Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/152 E. 2023/288 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/152
KARAR NO : 2023/288

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2022
KARAR TARİHİ : 26/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —— tarafından Altyapı İşletmeciliğinde Sabit Telefon Hizmeti ve İnternet Servis Sağlayıcılığı sunmak konusunda yetkilendirilmiş bir işletmeci olduğunu, müvekkili ile davalı arasında Yönetilen Kiralık Hat Hizmetine ilişkin 15.02.2013 tarihinde imzalanan Sipariş Formu ve eki “Genel Şart ve Koşullar” sözleşmesi (“Sözleşme”) imzalanmış olduğunu, müvekkili tarafından söz konusu Sözleşme kapsamında Davalıya hizmet verilmeye başlandığını, sözleşme konusu hizmet verilmeye devam ederken davalı tarafından müvekkili şirketin ——Noterliği aracılığı ile gönderilen ve müvekkiline 31.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olan 30.09.2014 tarihli ve ——- yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin süresinden önce tek taraflı ve haksız olarak feshedildiğini, davalının sözleşmeyi derhal fesih hakkı bulunmadığını, 10.2 maddesi uyarınca feshedebilmesi için ise müvekkili şirketin sözleşmenin esasına ilişkin bir ihlalde bulunmuş olması ve bu ihlalin davalı tarafından yapılan yazılı ihbardan itibaren 30 gün içinde düzeltilmemiş olması gerektiğini, müvekkilinin sözleşme süresi içinde herhangi bir ihlali ya da kusurlu davranışı bulunmadığı gibi, müvekkilinin kusurlu olduğuna ya da sözleşmeyi ihlal ettiğine ilişkin davalı tarafından gönderilmiş olan bir bildirim de bulunmadığını, sözleşmenin fesihedildiğinin müvekkiline bildirilmesinin akabinde müvekkilinin tarafından 17.11.2014 tarihli ve—— yevmiye numaralı cevabi bir ihtarname gönderilerek sözleşmenin haklı bir gerekçe olmaksızın feshedildiği ve sözleşmenin içinde “Notlar ve Diğer Bilgiler” kısmında belirtildiği üzere fiyatlara ilişkin %10 indirim uygulandığı ve “Notlar ve Diğer Bilgiler” kısmında yer alan “devre kontrat süresi dolmadan Müşteri tarafından iptal edilmek istendiğinde, Müşteri 2 aylık devre ücretine tekamül eden erken fesih cezasına ek olarak, fesih tarihi itibari ile hesaplanan kontrat süresine karşılık gelen toplam indirim miktarını da ödemekle yükümlüdür.” düzenlemesi uyarınca bu ödemeleri ve müvekkil şirketin sözleşmeden doğan fatura alacaklarının davalı tarafından ödemesi gerektiğini bildirdiğini, müvekkil şirket tarafından gönderilen cevabi ihtarname üzerine davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının fesih tarihine kadar almış olduğu hizmetlere ilişkin olarak her biri 3.700,00 EURO bedelli 4 adet ödenmemiş hizmet faturası bulunduğunu, ayrıca davalı tarafından yapılan ve herhangi bir haklı dayanağı olmayan fesih bildiriminin tebliğinden itibaren de her biri 3.700,00 EURO bedelli 6 adet ödenmemiş hizmet faturası bulunduğunu, dolayısıyla, davalının söz konusu sözleşme kapsamında müvekkil şirketten almış olduğu hizmete ilişkin olarak düzenlenen toplam 10 adet hizmet faturasına istinaden toplam 37.000,00 EURO tutarında ödenmemiş fatura borcu bulunduğunu, ayrıca, sözleşmenin 2.3 maddesinde yer alan; “İşbu sözleşmenin müşteriden kaynaklanan nedenlerden dolayı belirlenen süreden önce sona erdirilmesi halinde, müşteri, kalan zamana ait aylık hizmet ücretlerini ve yine servis sağlayıcıdan alınan tarife indirimlerini servis sağlayıcıya eksiksiz olarak toptan ödeyecektir” hükmü gereği ve sözleşmenin sipariş formu içerisinde yer alan “Notlar ve Diğer Bilgiler” bölümünde” Genel Koşullardaki 10. Fesih Şartları bölüme ek olarak, devre kontrat süresi dolmadan Müşteri tarafından iptal edilmek istendiğinde, Müşteri 2 aylık devre ücretine tekamül eden erken fesih cezasına ek olarak, fesih tarihi itibari ile hesaplanan kontrat süresine karşılık gelen toplam indirim miktarını da ödemekle yükümlüdür.” düzenlemesi gereği, tek taraflı erken fesih durumunda davalının erken fesih cezasına ve indirim bedellerine katlanacağı belirlenmiş olduğunu, sözleşmenin sipariş formunun son sayfasında “Notlar ve Diğer Bilgiler” bölümünde belirtildiği üzere, müvekkili tarafından fiyatlara %10 indirim uygulandığını, sözleşmenin haksız nedenle fesih edildiğini bildirdiğini ve müvekkili şirkete 31.10.2014 tarihinde tebliğ edilen ihtarnamesine kadar sözleşme kapsamında verilen hizmeti yaklaşık olarak 20 ay boyunca indirimli olarak kullandığını, dolayısıyla yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca davalının, ödenmemiş hizmet faturalarına ilaveten, sözleşme kapsamında verilen hizmeti indirimli olarak kullandığı yaklaşık 20 ay’a karşılık gelen toplam indirim miktarını ödemesi gerektiği, bunun dışında 2 aylık hizmet bedeline karşılık gelen erken fesih cezasını da ödemesi gerektiği, bu doğrultuda toplam 52.209,00 EURO müvekkil şirket alacağının tahakkuk tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek faizi ile beraber tahsilini talep etmiş olduğunu, talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili şirkete ödenmemiş olan 10 adet hizmet faturası bedelleri ile sözleşmede düzenleme altına alınmış erken fesih cezası ve uygulanmış indirim tutarları toplamı olan 52.209,00 EURO müvekkilinin alacağından şimdilik 1.000,00 EURO’nun tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına çıkartılan tebligatın iade dönmesi üzerine, TK 35’teki usule göre tebligat yapıldığı, davalı tarafın davaya cevap vermediği görülmüştür.
