Alacaklının takip talebinde, döviz cinsi alacağını, takip tarihindeki kur üzerinden TL karşılığını açıkça talep ettiği yazılı olduğuna göre artık TBK m.99’da düzenlenen seçimlik hakkını takip tarihindeki kur üzerinden kullandığını ve takip tarihindeki TL karşılığını talep ettiğininin kabulü gerekir…”—- BAM —–. HD —–Esas ——- Karar)
Tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında mal alım satımına ilişkin ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, iş bu ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalı adına 1.534,00 USD bedelli fatura düzenlendiği, işbu faturanın her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu haliyle taraflar arasında yabancı para üzerinden satım akdi kurulduğunun kabulü gerekeceği, TBK’nın 99/2 maddesi gereği taraflar arasında sözlü olarak kurulduğu anlaşılan akitten kaynaklı borcun ödeme günündeki rayiç üzerinden ödenmesi gerektiği, takibin TL cinsinden başlatıldığı göz önünde bulundurulduğunda TBK 99 maddesi gereği davacının seçimlik hakkını takip tarihindeki Türk Parası yönünden kullanmış olduğunun kabulü gerekeceği, davanın harca esas değerinin TL cinsinden olduğu ve takip talebindeki alacağın TL ye çevrilmek sureti ile talep edildiği de gözetilerek, takip tarihindeki Euro kuru esas alınarak yapılan hesaplamada alacağın (1534×13,55=) 20.785,7‬0 TL olarak hesaplandığı ancak takipteki talebin 15.232,60 TL asıl alacak ve 214,93 TL işlemiş faiz olması nedeniyle iş bu miktarla bağlı kalınarak davanın asıl alacak bakımından kabulüne, takipten önce davalının temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle işlemiş faiz talebinin reddine, alacağın faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun —-. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 15.232,60 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan 15.232,60 TL’nin % 20 si olan 2.271,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.040,53 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 388,01 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 652,52‬ TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 388,01 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 1.363,5‬0 TL nin kabul red oranına göre 914,14 TL lik kısmının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 7.487,78‬ TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
7-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1320 TL nin kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 884,97 TL lik kısmının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1320 TL nin ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 435,03‬ TL lik kısmının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,) Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.