Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/158 E. 2023/337 K. 15.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/158 Esas
KARAR NO: 2023/337
DAVA: İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/03/2022
KARAR TARİH: 15/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından davalı/borçlu —– servis aracı sağlamak suretiyle taşıma hizmeti sunulduğunu, müvekkilinin sağlamış olduğu bu taşıma hizmeti ve tanzim edilen faturalara ilişkin olarak davalı tarafından ödenmemiş 72.000 TL cari hesap bakiye borcunun bulunduğunu, taraflarınca —– Sayılı dosyası ile müvekkilinin sunmuş olduğu servis hizmetine ilişkin olarak bakiye cari hesap alacağı 72.000 TL ve takip tarihine kadar işlemiş faizi olan 4.104 TL olmak üzere toplamda 76.104 TL’nin tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamadığını belirterek davalının haksız ve kötü niyetli itirazları iptal edilerek —– sayılı takibin asıl alacak, faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri yönünden devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davasını görevsiz mahkemede ikame ettiğini, davacı tarafın tacir sıfatının araştırılması gerektiğini, davacının haksız davasının yargılaması yapılması ihtimaline binaen alacaklı olduğunu iddia eden tarafın bu iddiasını ispat ile mükellef olduğunu, söz konusu faturaların alacağın varlığını ispat yönünden bir değer taşımayacağının—– açıkça ifade edildiğini, davacının iddia ettiği alacaktan söz edilmesi için faturada belirtilen hizmetlerin verilmiş olduğunu ispatlaması gerektiğini davacı tarafından dosya kapsamında bu iddiasını destekler hiçbir bilgi belgenin sunulmadığını, davacı söz konusu faturaları müvekkiline gönderildiğini ve tebliğ edildiğini ispat ile mükellef olduğunu, davacının bu iddiasını destekler hiçbir bilgi-belgenin dosyada mübrez olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını böyle bir borcu olsa dahi müvekkilinin temerrüde düşerecek herhangi bir ihtarın da söz konusu olmadığını, davacının alacak iddiasının hukuka aykırı olduğunu likit olmayan alacak yönünden icra inkar tazminatına karar verilebilmesinin de mümkün olmadığını belirterek haksız davanın reddine, davacı aleyhine %20 ‘dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:——, Taraflara ait —– formları, bilirkişi raporları.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava, taraflar arasında görülmekte olan —— sayılı icra dosyasına davacı tarafça yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak —–şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan açık hesap ilişkisine dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerini inceleme günü incelemeye sunmaması nedeniyle taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunup bulunmadığı da tespit edilememiştir.28/07/2020 tarihli resmi gazetede yayımlanan 7251 sayılı kanunun 23.maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinin 3.fıkrası ile ticari defterlerin sunulmaması halinde sunan tarafın kayıtlarına delil olarak dayanabileceği belirtilmiş ve dava sırasında yapılan ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin bu değişiklik mahkememizce kurulan 05.12.2022 tarihli ihtaratlı ara kararla belirtilmiş ancak davalı taraf ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmamıştır.Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla —— sayılı icra dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde takibe konu faturaların davacı taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafın işletme hesabına göre defter tutuyor olması nedeniyle taraflar arasındaki cari hesap bakiyesinin tespit edilemese dahi dava konusu alacağa dayanak faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması, davalı tarafın yapılan ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmamış olması ve borcun ödendiğine dair herhangi bir ödeme belgesi de sunmamış olması nedeniyle davacının asıl alacak talebine ilişkin davasında haklı olduğu, buna mukabil TBK’nın 117. Maddesine göre “muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” kuralı gereği davacı tarafça icra takibinden evvel davalı tarafın temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle davalı yan aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun —— sayılı dosyası icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 72.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
-Alacağın likit olmasın nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 72.000,00 TL asıl alacağın %20 oranında olan 14.400,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.918,32 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 80,70 TL peşin harç ve 1.230,00 TL tamamlama harcından mahsubuyla bakiye 3.607,62 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ve 1.230,00 TL tamamlama harcının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 1.324,50 TL nin kabul red oranına göre 1.313,37 TL lik kısmının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 11.520,00 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 610,40 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
7-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1560 TL nin kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.546,89 TL lik kısmının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1320 TL nin ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 13,11 TL lik kısmının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle —– Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..15/05/2023