Dava açılmadan önce davacı tarafça, dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş, bu hususa ilişkin dava şartı yerine getirilmiştir.
Davacı vekili 27.09.2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde belirtilen“şimdilik 1.000,00 EURO” alacak taleplerini ıslah ettiklerini, toplam 52.209,00 EURO tutarındaki alacağın, fiili ödeme tarihindeki ——tarafından belirlenmiş döviz satış kuru üzerinden Türk Lirası olarak ve alacağın muaccel olduğu tarihten ödeme tarihine kadar işleyecek faizi ile (Sözleşmenin 4.2 maddesinde belirtildiği üzere; bir yılın 360 günden ibaret olduğu düşünülen yıllık temelde kalan bakiye üzerinden gecikilen günler için %12 oranında) birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
—–vergi dairesine yazılan müzekkereye cevap verildiği görülmüştür.
——vergi dairesine yazılan müzekkereye cevap verildiği görülmüştür.
Sözleşme yorum denetim uzmanı bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca tarafların edimlerini eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği, sözleşmeye bağlı olarak davacının davalıdan dava dilekçesinde belirttiği 52.209,00 Euro alacağından şimdilik 1.000,00 Euro alacağı olup olmadığına dair alacak davasıdır.Dosya, bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak sözleşme yorum ve denetim uzmanı ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; defter incelemesinde davacı tarafın defterlerini hazır bulundurduğu, davalı tarafa ulaşılamadığı için defterlerinin incelenemediği, 31.08.2022 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sözleşme ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, davacı tarafça sunulan ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davacı taraf ticari defter kayıtlarına göre, davacı tarafın davalı taraftan, 31.12.2015 itibarı ile (36.999,98 EURO karşılığı) 104.056,21 TL alacaklı olduğunu kayıt altına aldığı, BA/BS bildirimlerine göre, davacının 2014 yılı BS bildiriminde, davalı tarafa ait 16 belge karşılığı KDV hariç 97.835,00 TL ve 2015 yılı BS bildiriminde davalı tarafa ait 1 belge karşılığı KDV hariç 7.771,00 TL mal ve hizmet satışı bildirimi yaptığı, davalının 2015 yılı BA bildiriminde davacı tarafa ait 2 belge karşılığı 8.494,00 TL mal ve hizmet alımı yaptığını bildirdiği, davalı tarafın fesih ihtarında ileri sürdüğü gerekçelerin, sözleşmenin “haklı sebeple” ve “olağanüstü fesih” yoluyla sonlandırıldığı şeklinde değerlendirildiği, olağanüstü feshin, taraflardan birinin belirli ve belirsiz sürekli borç ilişkilerini, bazı sebeplerin ortaya çıkması halinde tek taraflı irade beyanıyla sona erdirebilmesi olanağını ifade ettiği, bunun için, bir sürekli borç ilişkisinin ifası esnasında, önceden öngörülemeyen bazı sebeplerin ortaya çıkmış olması ve bu nedenle borç ilişkisinin temelinin çökmüş veya artık devamının taraflardan beklenemeyecek ölçüde değişikliğe uğramış olmasının gerektiği, haklı sebeple feshin, genel nitelikteki olağanüstü fesih sebebi olduğu, her bir sürekli borç ilişkisinin, bu konuda düzenlenmiş bir kanun hükmü bulunmasa bile haklı sebeplerle feshedilebileceği, somut olayın özelliklerine göre haklı sebebin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakmak gerekeceği, sözleşmenin haklı sebeple feshinin kabulü halinde, fesih iradesinin davacıya ulaştığı tarihe (31.10.2014) kadarki döneme ilişkin borçların (veya borç kısmının) varlığına dokunulmayacağı, bu andan sonrası için ise borç ilişkisinin ortadan kalkacağı, dolayısıyla bu durumda, fesih tarihine kadar verilmiş hizmetler karşılığı düzenlenmiş ve fakat davalı tarafından ödenmemiş olan faturaların tahsilinin istenebileceği, bunun da 14.800,00 Euro olduğu, dava dilekçesinde talep edilen diğer alacakların tahsilinin istenemeyeceği, sözleşmenin haksız feshinin kabulü halinde, davacının ileri sürmüş olduğu taleplerin doğrudan doğruya taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine dayanması sebebiyle ve bahse konu sözleşme hükümlerinin TBK m. 27 kapsamında kısmen ya da tamamen hükümsüzlüğünü gerektiren bir durum da saptanmadığından, davacının ileri sürdüğü tüm alacak taleplerinde haklı olduğunun kabulü gerekeceği, bunun da 52.209,00 Euro olduğu rapor edilmiş olup, davacı tarafça rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuş, davalı tarafça rapora karşı herhangi bir beyan ve itiraz dilekçesi sunulmamıştır.

