Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/137 E. 2023/219 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/137 Esas
KARAR NO: 2023/219
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2022
KARAR TARİHİ: 20/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile, müvekkili şirketin ilaç satımı konusunda anlaştıklarını, müvekkiinin anlaşılan ilaç bedelleri toplamı olan 270.000,-TL’yi ödediğini, davalının 27.08.2021 tarihinde ———- bedelli ilaç teslimatı yaptığını ancak bakiye 162.996,90 TL bedelli ilacı telim etmekten yada parayı iade etmekten imtina ettiğini; Davalı ile iletişim olanağı kalmayınca —— dosyasında yapılan icra takibine davalı vekilinin itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuk sürecinin anlaşamama ile sonuçlandığını, davalının haksız itiraz yaptığı gibi ticari güveninin ortadan kalktığını bu nedenle ihtiyati tedbir talebinde bulunduklarını belirterek ihtiyati tedbir taleplerinin kabülüne, borçlunun ——– Sayılı icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen asıl alacağa takip tarihi olan 03.12.2021 tarihinden itibaren işleyecek 9615.50 Reeskont – İskonto faiziyle tahsiline, takkip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir,

CEVAP:Davalı taraf usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

DELİLLER: —– sayılı icra takip dosyası, Taraf şirketlere ait ——- dzüenlenereke mahkememize ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle; davacı taraf ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğunu ve lehine delil vasfı bulunduğu, davacı tarafın ticari defterlerine göre davacı —– tarihi itibari ile davalı ——– alacaklı olduğu, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların bilirkişi incelemesine ibraz edilmediği belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,——– sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda; taraflar arasında ilaç alım satımına ilişkin sözleşme olduğu ve buna istinaden davacı tarafça muhtelif tarihlerde 270.000,00 TL avans ödemesi yapıldığı ancak buna karşılık ödemeye konu malların davalı tarafça teslim edilmediği iddiası ile davalı aleyhine huzurdaki davaya dayanak ——-sayılı icra takibinin başlatıldığı görülmüştür.
“Davalı ——- ticari defter kayıtlarını sunmaktan imtina ettiği, sunulan belgeler üzerinde hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen 31.03.2021 tarihli ön raporda davalının muavin defter kayıtlarını sunduğu, ——- için belirtilen kayıtların delil olma niteliğine haiz olmadığı, davacı ve davalının bilanço usulüne göre defter tuttuğu, davalı tarafa ait delil niteliğine haiz yasal defter bulunmadığı, bu sebeple HMK’nun 222. maddesi uyarınca davalı lehine yasal delil olarak kullanılabilecek nitelikte olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Davalı —— ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen —- tarihli raporda, şirkete ait ticari defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı ile davalı arasında alım-satım ilişkinin olduğu, davacının davalıdan mal satın aldığı,—- tarihine kadar davacı ve davalı arasındaki alım-satım ilişkisinde davacının davalıya borçlu olduğu, ancak bu tarihten sonra davacının yaptığı avans niteliğindeki ödemeler ile alacaklı duruma geçtiği, davacının davalıdan 118.423,44-TL alacaklı olduğu, bu tarihten sonra taraflar arasında mal yahut para alış verişinin bulunmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
TBK’nun 97. maddesinde: ‘Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.’ hükmü düzenlenmiştir. Ticari defterler ile akdi ilişkinin ve mal teslimi hususlarının ispat edilebilmesi mümkündür. ——- Davalı taraf kendisine verilen ihtarat içerir kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmamış, davacı taraf delil niteliğine haiz yasal defterleri ile karşı tarafa avans ödemesi yaptığını, alacaklı olduğunu ve alacak miktarını belgelemiştir.
Tüm bu sebeplerle, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, gerekçede hata edilmediği, davalının icra takibine itirazının haksız olması sebebi ile hükmedilen icra inkar tazminatında da isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla..——–
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesinde ——- tarihinde 7251 sayılı kanunun 23. Maddesi ile yapılan değişiklik gereği ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, davacı tarafın dava konusu 162.996,90 TL’lik alacağının ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafça dava konusu ticari defter ve kayıtların yapılan ihtarata rağmen dosyaya ibraz edilmediği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları karşısında artık davalı tarafça yapılan ödemelere mukabil ödemeye konu malların teslim edildiğinin ispat edilmesi gerektiği, her ne kadar tarafların mal ve hizmet alım satımına ilişkin düzenlenen —- incelenmesinde — yılında davacı tarafın —– formlarında 7 adet belge kayıtlı iken davalı tarafın —- adet belge kayıtlı olsa da davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar ile varsa mal teslimine ilişkin dayanak belgeler sunulmadığından davacı taraf defter ve kayıtları nazara alınarak davacının davasında haklı olduğu kanaati ile likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle davalı yan aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun——-icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 162.996,90 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına,
-Davalının takibe itirazı haksız görüldüğünden hüküm altına alınan 162.996,90 TL’nin % 20 si olan 32.599,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 11.134,31 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 1.900,80 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 9.233,51 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 1.900,80 TL peşin harç ile yargılama gideri olarak yapılan 1.354‬,00 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 25.449,54 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle ——– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/03/2023