Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/126 E. 2022/831 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/126
KARAR NO : 2022/831

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2022
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde; Müvekkili şirket ile davalı—– arasında, 30.06.2020 tarihinde “2020-2021 Yılı —— Sözleşmesi Hükümleri” başlıklı bir sözleşme imzalandığını ve söz konusu bu sözleşmeye göre davalıya ait ——2020-2021 – yılına ilişkiri matbaa ve rutin işleri, sözleşmenin ekinde yer alan “Matbaa Sipariş Formu” ve “Rutin İşler Sipariş Formu” başlıklı belgelerde yer verilen şekil ve çerçevede, KDV dahil toplam 19.438.179,00 TL’lik (net 16.473.229,64 TL) bedelle davacı müvekkilinin şirkete yaptırılacağını, sözleşmeye göre matbaa işleri KDV dahil 12.948,175 TL ve rutin işler de KDV dahil 6.490.004 TL şeklinde olacağını, davalının, imzaladığı sözleşmeye riayet etmediğini, söz konusu sözleşmeye bakıldığında da görüleceği gibi 3. maddesinde davacı müvekkilinin, 4.maddesinde de davalının taahhütleri yer aldığını, davacı müvekkili şirketin, sözleşme süresi boyunca basımevi olarak edimini özenle ve sözleşme hükümlerine uygun şekilde ifa ettiğini, tüm edimlerini yerine getirdiğini, buna mukabil davalı şirket ise sözleşmeye riayet etmeyerek, sözleşme kapsamında anlaşılan ve yapılması/yaptırılması taahhüt edilen işlerin bir kısmını yaptırmayarak/almayarak edimini yarıda bıraktığını, bunu da iki şekilde gerçekleştirdiğini, davalı şirketin, sözleşmeye ve basiretli tacir gibi davranma yükümüne aykırı hareket ederek davacı müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, bu sebeple sebebiyet verdiği zararı ödemekle yükümlü olduğunu, zaten davalının da ticari defter ve kayıtlarına bakıldığında/incelendiğinde bu hususlar açık şeklide tespit edilebileceğini, yukarıda yer verilen birinci kategori alacak talep kaleminde, yaptırılmasına rağmen teslim alınmayan 4.464.393,00 TL’lik işin, 1.521.805,47 TL’lik kısmı için davacı müvekkili tarafından davalı aleyhine —– sayılı İcra dosyasında takip başlatıldığı için iş bu dava kapsamında bu miktar yönünden bir alacak talebinde bulunmadıklarını, bu hususta 2.942.587,53 TL alacak üzerinden yargılamanın yapılmasını talep ettiklerini, davalı şirket, sözleşme gereği yükümlenmiş olduğu edimlerini keyfe keder yerine getirmediği için yerine getirmemenin sonuçlarına katlanmak zorunda kaldığını, çünkü sözleşmenin imzalandığı sırada sözleşme ile sözleşmenin eki otan sipariş formları başlıklı belgeler taraflar arasında ayrıntılı şekilde müzekkere edildiğini, mutabık kalındığını ve sonrasında da imzalandığını, öyle ki davacı müvekkilinin sonrasında bu sözleşme çerçevesinde davalıya bu kadar iş yapacağını düşünerek ilave yatırımlar yaptığını ve sözleşme yürürlükte iken yeni gelen bir kısım iş tekliflerini dahi geri çevirdiğini, sebebi ise davalı ile imzalamış olduğu sözleşme çerçevesinde davalıdan gelecek işler/siparişler nedeniyle yoğunluk yaşayacağından kapasitesinin dolması neticesinde başka firmalardan yeni iş alması halinde yapamayacağı düşüncesi olduğunu, 6098 sayılı TBK’nun “Borcun İfa Edilmemesi” başlığı altındaki 112. maddesinde; “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” düzenlemesi yer aldığını, bu düzenlemenin, borç ilişkisinden doğan her türlü yükümlülüğün ihlaline uygulanacak genel bir kural olduğundan huzurdaki dava kapsamında da davalının, sözleşme gereği taahhüt etmiş olduğu tüm işi yaptırmaması nedeniyle, bir diğer ifadeyle yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili şirketin bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olacağının aşikar olduğunu beyan etmiş, dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, sözleşme çerçevesinde imal edilmesine rağmen davalı tarafından alınmayan mal/hizmet bedelinin tahsili için şimdilik 2.942.587,53 TL’nin tahsiline; sözleşmeye binaen yaptırılması gerekirken davalı tarafça yaptırılmayan / eksik bırakılan işler nedeniyle uğranılan müspet zararın da tazmini amacıyla ve ilk talepte yer verilen işlere ilişkin bu bedelin tahsiline karar verilmemesi halinde terditli olarak 4.464.393,00 TL’lik üzerinden de hesaplanacak ilave müspet zararın tazmini talebine bağlı olarak, şimdilik 100.000,00 TL kar mahrumiyetinin tahsiline, söz konusu alacak kalemlerine, sözleşmenin hitamı olan 01/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faiz oranın uygulanarak ödenmesine karar verilmesi, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davalı şirket üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde usul ve yasaya aykırı biçimde belirsiz alacak davası olarak açılan işbu davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, davacının taleplerinin—— sayılı dosyası ile görülmekte olduğundan davanın derdestlik nedeniyle reddine, haksız ve dayanaksız açılan davanın usul ve esas bakımından reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İbraz edilen dava şartı arabuluculuk son tutanak örneğine göre, davadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulduğu, ancak anlaşma sağlanamadığı ve arabuluculuğa ilişkin dava şartının yerine getirilmiş olduğu belirlenmiştir.Yapılan ön inceleme duruşmasında belirsiz alacağa ilişkin itiraz yönünden davacı vekiline talebi gibi tanınan süreye bağlı olarak davacı vekili tarafından ibraz edilen 10/10/2022 tarihli dilekçe ile dava kısmi davaya dönüştürülerek harcı yatırılmış olup, müteakip duruşmada yapılan ön inceleme duruşmasına ilişkin 07/12/2022 tarihli duruşma tutanağı:
“Davacı vekilinden soruldu; zapta geçen dilekçemizi, önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, davanın zapta geçen 10/10/2022 tarihli dilekçemize göre görülmesini istiyoruz dedi. Beyanı okundu imzası alındı.
Davacı Vekili ——-Davalı vekilinden soruldu; önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, dedi.
ÖN İNCELEME DURUŞMASINA KALDIĞI YERDEN DEVAMLA:
Belirsiz alacak itirazı yönünden dosya incelendi.
GGD.
1-Önceki duruşmada ara kararında geçen Anayasa Mahkemesi kararı ve buna bağlı uygulama ile davacı vekilinin zapta geçen 10/10/2022 tarihli dilekçe ile davayı kısmi dava olarak belirtmek suretiyle buna göre davanın görülmesine ilişkin talebi ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın kısmi dava olduğunun tespiti ile davanın buna göre görülüp sonuçlandırılmasına,
2-Yukarıdaki karara da bağlı olarak belirsiz alacağa ilişkin usuli itirazın reddine,
oy birliği ile karar verildi. Tefhimle açık yargılamaya devam olundu.
Derdestlik itirazı yönünden dosya incelendi.
Derdestlik itirazına konu ——- Esas sayılı davanın taraflarının ve rollerinin aynı olduğu, başka bir takibe ilişkin itirazın iptali davasına yönelik olduğu, taraf vekillerinin de aynı olduğu, dava tarihinin 11/02/2022 olduğu ve henüz tahkikat aşamasında yargılamanın devam ettiği, o davaya ve bu davaya dayanak takiplerin farklı olduğu, her bir dava yönünden ayrı ayrı arabuluculuk sürecinin işletildiği, eldeki dava yönünden dava dilekçesinde diğer davaya dayanak icra takibinden bahsedilerek o takibe konu alacağın dışlandığının belirtilmiş olduğu anlaşıldı.