Davacı vekili, bilirkişi raporu doğrultusunda 27.09.2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile toplam 52.209,00 EURO tutarındaki alacağın, fiili ödeme tarihindeki——tarafından belirlenmiş döviz satış kuru üzerinden Türk Lirası olarak ve alacağın muaccel olduğu tarihten ödeme tarihine kadar işleyecek faizi ile (Sözleşmenin 4.2 maddesinde belirtildiği üzere; bir yılın 360 günden ibaret olduğu düşünülen yıllık temelde kalan bakiye üzerinden gecikilen günler için %12 oranında) birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ederek davasını ıslah etmiştir. Yapılan ıslaha bağlı olarak 29.11.2022 tarihli celsede, 6545 sayılı yasanın 45.maddesi ile değişik 5235 sayılı yasanın 5.maddesi gereğince davanın, değere bağlı olarak Mahkeme heyetine tevdiine karar verilmiştir.Dosyada, her ne kadar dava ıslah edilmiş ise de, aynı zamanda rapora karşı birtakım itirazlar da sunulduğundan, davacı vekilinin rapora itirazlarının aydınlatılarak rapor sunulması amacıyla dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 14.02.2023 tarihli, itirazlar irdelenerek ve maddi hatalar giderilerek sunulan ek rapora göre, bilirkişilerin ek rapordaki görüş ve kanaatleri ile kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin aynı olduğu rapor edilmiştir.Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarının bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunduğu, davalı tarafın, davacı tarafa gönderdiği 30.09.2014 tarihli feshe ilişkin ihtarnamede belirtilen iddiaların ispatına yarar, davalı tarafça dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, buna bağlı olarak, sözleşmenin, davalı tarafından haklı bir gerekçe olmaksızın süresinden önce feshedildiği, fesih bildiriminden sonra, davacı tarafça davalıya 17.11.2014 tarihli ve—— yevmiye nolu cevabi ihtarname gönderilerek, sözleşmeden doğan fatura alacaklarının ödemesi gerektiğinin bildirildiği, tüm bu sebeplerle, davalının, sözleşmeyi haksız olarak feshettiği kanaatinin mahkememizde hasıl olduğu ve haksız feshe bağlı olarak, davacının ileri sürdüğü ödenmemiş olan 10 adet hizmet faturası bedeli, sözleşmede düzenleme altına alınmış erken fesih cezası ve uygulanmış indirim tutarları olmak üzere tüm alacak taleplerinin toplamı olan 52.209,00 EURO davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılarak tahkikat tamamlanmış ve davanın ıslah edilmiş haliyle kabulü ile, 52.209 EURO’nun 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesine göre Devlet Bankalarının EURO olarak açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek temerrüt faizi oranı (taleple de bağlı kalınarak yıllık %12 oranını geçmeyecek şekilde) uygulanmak suretiyle hesaplanacak fiili ödeme günündeki —–efektif satış kuru TL karşılığı eklenmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.

Son olarak belirtmek gerekir ki, ıslah tarihi olan 27.09.2022 tarihi itibariyle efektif satış kuru 1 EURO=17,8307 TL olup, kabul edilen 52.209 EURO’nun TL karşılığı olan 930.093,00 TL dava değeri üzerinden harç ve vekalet ücreti hesaplanarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın ıslah edilmiş hali ile KABULÜ İLE, 52.209 EURO’nun 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesine göre Devlet Bankalarının EURO olarak açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek temerrüt faizi oranı (yıllık %12 oranını geçmeyecek şekilde) uygulanmak suretiyle hesaplanacak fiili ödeme günündeki—–efektif satış kuru TL karşılığı eklenmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 63.534,65 TL harçtan peşin alınan 267,78 TL ve 15.594,00 TL tamamlama harcının toplamını oluşturan 15.861,78 TL’nin mahsubu bakiye 47.672,87 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, peşin alınan 267,78 TL harç ve 15.594,00 TL tamamlama harcının toplamını oluşturan 15.942,48 TL harç gideri, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 316,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 18.658,48 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 120.310,23 TL nispi vekalet ücretinin davalıldan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,İlişkin olmak üzere, e-Duruşma sistemi üzerinden yapılan duruşmada, davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.