Davalı vekilinden soruldu; zapta geçen hususlara bir diyeceğimiz olmamakla birlikte derdestlik itirazımızı tekrar ediyoruz, dedi.
Davacı vekilinden soruldu; zapta geçen hususlar doğrudur, derdestlik itirazını kabul etmiyoruz, zira talep konuları farklıdır dedi.
Dosya incelendi.
GGD.
1-Eldeki dava açılırken diğer davaya konu alacak iddiasının dışlanarak açılmış olması nedeniyle davaların konuları farklı olduğundan yerinde görülmeyen derdestlik itirazının reddine,
2-Yukarıdaki kararlara da bağlı olarak sonuçta engel bir dava şartı eksikliğinin bulunmadığına,oy birliği ile karar verildi. Tefhimle açık yargılamaya devam olundu.
HMK-116-117 maddeleri uyarınca yapılan inceleme neticesinde karara bağlanması gereken bir ilk itiraz bulunulmadığı anlaşıldı.HMK’nın 140/1.maddesi uyarınca tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlarının tespitine geçildi.
Dava dilekçesi ve ekleri okundu; Davacı vekilinden soruldu:
Davacı vekili beyanlarında: zapta geçen dilekçemizi ve beyanlarımızı, dava dilekçemizi, aynen tekrar ediyoruz, cevapları kabul etmiyoruz. Dava konusu olayla ilgili olarak davalı tarafla anlaştığımız herhangi bir husus yoktur dediler. Beyanı okundu. İmzası alındı.Davacı VekiliCevap dilekçesi ve ekleri okundu. Davalı vekilinden soruldu:
Davalı vekili beyanında: zapta geçen beyanımızı ve cevap dilekçemizi aynen tekrar ediyoruz, dava konusu

ol a yla ilgili
olara
k davacı tarafla an laştığımız he rhangi bir husus yoktur dedi. Beyanı okundu. İmzası alındı. Davalı Vekili HMK’nın 140/1.maddesi kapsamında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasındaki ticari ilişkiye bağlı olarak ve —–Esas sayılı davası ile o davaya dayanak olup ——- Esas sayılı icra takibine konu edilen alacak dışında olup eldeki davaya konu edilen ve 10/10/2022 tarihli kısmi dava dilekçesinde belirtilen her bir talep kalemi yönünden davacının davalıdan alacağının olup olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmeye göre sipariş edilip edilmemiş olması ve buna ilişkin aşamanın talebe etkisinin olup olmadığı, sipariş edilenlerin ödenmiş olması nedeniyle borç olmadığına ilişkin savunmanın taleplere etkisinin ne olduğu ve bütün bunlara bağlı olarak sonuçta dava konusu her bir kalem yönünden davacının davalıdan alacağının varlığının ve miktarının ne olduğu hususlarının aydınlatılmasının gerektiği tespit edildi.
Bu durumun tespiti ile açık ön inceleme duruşmasına devam olundu.
HMK’nın 140/2.maddesi kapsamında taraflar sulh ve arabuluculuğun esasları, süreci ve hukuki sonuçları hakkında aydınlatılarak sulhe veya arabuluculuğa teşvik edildi.Soruldu;
Davacı vekili beyanında: Önceki beyanlarımızı aynen tekrar ediyoruz. Sulh olma ve/veya arabuluculuğa gitme durumumuz ve isteğimiz yoktur dediler.
Davalı vekili beyanında: Önceki beyanlarımızı aynen tekrar ediyoruz. Sulh olma ve/veya arabuluculuğa gitme durumumuz ve isteğimiz yoktur dedi.
Beyanlara nazaran sulh ve arabuluculuğa teşvik imkanı olmadığı anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GGD:
Tarafların arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişkiye bağlı olarak ve —-Esas sayılı davası ile o davaya dayanak olup——Esas sayılı icra takibine konu edilen alacak dışında olup eldeki davaya konu edilen ve 10/10/2022 tarihli kısmi dava dilekçesinde belirtilen her bir talep kalemi yönünden davacının davalıdan alacağının olup olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmeye göre sipariş edilip edilmemiş olması ve buna ilişkin aşamanın talebe etkisinin olup olmadığı, sipariş edilenlerin ödenmiş olması nedeniyle borç olmadığına ilişkin savunmanın taleplere etkisinin ne olduğu ve bütün bunlara bağlı olarak sonuçta dava konusu her bir kalem yönünden davacının davalıdan alacağının varlığının ve miktarının ne olduğu hususlarının aydınlatılmasına yönelik olduğuna, (HMK-140/3),
Oy birliği ile karar verildi. Tefhimle açık duruşmaya devam olundu.
Dosya kapsamına nazaran incelenmesi gereken herhangi bir hak düşürücü süre ve zaman aşımı itirazının bulunmadığı ve bu yönlerden bir engel olmadığı anlaşıldı.
Dosya incelendi:
GGD:
Ön inceleme aşamasında yapılacak başka işlem kalmadığından tahkikat aşamasına geçilmesine ve tahkikatın bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülmesine,( HMK 140/3,143-293 )
Oy birliği ile karar verildi. Tefhimle açık duruşmaya devam olundu.
Davalar arasındaki irtibat nedeniyle birleştirme ihtimali yönünden soruldu:
Davacı vekili: birleştirme talebimiz yoktur, zira o davada bilirkişi raporu temin edildi, aşaması ve konuları farklıdır, dedi.
Davalı vekili: takdir mahkemenindir, dedi.
Zapta geçen incelemeden de anlaşılacağı üzere davalar arasında konu farklılığının dahi aydınlatılması yönünden birlikte görülmesi gerektiği, davalar arasında irtibat olduğu, diğer davanın derdest olduğu, dava tarihinin daha önceki esaslı olduğu, birleştirme kararı yönünden engel bir durum dava şartı olmadığı ve bu davanın söz konusu——- Esas sayılı dava ile birleştirilmesi gerektiği anlaşılmakla yargılamanın bittiği bildirildi. “
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Yukarıya aynen aktarılan ön inceleme duruşması tutanağından da anlaşılacağı üzere ön inceleme yapılarak tahkikat aşamasına geçilmiş olup gerekli kısımlarının örneği celp edilip incelenen——Esas sayılı sayılı dosya üzerinden işlem gören davanın taraflarının ve rollerinin aynı olduğu, başka bir takibe ilişkin itirazın iptali davasına yönelik olduğu, taraf vekillerinin de aynı olduğu, dava tarihinin 11/02/2022 olduğu ve derdest davanın yargılamasının tahkikat aşamasında devam ettiği, o davaya ve eldeki bu davaya dayanak takiplerin farklı olduğu, her bir dava yönünden ayrı ayrı arabuluculuk sürecinin işletildiği, eldeki dava yönünden dava dilekçesinde diğer davaya dayanak icra takibinden bahsedilerek o takibe konu alacak dışlanmak suretiyle eldeki davanın açılmış olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak, davaların tarafları, konusu, davaların niteliği, söz konusu—— Esas sayılı dava, her iki davanın aynı olaydan kaynaklanmış olması ve derdestlik itirazında bulunulmayı gerektirecek kadar ilişki bütünlüğü olduğu, her iki davanın birlikte görülüp aydınlatılması gerektiği; —— Esas sayılı üzerinden işlem gören davanın daha önceki esaslı olup, derdest olması, davalar arasında irtibat bulunması karşısında davaların birlikte görülmesinde hukuki yarar bulunduğu anlaşılmakla —— Esas sayılı bu davanın Ticaret Mahkemesinin diğer bir dairesi olan——- Esas sayılı dava ile birleştirilmesine ilişkin olmak üzere aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Hukuki ve fiili irtibat nedeni ile bu davanın —— Esas sayılı davası ile birleştirilmesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Tahkikata ilişkin işlem gereğinin ve sair hususların——Esas sayılı dosya üzerinden karara bağlanmasına,İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda nihai kararla birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.